İspanya'da sahte yağdan zehirlenme felaketinin mağdurları, Prado Müzesi'nde 'intihar eylemi' yaptı

Sahte zeytinyağı yüzünden yüzlerce kişinin öldüğü, binlerce kişinin hasta-sakat kaldığı toplu zehirlenmenin mağdurları, Prado'da seslerini duyurmaya çalıştı. 'Hap içip intihar edeceklerini' açıklayan grup, cezasız kalan sahtekarlığın neden olduğu kalıcı rahatsızlıkları için yardım ve başbakanla görüşme talebinin ardından, müzeden çıkarıldı.

İspanya başkenti Madrid'deki El Prado Müzesi'nin en meşhur köşesi olan Diego Velazquez'in çağlar boyunca etki bırakan 'Las Meninas' (Nedimeler) tablosunun önünde 6 kişinin pankart açma görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. İçlerinden birinin tekerlekli sandalyede, birinin koltuk değneğiyle olduğu gözlendi.

Polis ikisini gözaltına aldı

1981'deki toplu zehirlenmenin mağdurlarını savunan Hala Hayattayız (Seguimos Viviendo) isimli dernek, Twitter'da 'grubun hükümet tarafından aşağılanmayı ve kaderine terk edilmeyi protesto ettiği, yardım ve bakım talepleri karşılanmazsa, müzeye girmelerinden 6 saat sonra yanlarındaki hapları yutarak intihar edeceği' açıklamasını duyurdu.

Dernek, daha sonra, öğle saatlerinde polisin gruptan iki kişiyi gözaltına aldığını, diğerlerinin de müzeden çıktığını söyledi.

Survivors of 1980s poisoning occupy Spain's El Prado, threaten suicide https://t.co/cR0f8rGLYM pic.twitter.com/89nQfhzMZJ

— Reuters (@Reuters) October 19, 2021

Başbakanla görüşmekte ısrarlılar

Grubun talepleri arasında ay sonuna kadar Başbakan Pedro Sanchez ve arabulucularla bir toplantı yapmak ve gelmiş geçmiş en büyük gıda zehirlenmesi skandallarından birinin hayatta kalan mağdurları olarak tıbbi masrafların karşılanması için para yardımı almak var.

🚨Las víctimas del aceite de colza encerradas en el Museo Del Prado exigen a Pedro Sánchez que se reúna con ellas si no quiere que se suiciden. #7NN pic.twitter.com/KEK7NR6SJs

— 7 Noticias (@7nn_Tv) October 19, 2021

Hükümetler geldi geçti, hiçbir onurlandırma olmadı

Seguimos Viviendo'ya göre 1981'deki zehirlenme, yıllara yayılarak 5 binden fazla can alırken, çoğu tedavi edilemez koşullarda olmak üzere 20 bin kişiyi daha etkiledi. Yaşam kaliteleri düşmüş halde tedavi edilemez rahatsızlıklarla mücadele eden 20 bin mağdur, felaketin ardından kendilerine yapılan yardımın bir kısmının daha sonra tazminat aldıklarında kesilmesinden ve hükümetin kurbanları hiçbir zaman onurlandırmamasından şikayetçi.

Kimse cinayetle suçlanmadı

1989'da yargıçlar, İspanyol tarihindeki en uzun davanın ardından, sahte yağ dağıtıcılarına yönelik cinayet suçlamalarını reddetmişti. 37 sanıktan hiçbirinin ölüme veya yaralanmaya neden olma niyetinde olmadığına karar verildi. Bazısı yağı ithal edip katıştırma yapmaktan suçlu bulunup hapis cezasına çarptırıldı, ancak 24 sanık tamamen beraat etti. Karar tepkilere neden oldu.

'Hastayız, tek tesellimiz sanat'

Mağdurlar bu durumun sürmesini protesto için Prado Müzesi'ni seçmelerini 'karşılaştıkları zorluklarla kültür sayesinde başa çıkmalarıyla' açıklarken, içlerinden biri, müze dışında "Hastayız, fiziksel olarak kimliğimizde yazandan 20 yıl daha yaşlıyız" dedi.

Sahte zeytinyağı skandalı nasıl gelişti?

Başlangıçta kolza bitki tohumlarından elde edilen kanola yağından endüstriyel kullanıma yönelik madde, hile yapılıp yüzde 2 anilin (fenilamin) karıştırılarak zeytinyağı görünüme sokuldu. Sahte yemeklik yağ, Madrid'den başlayıp diğer bölgelere yayılarak sokak pazarlarında yasadışı şekilde satıldı.

Sahte yağı tüketenlerde akciğer yetmezliğinden uzuv deformasyonuna ve vücudun bağışıklık sisteminin tahrip olmasına uzanan semptomlar baş gösterdi. Hayatta kalanların çoğu ömür boyu engelli kaldı.

Science Direct web sitesine göre, maruz kalan yaklaşık 100 bin kişiden 20 bini hastaneye kaldırıldı, bunların 10 bininde klinik hastalık meydana geldi.

İlk etapta 300'ü geçen ölü sayısı, etkilerin yıllara yayılmasıyla 5 bine kadar çıktı.