Patruşev: ABD, Rusya'daki iç siyasi süreçlere kaba şekilde müdahale ediyor

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Patruşev, ABD'nin Rusya'daki iç siyasi süreçlere kaba şekilde müdahale ettiğini ve bunun Duma seçimlerinde bir kez daha açık şekilde görüldüğünü ifade etti.

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, Moskova'da gerçekleştirilen 17. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Ülkeleri Emniyet Kurumları ve İstihbarat Servisleri Başkanları Toplantısı'nın açılışında konuştu.

Patruşev, açıklamasında "İç siyasi süreçlerimize kaba şekilde müdahale etme girişimlerini tespit etmeye devam ediyoruz. Duma seçimleri sırasında bu açık şekilde tezahür etti" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Joe Biden'ın Şubat ayında onayladığı Ulusal Güvenlik Stratejisi'nin uygulanmasıyla ilgili kavramsal yaklaşımların Washington'un Batılı sosyo-ekonomik kalkınma modeli dayatmak amacıyla diğer ülkelerin içişlerine müdahale etme politikasını pekiştirdiğini belirten Patruşev, ABD'nin Rusya'yı Ukrayna ve Gürcistan'dan ekonomik ve kültürel olarak ayırma amacı güttüğünü ve Moskova'nın Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerini zayıflatmaya çalıştığını kaydetti.

ABD'lilerin odaklandığı ana bölgenin BDT coğrafyası olduğuna dikkat çeken Patruşev, "Bu nedenle, renkli devrim senaryolarının gerçekleşmesini önlemek için istihbarat servislerinin ve kolluk kuvvetlerinin koordinasyonuna, yurtdışından finanse edilen sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin düzenlenmesi alanında diyalog kurulmasına yönelik ortak çalışma yapılması gerekiyor" diye konuştu.

'ABD, Afganistan'a zaman ayarlı bomba yerleştirdi'

Afganistan'daki duruma değinen Patruşev, Taliban'ın iktidara geldiği dönemde ABD'nin arkasında çok sayıda bırakıp çekilerek bu ülkeye zaman ayarlı bir bomba yerleştirdiğini vurguladı.

Patruşev, "Mevcut durumda bu silahlar IŞİD, El Kaide militanlarının veya ülkelerimiz için ciddi tehdit oluşturan diğer örgütlerin eline kolayca geçebilir. ABD'nin eylemleri nedeniyle militanlar, sığınmacı kisvesi altında Afganistan'dan BDT ülkelerine sızabilir" dedi.

'Sığınmacı sayısındaki keskin artış ciddi bir bölgesel tehdit'

Sığınmacı sayısındaki keskin artışın ciddi bir bölgesel tehdit olduğunun altını çizen Patruşev, bu sorunun oluşturacağı etkinin Batı'nın Libya, Suriye ve Irak'taki sorumsuzca eylemlerinin yol açtığı göç krizlerinden daha fazla olabileceği uyarısında bulundu.

Patruşev, şu anda Türkiye'de 4 milyondan fazla, Irak ve Pakistan'da da yaklaşık 3 milyon sığınmacı bulunduğuna dikkat çekti.

'AUKUS, yeni Amerikan macerası'

Patruşev konuşmasında ABD, İngiltere ve Avustralya'nın kurduğu üçlü savunma ittifakından (AUKUS) da söz etti.

AUKUS'u Asya'da istikrarın temellerine zarar veren bir Amerikan macerası olarak niteleyen Patruşev, "Beyaz Saray'ın yeni macerasının hayata geçirilmesi uğruna Asya'daki tüm güvenlik mimarisine darbe vuruluyor, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği'nin (ASEAN) ve diğer bölgesel oluşumların otoritesi sarsılıyor" değerlendirmesini yaptı.

Patruşev, yeni küresel merkezlerin güçlenme trendi hızlanırken Batı'nın AUKUS yardımıyla siyasi, askeri ve ekonomik hakimiyetini korumaya çalıştığının altını çizdi.

15 Eylül'de ABD Başkanı Biden, İngiltere ve Avustralya ile savunma teknolojisi konusunda işbirliği yapacağını, müttefiklerin anlaşması ile nükleer güçle çalışan denizaltılar da dahil olmak üzere yapay zeka ve en son savunma teknolojisi üzerinde üç ülkenin işbirliği içinde olacağını duyurmuştu.

İngiltere ve ABD basınında yer alan haberlere göre, AUKUS kısaltması ile adlandırılan üç ülkenin işbirliğinin, son zamanlarda Çin ve Avustralya arasındaki gerilimin ardından, Çin'in teknoloji ve askeri alanlarda ilerlemesinin engellemesi ve Çin'in küresel gücüne karşı koyma girişimi olduğu ifade edilmişti.