https://sputniknews.com.tr/20210906/fatih-altayli-bes-paralik-adamliklari-uc-paralik-cesaretleri-yok-1048649019.html
Fatih Altaylı: Beş paralık adamlıkları, üç paralık cesaretleri yok
Fatih Altaylı: Beş paralık adamlıkları, üç paralık cesaretleri yok
Sputnik Türkiye
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, aşı karşıtlarının kendisi üzerinden hükümeti eleştirdiğini savunarak "Beş paralık adamlıkları, üç paralık cesaretleri yok"... 06.09.2021, Sputnik Türkiye
2021-09-06T12:33+0300
2021-09-06T12:33+0300
2021-09-06T12:33+0300
türkiye
milli eğitim bakanlığı
yök
fatih altaylı
koronavirüs
yüz yüze eğitim
aşı karşıtlığı
https://cdn1.img.sputniknews.com.tr/img/103376/01/1033760134_4:0:1000:560_1920x0_80_0_0_f3ace81af4d6e037880de823774acdb7.jpg
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı süren aşılama çalışmalarına değindi. Aşı karşıtlarının kendisine tepki gösterdiğini belirten Altaylı, "Hükümetten aşı olmayanlara yönelik kısıtlamalar gelmeye başlayınca hükümet yanlısı medyanın 'yalaka' ama aşı karşıtı taifesi saldıracak kişi buldu. O kişi bendeniz oluyorum" ifadesini kullandı."Hükümetin aşı olmayanlara yönelik başlattığı kısıtlamaların suçlusu benim. Yahu bunlar kadar yavşak yaratık bulamazsınız emin olun" diyen Altaylı, şöyle devam etti:"Kararı alan ve uygulatacak olan hükümete gık demeye, eleştirmeye, yanlış yapıyorsunuz demeye bir tarafları yemediği için bana saldırıyorlar. Aşı karşıtlarına 'Aslında benim de yalakası olduğum ve beş para etmez biri olduğum halde bu sayede nemalandığım hükümetin aşı olmayanlara yönelik hiçbir tavrı olmayacaktı. Ama bu Fatih Altaylı var ya bu Fatih Altaylı tüm bu yasaklamalar ve önlemler onun yüzünden oldu. Hükümete kızmayın buna kızın.''Benim üzerimden hükümete sallıyorlar'Aslında içlerinden geçen hükümete dönüp, 'Kardeşim böyle yasak mı olur. Millete nasıl eziyet edersiniz. Bu faşist bir uygulamadır. Böyle faşist bir uygulamayı millete dayatamazsınız' demek ama yemiyor. O yüzden benim üzerimden hükümete sallıyorlar. Nasılsa hükümet yandaşı değilim, çok sıkışırlarsa 'Bize bu pis muhalife söyledik' diyecekler.Çünkü adam değiller. Çünkü beş paralık adamlıkları, üç paralık cesaretleri yok. Hak etmedikleri köşelere iktidar tarafından oturtuldukları ve kucakta yazdıkları için bunu söyleyemiyorlar. O yüzden o kuralı koyana gık diyemeyip, aşısızlara karşı önlem alınmalı diyeni suçlu ilan ediyorlar. Aslında 'faşist' dedikleri hükümetin ta kendisi. Sadece mektubu benim üzerimden yolluyorlar."'Milli Eğitim'e demediğini bırakmayanlar, YÖK’le ilgili tek kelime yazmıyor'Fatih Altaylı, yazısının 'Bakanlıktan karar, YÖK'ten mugalata' başlıklı bölümünde de yüz yüze eğitim kararını değerlendirdi. Yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in çok net olduğunu, göreve geldiğinden beri yüz yüze eğitimin öncelikli olduğunu belirttiğini söyleyen Altaylı, "Nasıl olacağını net bir biçimde anlattı. Kurallarını açıkladı. Bakanlığa bağlı birimlerin yüz yüze eğitim için ihtiyaçlarını belirledi. Bu ihtiyaçların giderildiğini açıkladı. Son derece kararlı bir biçimde yüz yüze eğitimi başlattı" diye yazdı.Altaylı, "Medeni ülkelerin salgının başından yapmaya çalıştığını Türkiye’de de gerçekleştirdi. Bu yıl yüz yüze eğitim olacak. Ve bu çok ama çok önemli" ifadesine yer verdiği yazısına şöyle devam etti:"Keşke Bakan Mahmut Özer bu dirayeti Bakan Yardımcılığı sırasında, eski Bakan’ı etkilemek için de gösterseymiş diyesi geliyor insanın. Milli Eğitim Bakanı’nın bu kadar net ve okulların açılmasından yana tavrına karşılık hala 'Okullar açılmalı' diye yaygara yapanlar niye bağırıyor anlamış değilim.Okullar açıldı işte. Buna karşın eğitimin bir diğer önemli ve yetkili kurumu YÖK’te ise Bakanlığın kararlı tutumunun esamisi yok. Milli Eğitim Bakanı ne kadar net ise YÖK Başkanı bir o kadar flu. YÖK Başkanı’nın geçen hafta Milli Eğitim Bakanı ile eşzamanlı yaptığı açıklamayı gördünüz herhalde.Ne dediğini, ne yapmak istediğini, planının, programının ne olduğunu anlayan varsa lütfen beri gelsin ve bana da anlatsın. Her işe karışan, üniversitelerdeki her meseleye maydanoz olan YÖK, böylesine önemli bir konuda sorumluluk almaktan, fikir beyan etmekten, kural koymaktan ve eğitimi sürdürme konusunda kararlı bir tavır sergilemekten son derece uzak.YÖK Başkanı sadece mugalata yapıyor. Elbette her üniversitenin, her ilin kendine göre sorunları, kendine özgü alması gereken önlemleri olabilir. Ama bir genel çerçeve belirlemek de bu kadar zor olmasa gerek. Bakanlık ne yapacağını gayet iyi biliyor, YÖK ise ne yapacağını bilmiyor.Pandeminin ikinci yılında bile hala şaşkın, hala kararsız. Ama Milli Eğitime demediğini bırakmayanlar YÖK’le ilgili tek kelime etmiyor, yazmıyor. Herhalde üniversite öğrencileri dadı, bakıcı gerektirmediği ve evde olmaları ana babaları ilgilendiren bir durum olmadığı için kimsenin umurunda olmadığı için olsa gerek.Oysa YÖK’ün üniversitelerde yüz yüze eğitim konusunda daha kararlı ve daha zorlayıcı bir tavır benimsemesi gerek. Yoksa bu dönem eğitim görenleri ilerde hiçbir sektör üniversite mezunu saymayacak. Ana babaların haberi olsun."
https://sputniknews.com.tr/20210906/erdogan-vatandaslarina-yaygin-asi-imkani-saglayan-ulkelerin-basinda-yer-aldik-1048647486.html
https://sputniknews.com.tr/20210906/milli-egitim-bakani-ozer-yuz-yuze-egitime-katilim-zorunlu-1048644519.html
türkiye
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
2021
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
https://cdn1.img.sputniknews.com.tr/img/103376/01/1033760134_162:0:909:560_1920x0_80_0_0_46160a71b351bc660b950a9466bf5dc1.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
milli eğitim bakanlığı, yök, fatih altaylı, koronavirüs, yüz yüze eğitim, aşı karşıtlığı
milli eğitim bakanlığı, yök, fatih altaylı, koronavirüs, yüz yüze eğitim, aşı karşıtlığı
Fatih Altaylı: Beş paralık adamlıkları, üç paralık cesaretleri yok
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, aşı karşıtlarının kendisi üzerinden hükümeti eleştirdiğini savunarak "Beş paralık adamlıkları, üç paralık cesaretleri yok" dedi. Yüz yüze eğitim konusuna da değinen Altaylı, "Milli Eğitim'e demediğini bırakmayanlar YÖK’le ilgili tek kelime etmiyor, yazmıyor" ifadesini kullandı.
Habertürk gazetesi yazarı
Fatih Altaylı,
yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı süren
aşılama çalışmalarına değindi.
Aşı karşıtlarının kendisine tepki gösterdiğini belirten Altaylı, "Hükümetten aşı olmayanlara yönelik kısıtlamalar gelmeye başlayınca hükümet yanlısı medyanın 'yalaka' ama aşı karşıtı taifesi saldıracak kişi buldu. O kişi bendeniz oluyorum" ifadesini kullandı.
"Hükümetin aşı olmayanlara yönelik başlattığı kısıtlamaların suçlusu benim. Yahu bunlar kadar yavşak yaratık bulamazsınız emin olun" diyen Altaylı, şöyle devam etti:
"Kararı alan ve uygulatacak olan hükümete gık demeye, eleştirmeye, yanlış yapıyorsunuz demeye bir tarafları yemediği için bana saldırıyorlar. Aşı karşıtlarına
'Aslında benim de yalakası olduğum ve beş para etmez biri olduğum halde bu sayede nemalandığım hükümetin aşı olmayanlara yönelik hiçbir tavrı olmayacaktı. Ama bu Fatih Altaylı var ya bu Fatih Altaylı tüm bu yasaklamalar ve önlemler onun yüzünden oldu. Hükümete kızmayın buna kızın.''Benim üzerimden hükümete sallıyorlar'
Aslında içlerinden geçen hükümete dönüp, 'Kardeşim böyle yasak mı olur. Millete nasıl eziyet edersiniz. Bu faşist bir uygulamadır. Böyle faşist bir uygulamayı millete dayatamazsınız' demek ama yemiyor. O yüzden benim üzerimden hükümete sallıyorlar. Nasılsa hükümet yandaşı değilim, çok sıkışırlarsa 'Bize bu pis muhalife söyledik' diyecekler.
Çünkü adam değiller. Çünkü beş paralık adamlıkları, üç paralık cesaretleri yok. Hak etmedikleri köşelere iktidar tarafından oturtuldukları ve kucakta yazdıkları için bunu söyleyemiyorlar. O yüzden o kuralı koyana gık diyemeyip, aşısızlara karşı önlem alınmalı diyeni suçlu ilan ediyorlar. Aslında 'faşist' dedikleri hükümetin ta kendisi. Sadece mektubu benim üzerimden yolluyorlar."
'Milli Eğitim'e demediğini bırakmayanlar, YÖK’le ilgili tek kelime yazmıyor'
Fatih Altaylı, yazısının '
Bakanlıktan karar, YÖK'ten mugalata' başlıklı bölümünde de yüz yüze eğitim kararını değerlendirdi.
Yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in çok net olduğunu, göreve geldiğinden beri yüz yüze eğitimin öncelikli olduğunu belirttiğini söyleyen Altaylı, "Nasıl olacağını net bir biçimde anlattı. Kurallarını açıkladı. Bakanlığa bağlı birimlerin yüz yüze eğitim için ihtiyaçlarını belirledi. Bu ihtiyaçların giderildiğini açıkladı. Son derece kararlı bir biçimde yüz yüze eğitimi başlattı" diye yazdı.
Altaylı, "Medeni ülkelerin salgının başından yapmaya çalıştığını Türkiye’de de gerçekleştirdi. Bu yıl yüz yüze eğitim olacak. Ve bu çok ama çok önemli" ifadesine yer verdiği yazısına şöyle devam etti:
"Keşke Bakan Mahmut Özer bu dirayeti Bakan Yardımcılığı sırasında, eski Bakan’ı etkilemek için de gösterseymiş diyesi geliyor insanın. Milli Eğitim Bakanı’nın bu kadar net ve okulların açılmasından yana tavrına karşılık hala 'Okullar açılmalı' diye yaygara yapanlar
niye bağırıyor anlamış değilim.
Okullar açıldı işte. Buna karşın eğitimin bir diğer önemli ve yetkili kurumu YÖK’te ise Bakanlığın kararlı tutumunun esamisi yok. Milli Eğitim Bakanı ne kadar net ise YÖK Başkanı bir o kadar flu. YÖK Başkanı’nın geçen hafta Milli Eğitim Bakanı ile eşzamanlı yaptığı açıklamayı gördünüz herhalde.
Ne dediğini, ne yapmak istediğini, planının, programının ne olduğunu anlayan varsa lütfen beri gelsin ve bana da anlatsın. Her işe karışan, üniversitelerdeki her meseleye maydanoz olan YÖK, böylesine önemli bir konuda sorumluluk almaktan, fikir beyan etmekten, kural koymaktan ve eğitimi sürdürme konusunda kararlı bir tavır sergilemekten son derece uzak.
YÖK Başkanı sadece mugalata yapıyor. Elbette her üniversitenin, her ilin kendine göre sorunları, kendine özgü alması gereken önlemleri olabilir. Ama bir genel çerçeve belirlemek de bu kadar zor olmasa gerek. Bakanlık ne yapacağını gayet iyi biliyor, YÖK ise ne yapacağını bilmiyor.
Pandeminin ikinci yılında bile hala şaşkın, hala kararsız. Ama Milli Eğitime demediğini bırakmayanlar YÖK’le ilgili tek kelime etmiyor, yazmıyor. Herhalde üniversite öğrencileri dadı, bakıcı gerektirmediği ve evde olmaları ana babaları ilgilendiren bir durum olmadığı için kimsenin umurunda olmadığı için olsa gerek.
Oysa YÖK’ün üniversitelerde yüz yüze eğitim konusunda daha kararlı ve daha zorlayıcı bir tavır benimsemesi gerek. Yoksa bu dönem eğitim görenleri ilerde hiçbir sektör üniversite mezunu saymayacak. Ana babaların haberi olsun."