Avusturya'da iktidar partisi yeni başbakanı belirledi

AB üyesi Avusturya, iktidar partisinin yolsuzluk skandallarıyla sarsılmasından ötürü iki ay içinde üçüncü başbakanı gördü. İktidardaki muhafazakar eğilimli Avusturya Halk Partisi (ÖVP), İçişleri Bakanı Karl Nehammer'i lideri olarak seçerek başbakanlığa getirdi.

Avusturya'da hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan Başbakan Sebastian Kurz'un 9 Ekim'de görevinden istifasıyla başlayan domino etkisi, dışişleri bakanının ardından içişleri bakanının başbakan koltuğuna oturtulmasına yol açtı.

Kurz'un sağkolu olan Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, 11 Ekim'de başbakanlığı devraldı. Ancak dokunulmazlığı kaldırılan Kurz'un dün siyaseti bıraktığını açıklamasının ardından Schallenberg de başbakanlık görevini bırakma kararı aldı. Bunun üzerine toplanan iktidardaki Avusturya Halk Partisi (ÖVP), oybirliğiyle İçişleri Bakanı Karl Nehammer'i hem parti lideri hem başbakan seçti.

5 yılda 6. başbakanı gördüler.

Böylece başbakanlık görevini üstlenen Nehammer, hükümetteki yeni dağılımı açıklarken Schallenberg'i eski görevine iade edip dışişleri bakanı atadı.

Kurz gibi göçmen ve İslam karşıtlığıyla tanınan 49 yaşındaki sağcı siyasetçi, Avusturya'nın 5 yılda gördüğü 6. başbakan.

Anket-haber yolsuzluğundan ibaret bir balon mu?

Türkiye'ye karşı sert açıklamalarıyla da tanınan Kurz ise daha önce koalisyon ortağı aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi'ni (FPÖ) yolsuzluk suçlamaları nedeniyle feda etmek zorunda kalmasının ardından, rüşvet, yolsuzluk ve güveni kötüye kullanma gerekçesiyle bizzat soruşturma altına alındı. Suçlamalar arasında anket-haber yolsuzluğu da var.

Savcılar, Kurz liderliğindeki ÖVP'nin göçmen ve İslam karşıtlığı gibi popülist bir gündemle girdiği 15 Ekim 2017 seçimlerinden önce yayımlanan anketlerin çoğunun çarpıtılarak sahtekarlık yapıldığı görüşünde. Savcılara göre Kurz ile müttefikleri, ülkenin en büyük tabloid gazetesi Österreich'e ödeme yaparak, yani rüşvet vererek ÖVP lehine haber yayını yaptırdı. 2016-18 yılları arasında maliye bakanlığından elde edilen kaynaklar, kısmen manipüle edilen ve ÖVP'nin siyasi çıkarlarına hizmet eden kamuoyu yoklamalarını finanse etmek için kullanıldı. Başbakan koltuğuna oturduğunda bu sistemi kurumsallaştıran Kurz, vergi mükelleflerinin parasını kullanarak hem medya üzerinden kendi popülaritesini tavan yapmış gibi gösterdi hem de kendisini eleştiren medya kuruluşlarını cezalandırdı.