'Çocuk haczi' son bulacak mı?

AK Parti’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifinde, kamuoyunda 'çocuk haczi' olarak da ifade edilen çocuk teslim usulüne yönelik düzenleme yer aldı. Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Hilal Çelik teklifin uygulanabilirliği konusunda 'endişeli' olduğunu söyledi.

AK Parti tarafından Meclis Başkanlığı’na gönderilen kanun teklifi ile çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair işlemler yeninden düzenleniyor.

Düzenlemeyle ayrılmış anne ve babaların, icra yolu ile çocuklarını görmeleri uygulamasına son verilmesi hedefleniyor.

Çocuk teslim merkezleri hayata geçirilecek

AK Parti teklifinde, çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair işlemlerin, çocuğun üstün yararı gözetilerek psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi uzmanlar eliyle gerçekleştirilmesi planlanıyor. Çocuğun anne veya babasıyla görüştürülmesine ilişkin işlemler, ücretsiz hale getirilecek.

Çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin görev, icra dairelerinden alınacak ve Adalet Bakanlığı’nın hizmet birimi olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'na verilecek.

Yine gerçekleştirilmesi gerekli olan işlemler, çocuğun örselenmesine neden olmayacak şekilde okul ve kreş gibi mekanlarda düzenlenecek. Dolayısıyla, çocuk teslim merkezleri de hayata geçirilecek. Çocuğun ailesiyle görüştürülmesinde uygulanan zor kullanma usullerinin tamamı kaldırılacak.

‘Uygulamada eksikler yaşanacak’

Yasa teklifini Sputnik’e değerlendiren Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Hilal Çelik, teklifin iyi niyetle düzenlendiğini fakat uygulamaya yönelik eksiklerinin olabileceğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Yakın zamanda Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri müdürlükleri kuruldu. Bu tüm adliyelerde yok sadece bir kısım adliyede bu müdürlükler mevcut. Daha önce çocuk ve aile mahkemelerindeki uzmanlar her bir mahkemeye bağlı olarak çalışıyordu. Şimdi bu uzmanlar tek bir merkezde toplanarak Çocuk ve Aile mahkemelerin işlemleri bu merkezden yürütülmeye başladı. Mevcut merkezlerin personel yetersizliği var şu anada bile sosyal inceleme raporlarının alınması gecikiyor. Çocuklarla ilgili koruyu tedbirlerin alınma kararları çok aksadı. Bu merkezlerin üzerine birde çocuk teslimiyle ilgili işler yüklendiğinde beklenen sonucun elde edilmesi mümkün olmayacaktır. Zaten var olan ve kötü işleyen bir birim üzerinden bunu yapılandırmaya çalışmak baştan sağlıklı sonuç vermeyeceğini gösteriyor.”

‘Çocuk teslim merkezleri iyi bir düzenleme’

Çocukların teslim yerlerinin adliyeler yerine başka mekanlar olarak düzenlenecek olmasını olumlu bir adım olarak değerlendiren avukat Çelik “Çocukların teslim yerlerinin adliyeler yerine valilik veya belediyeler tarafından temin edilecek mekanlarda olması güzel bir uygulama. Çocuklarının adliye binalarından uzak tutulması, ikincil travma yaratılmaması adına önemli. Bu kurum ve kuruluşlar nasıl mekanlar hazırlayacak, bu mekanların güvenliği nasıl sağlanacak gibi pek çok uygulamayla ilgili soru işaretleri de aklımıza geliyor” ifadelerini kullandı.

‘Teslimden sonraki süreç de takip edilmeli’

Çocuk teslim süreçleri sonrasında da takip sisteminin oluşturulması gerektiğini vurgulayan Çelik “Eğer ailelerin bazı çekinceleri varsa yada çocuğun diğer ebeveynini ile kişisel iletişimi kurması noktasından katılım hakkı ne kadar değerlendirilmeli. Çocuk diğer ebeveyni ile görüşmek istemiyorsa çocuğa ilişkin uygulanması gereken tedbirler nasıl alınacak, nasıl yürütülecek belirlenmeli. 'Ben çocuğu aldım teslim ettim görevimi yerine getirdim' değil, teslimden sonra çocuğun tesliminden sonraki süreçte de bu çocuğun takibinin yapılması gerekir” değerlendirmesinde bulundu.