‘Rusya-Türkiye ilişkileri klasik diplomasi açısından örnek teşkil ediyor’

Rusya-Türkiye ilişkilerinin temel özelliklerini ve aralarındaki iletişimde baskın yaklaşımları değerlendiren Rus uzman Markov, Rusya-Türkiye ilişkilerinin, klasik diplomasiye özgü ortaklık niteliğine dikkat çekti.

Rus-Türk Toplumsal Forumu Genel Sekreteri, Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Genel Müdürü Sergey Markov, Sputnik’e açıklamasında, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Türkiye ile uluslararası pek çok hususta ciddi görüş ayrılıklarının bulunduğu, ancak buna karşın hemen hemen her zaman uzlaşı sağlayabildikleri yönündeki ifadesini değerlendirdi.

Lavrov’un, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkileri çok doğru biçimde tanımladığını belirten Markov, “Bunlar, müttefiklik ilişkileri değil, ortaklık ilişkileri. Aynı zamanda bu ilişkiler, Rusya’nın Batı ile olan ve Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerden çok farklı. Rusya-Türkiye ilişkileri daha ziyade 19. ve 20. yüzyıllar boyunca büyük güçler arasında olan klasik diplomatik ilişkileri andırıyor. Bu klasik diplomatik ilişkiler, ortakların her şeyden önce kendi ulusal çıkarlarını savunması, ama aynı zamanda diğer ülkelerin de kendi ulusal çıkarlarına sahip olma hakkına saygı duyulması anlamına geliyor” yorumunda bulundu.

'Putin ve Erdoğan birbirine saygı duyuyor'

Rusya-Türkiye ilişkilerinin yapıcılığının, uluslararası hukuk ve normal diyalog temelinde inşa edilmesinde yatmakta olduğunu kaydeden uzman, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Oysa ABD ve Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz farklı temellere dayanıyor. Çünkü onlar, Rusya ve Türkiye üzerinde tam üstünlük sağlamak istiyor. Aslında onlar emperyalist egemenliğin yeni bir biçimine can atıyor. Bu yüzden onlarla anlaşma bozuldu. Çünkü öncelikle Batı ülkeleri, klasik anlayıştaki ulusal çıkarlarımıza saygı duymuyor. İkincisi, onlar çeşitli uluslararası örgütlere boyun eğdirmeye çalışıyor ve bu örgütler üzerinde hakimiyet kurarak kendi iradelerini bize dayatmak istiyor. Öte yandan Rusya ve Türkiye, aralarında eşit haklara sahip ve güvene dayalı ilişkiler inşa ediyor. Rusya ve Türkiye liderleri, uluslararası arenada, doğru saydıkları şeyleri söylemeye çalışıyorlar. Sonra da söylediklerini hayata geçiriyorlar. Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan birbirlerine büyük saygı duyuyor. Oysa Batı ülkeleriyle durum çok farklı. Onların tek yaptığı şey yalan söylemek. Onlar bir şey söylüyor, sonra tamamen tersini yapıyor”.

'Görüş ayrılıkları var ancak bunlar çözümleniyor'

Yüzyıllara dayanan deneyime sahip klasik diplomasi açısından, Rusya-Türkiye ilişkilerinin bugün örnek teşkil ettiğini vurgulayan Markov, “Moskova ile Ankara arasında pek çok görüş ayrılığı var. Ama bu ayrılıklar öyle bir şekilde çözümleniyor ki, sadece bu iki tarafı değil, uluslararası ilişkilerin diğer katılımcılarını da tatmin eden bir çıkış yolu bulunmuş oluyor” diye ekledi.