Abdurrahim Albayrak: Falcao'ya imza parası içinde yıllık 5 milyon euro verdik

Galatasaray eski ikinci başkanı Abdurrahim Albayrak, Kolombiyalı futbolcu Radamel Falcao’ya imza parası içinde yıllık 5 milyon euro verdiklerini belirterek, "Bu transfer tutmadı, olmadı. Dünya çapında santrfor alıyorsunuz, tutmadı. Şanssızlık mı diyelim, uymadı" dedi.

Galatasaray Spor Kulübü'nün koronavirüs salgını nedeniyle yapılamayan 2019 olağan genel kurul toplantısı devam ediyor. Toplantıda dönemin ikinci başkanı Abdurrahim Albayrak, Kolombiyalı futbolcu Radamel Falcao'nun transferi konusunda gelen eleştirilere cevap verdi.

İhlas Haber Ajansı'na göre Falcao'nun transferinde bütün Türkiye'nin ayağa kalktığını aktaran Albayrak, şunları söyledi.

"Başkan dedi ki, 'Taraftarın dediğini yapacağım, Falcao'yu istiyorum'. Monaco'ya gittik, görüşmeler yaptık. Şanssız bir resim ortaya çıktı. O resmin ortaya çıkmasından dolayı özür dilerim. Bir hataydı. Falcao'ya bonservis bedeli istediler. Falcao dedi ki, 'Ben Falcao'yum öyle 5-6 milyon euro transfer bedeli ile bir yere gitmem' dedi. 'Bana imza parası vereceksiniz' dedi. Babel'i sezon ortasında alırken, 2.5 milyon euro imza parası verdik. Babel'e de buna yakın ücret ödedik. Birkaç kişi hariç herkes maaşından 1.5 maaş indirim yaptı. Falcao'dan 500 bin Euro kestik mi, kestik. Sezonu kapamış Andone ülkesine dönerken 1.5 maaş indirim yaptı. O günlerde indirim yapan futbolculara teşekkür ediyorum. Falcao'ya yıllık 5 milyon Euro verdik. İmza parası içinde olma şartı ile verdik. Bu transfer tutmadı, olmadı. Dünya çapında santrfor alıyorsunuz, tutmadı. Şanssızlık mı diyelim, uymadı. Falcao'yu aldık. Bunu da başkan tamamen taraftarın isteklerine, arzularına dayanarak aldı. Falcao'ya verdiğimiz para yıllık 5 milyon euro. Maç başı ücretleri vardı. Falcao'nun durumu budur."

Anadolu Ajansı ise Albayrak'ın Falcao ile olan fotoğrafıyla ilgili şu açıklamasına yer verdi:

"Falcao için Monako'ya giderek görüşmeler yaptık. Şanssız bir şekilde o fotoğraf ortaya çıktı. Bütün Galatasaraylılardan özür diliyorum. Gazeteciye vermedim, çok yakın birine gönderdim. O da kıramadığı bir arkadaşına vermiş. O kişi de basına vermiş."