İmamoğlu'ndan İSPARK'ın zarar ettiği ve Genel Müdürün görevden alındığı iddialarına ilişkin açıklama

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yenilenen Maçka Demokrasi Parkı’nda incelemelerde bulundu. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, İSPARK Genel Müdürü Murat Çakır’ın görevden alındığı yönünde iddialara da yanıt verdi.

İBB Başkanı İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ile birlikte, yenilenen Maçka Demokrasi Parkı’nda incelemelerde bulundu. İBB Park, Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Prof. Dr. Yasin Çağatay Seçkin’den çalışmalarla ilgili bilgi alan İmamoğlu, vatandaşlarla sohbet edip, park içindeki yeni konsept BELTUR’da kahve molası verdi. Aldığı kurabiyeleri vatandaşlara ikram eden İmamoğlu, inceleme gezisiyle ilgili değerlendirmelerini de park içinde yaptı.

Maçka Demokrasi Parkı’nın İstanbulluların içinde güzel anılar biriktirdiği bir alan olduğunu belirten İmamoğlu, “Ama ne yazık ki kullanılmaz noktaları ve kötü birtakım bölümleri olan bir parktı. Bunu Şişli Belediye Başkanımızla saha gezilerimizde tespit etmiştik” dedi.

'Netleşmiş bir durum yok'

İmamoğlu, park ziyaretinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar şunlar oldu:

İSPARK Genel Müdürü Murat Çakır’ın görevden alındığı yönünde iddia var. Başka bir iddiaya kendisi istifa etti ve özel sektöre geçtiği söyleniyor. İSPARK Genel Müdürü'nün durumunu öğrenebilir miyiz?

“Şu anda kamuoyuyla paylaşacağımız netleşmiş bir durum yok. Netleşirse, zaten paylaşırız. Yani özel bir husus yok. Bizimle çalışmak isteyen çok yönetici var. Bizimle, gelip emeğini ortaya koyan yöneticilerimiz var. Bazıları yorgun düşebilir, bazıları değişim isteyebilir, bazılarını biz değiştirebiliriz. Bunların hepsi mümkün. Normal hayatta, profesyonel hayatta, kurumsal hayatta mümkün. Ama şu anda kamuoyuyla paylaşacağımız netleşmiş bir husus yok.”

Şirketin zarar ettiğine ilişkin tartışmaların olduğu bir dönemde bu konunun gündeme gelmesi de dikkat çekiyor…

“Gelebilir, olabilir, denk düşebilir ama yani şirketin zarar etmesiyle ilgili hususun doğru olmadığını kamuoyuyla paylaştık. Geçmişte bu şirketleri çok kötü kullanan aklın, bugün bir ya da iki şirket üzerinden böyle bir polemik yaratma çabasını, onlar adına ‘iyileşme’ olarak görüyorum. En azından sağlıklı düşünmeye başladılar. Kendilerine geldiler. Daha önce 27-28 iştirakimizin nasıl çarçur edildiğini biz kamuoyuyla paylaştık. Soruşturmalar açıldı. Hala açılanlar var. Konuşulan, bir zararı dile getiren o siyasiler, geçmişte bu işin başındaki insanlardı. Sadece bir araziden elde ettikleri ya da elde edilmesine fırsat verdikleri kötü yönetim, hatta kötü niyetli yönetim döneminde, bugün konuştukları rakamın yaklaşık yirmi misli, on beş misli, sadece bir arsada yapılan kötü niyetli yürütülen süreç. O bakımdan bu tür konuları gündeme getirmeleri… Varsa bir eksiklik, zaten bakıyoruz, ediyoruz, inceliyoruz. Denetimli şirketlerimiz var artık. Hem ulusal hem uluslararası denetim hizmeti alan şirketlerimiz var artık. Yetmedi; iç denetim mekanizması kurduğumuz da bir şirket bünyesi var artık İstanbul'un. Çok profesyonelce bakıyoruz. Halk adına bakıyoruz bütün bunları yaparken. Bu bağlamda, gerçekten böylesi bir konuyu dile getirmelerini İstanbul'daki muhalefet üyeleri sağlıklı bir gelişme, iyileşme olarak görüyorum.”