Suların altına gömülmüş şehir ve medeniyetlerin kalıntıları, Sputnik'in derlediği seçkide.
CC BY 3.0 / Rheins / Sunken City of KekovaAntalya’nın Demre ilçesindeki Kekova adasının kuzey bölgesinde Likyalıların “Dolichiste” dedikleri, 2. yüzyılda görülen depremin yok ettiği antik kent Kekova’nın suya batmış kalıntıları bulunuyor. Bizans döneminde yeniden inşa edilip büyüyen şehir, Arapların Bizans topraklarına yaptığı akınlarla terk edilmiştir. Kentin kalıntıları arasında evler, kamu binaları ve bir liman yer alıyor.
Antalya’nın Demre ilçesindeki Kekova adasının kuzey bölgesinde Likyalıların “Dolichiste” dedikleri, 2. yüzyılda görülen depremin yok ettiği antik kent Kekova’nın suya batmış kalıntıları bulunuyor. Bizans döneminde yeniden inşa edilip büyüyen şehir, Arapların Bizans topraklarına yaptığı akınlarla terk edilmiştir. Kentin kalıntıları arasında evler, kamu binaları ve bir liman yer alıyor.
CC BY-SA 3.0 / Hanay / Atlit Yam is an ancient submerged Neolithic village off the coast of Atlit, Israelİsrail'de bulunan Atlit Yam antik kenti, Levant kıyısında tarım, hayvancılık ve denizcilikle geçinildiğinin en erken kanıtlarından biridir. Atlit Yam bölgesinin karbon tarihlendirmesi 8900 ile 8300 yıl öncesine dayanır ve bölge Çanak Çömlek Öncesi Neolitik B dönemine aittir. Bugün Akdeniz’de deniz seviyesinin 8-12 metre altında uzanan Atlit Yam, yaklaşık 40.000 metre karelik bir alanı kapsamaktadır. Su altı kazılarıyla şehirden dikdörtgen biçiminde evler ve şömineler, bir kuyu, taştan bir yarı çember ve mezarlar gün yüzüne çıkarılmıştır.
2/7
İsrail'de bulunan Atlit Yam antik kenti, Levant kıyısında tarım, hayvancılık ve denizcilikle geçinildiğinin en erken kanıtlarından biridir. Atlit Yam bölgesinin karbon tarihlendirmesi 8900 ile 8300 yıl öncesine dayanır ve bölge Çanak Çömlek Öncesi Neolitik B dönemine aittir. Bugün Akdeniz’de deniz seviyesinin 8-12 metre altında uzanan Atlit Yam, yaklaşık 40.000 metre karelik bir alanı kapsamaktadır. Su altı kazılarıyla şehirden dikdörtgen biçiminde evler ve şömineler, bir kuyu, taştan bir yarı çember ve mezarlar gün yüzüne çıkarılmıştır.
CC0 / Ruthven / Statua DionisoBaiae, günümüz Bacoli bölgesinde, Napoli Körfezi’nin kuzeybatı kıyısında yer alan antik bir Roma kentidir. Antik dönemde, özellikle de Roma Cumhuriyeti’nin sonlarına doğru uğrak bölgelerden biriydi ve zenginlerin villalarına ev sahipliği yapardı. Baiae’nin kalıntılarının bir kısmı günümüzde Parco Archeologico delle Terme di Baia’da tutulurken çoğunluğu volkanik aktivitelerin yol açtığı dev kıyı çökmesiyle Napoli Körfezi’nin altına gömüldü. Sualtı arkeologları gösterişli heykelleri, yol ağlarını, zengin mermer zeminlerini ve mozaikleri gün yüzüne çıkarıp yakın zamanda yürüttükleri bir projeyle şehrin 3 boyutlu planını da göstermeye çalışıyorlar.
Fotoğrafta: Napoli Körfezi'nde bulunan heykellerden biri
Baiae, günümüz Bacoli bölgesinde, Napoli Körfezi’nin kuzeybatı kıyısında yer alan antik bir Roma kentidir. Antik dönemde, özellikle de Roma Cumhuriyeti’nin sonlarına doğru uğrak bölgelerden biriydi ve zenginlerin villalarına ev sahipliği yapardı. Baiae’nin kalıntılarının bir kısmı günümüzde Parco Archeologico delle Terme di Baia’da tutulurken çoğunluğu volkanik aktivitelerin yol açtığı dev kıyı çökmesiyle Napoli Körfezi’nin altına gömüldü. Sualtı arkeologları gösterişli heykelleri, yol ağlarını, zengin mermer zeminlerini ve mozaikleri gün yüzüne çıkarıp yakın zamanda yürüttükleri bir projeyle şehrin 3 boyutlu planını da göstermeye çalışıyorlar.
Fotoğrafta: Napoli Körfezi'nde bulunan heykellerden biri
© AP Photo / Amr NabilThonis olarak da bilinen antik Mısır şehri Heracleion, İskenderiye’nin yaklaşık 32 km kuzeydoğusunda, Nil Nehri’nin Canopus ağzında bulunmaktadır. Şehrin kalıntıları Abukir Körfezi’nde suyun 10 metre altındadır. Şehir, bölgedeki yer sarsıntıları sonrası üzerine inşa edildiği alüvyonların suya dönüşmesiyle MS 3. ya da 2. yüzyılda battı. Suyun altındaki kalıntılar 1999 yılında gün yüzüne çıkarıldı. Bulguların içinde tanrı Serapis ve kraliçe II. Arsione’nin tamamlanamamış heykelleri ve Heracleion Tapınağı’nın bazı parçaları da vardı.
4/7
© AP Photo / Amr Nabil
Thonis olarak da bilinen antik Mısır şehri Heracleion, İskenderiye’nin yaklaşık 32 km kuzeydoğusunda, Nil Nehri’nin Canopus ağzında bulunmaktadır. Şehrin kalıntıları Abukir Körfezi’nde suyun 10 metre altındadır. Şehir, bölgedeki yer sarsıntıları sonrası üzerine inşa edildiği alüvyonların suya dönüşmesiyle MS 3. ya da 2. yüzyılda battı. Suyun altındaki kalıntılar 1999 yılında gün yüzüne çıkarıldı. Bulguların içinde tanrı Serapis ve kraliçe II. Arsione’nin tamamlanamamış heykelleri ve Heracleion Tapınağı’nın bazı parçaları da vardı.
CC BY-SA 4.0 / JohnArmagh / PRuin of the gateway of Greyfriars, Dunwich, Suffolk (cropped photo)Dunwich, İngiltere’nin Suffolk kontluğunda, deniz kıyısında yer alan seyahat turlarının uğrak noktası bir köydür. Anglosakson döneminde ise, Dunwich Doğu Anglia Krallığı’nın “gayri resmî başkenti” ve büyük ticaret noktasıydı. 1286 yılında Dunwich, kıyı şeridini sarsmaya başlayan büyük fırtınalara maruz kaldı ve limanını kaybetti. Limanın kaybı şehir için ekonomik bir felaket oldu ve 1338’den sonra Dunwich terk edildi. Yüzyıllar boyunca kıyı erozyonu şehirden geriye kalanları da denizin altına çekti. Bugün Dunwich’te, şehrin batı eteklerinde yer alan Greyfriars adında bir Fransisken manastırı enkazını ve şimdiki köyden gün yüzüne çıkan arkeolojik kalıntıları görmek mümkün.
Dunwich, İngiltere’nin Suffolk kontluğunda, deniz kıyısında yer alan seyahat turlarının uğrak noktası bir köydür. Anglosakson döneminde ise, Dunwich Doğu Anglia Krallığı’nın “gayri resmî başkenti” ve büyük ticaret noktasıydı. 1286 yılında Dunwich, kıyı şeridini sarsmaya başlayan büyük fırtınalara maruz kaldı ve limanını kaybetti. Limanın kaybı şehir için ekonomik bir felaket oldu ve 1338’den sonra Dunwich terk edildi. Yüzyıllar boyunca kıyı erozyonu şehirden geriye kalanları da denizin altına çekti. Bugün Dunwich’te, şehrin batı eteklerinde yer alan Greyfriars adında bir Fransisken manastırı enkazını ve şimdiki köyden gün yüzüne çıkan arkeolojik kalıntıları görmek mümkün.
© Depositphotos.com / Patryk_KosmiderOlous ya da Olus, günümüzde Girit’in kuzeydoğusunda bulunan Elounda şehrinde yer alan antik bir yerleşimdir. Ya bir toprak kayması ya da MS 780 yılındaki büyük bir deprem Olous’un ortadan kaybolmasına yol açtı. Elounda körfezinin altında kimi evlerin ve antik bölgenin kent planlamasının iskeletini oluşturan duvar temelleri görülüyor.
6/7
© Depositphotos.com / Patryk_Kosmider
Olous ya da Olus, günümüzde Girit’in kuzeydoğusunda bulunan Elounda şehrinde yer alan antik bir yerleşimdir. Ya bir toprak kayması ya da MS 780 yılındaki büyük bir deprem Olous’un ortadan kaybolmasına yol açtı. Elounda körfezinin altında kimi evlerin ve antik bölgenin kent planlamasının iskeletini oluşturan duvar temelleri görülüyor.
CC BY 2.0 / Bryan Ledgard / Cliff erosion, HoldernessRavenser Odd, ya da Ravensrodd, İngiltere’nin East Riding Yorkshire bölgesindeki Humber Nehri’nin ağzına Ortaçağ döneminde inşa edilen bir limandır. Ravenser ismi de Vikinglerin “Kuzgun dili” anlamına gelen “Raven’s tongue” dedikleri Hrafn’s Eyr’den gelir. Hrafn’s Eyr, günümüzde Spurn Point olarak bilinen bölgedeki kayıp kumsal burun anlamına gelmekte. 13. yüzyılda kurulmuş olan şehir 1299 yılına kadar yüzden fazla eve ve büyük bir pazara ev sahipliği yapmıştır. Ancak kumsallar kıpırdayınca şehir alt üst oldu. 1356'da kopan fırtınalarla sele boğulan şehir boşaltıldı ve 1362'de yaşanan sel ile tamamen yerle bir edildi.
Ravenser Odd, ya da Ravensrodd, İngiltere’nin East Riding Yorkshire bölgesindeki Humber Nehri’nin ağzına Ortaçağ döneminde inşa edilen bir limandır. Ravenser ismi de Vikinglerin “Kuzgun dili” anlamına gelen “Raven’s tongue” dedikleri Hrafn’s Eyr’den gelir. Hrafn’s Eyr, günümüzde Spurn Point olarak bilinen bölgedeki kayıp kumsal burun anlamına gelmekte. 13. yüzyılda kurulmuş olan şehir 1299 yılına kadar yüzden fazla eve ve büyük bir pazara ev sahipliği yapmıştır. Ancak kumsallar kıpırdayınca şehir alt üst oldu. 1356'da kopan fırtınalarla sele boğulan şehir boşaltıldı ve 1362'de yaşanan sel ile tamamen yerle bir edildi.