Avusturya’da yeni başbakan, İçişleri Bakanı Karl Nehammer oldu

Avusturya’da hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan eski Başbakan Sebastian Kurz'un siyaseti bırakmasının ardından iktidardaki merkez sağ Halk Partisi (ÖVP) genel başkanlığına getirilen İçişleri Bakanı Karl Nehammer, ülkenin yeni başbakanı oldu.

Cumhurbaşkanlığı'ndaki törende, yeni Başbakan Nehammer'in yanı sıra bazı bakanların istifası ve kabinedeki değişiklik nedeniyle yeni maliye, eğitim, içişleri ve dışişleri bakanları da yemin ederek görevlerine başladı.

Yeni başbakan ve 4 bakanı görevlerine atayan Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, buradaki konuşmasında, hükümetin mücadele vermesi gerektiği en önemli konunun yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve toplumda yol açtığı sosyal ve ekonomik sorunlar olduğunu ifade etti.

Van der Bellen, salgının neler getirebileceğinin önceden kestirilemediğini, virüsün Delta varyantının ardından şu anda Omicron varyantının ortaya çıktığını kaydederek yanlış beklentilere yol açılmamasına dikkat edilmesi ve ileride tutulamayacak sözlerin verilmemesi uyarısında bulundu.

Özellikle salgın hususunda verilere dayalı kararlar alınması ve koalisyon ortakları arasında oluşturulacak iyi diyalog ve iş birliğinin önemine işaret eden Van der Bellen, böylelikle son haftalarda siyaset kurumuna yönelik azalan güvenin yeniden tesis edilebileceğinin altını çizdi.

Avusturya'da hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan eski Başbakan ve ÖVP Genel Başkanı Sebastian Kurz'un siyasetten çekildiğini açıklamasıyla ülke siyasetinde alışılmışın dışında gelişmeler yaşandı.

3 ayda 3 Başbakan

Nehammer'in resmen göreve başlamasıyla son 3 ayda Başbakanlık koltuğu 3'üncü kez el değiştirmiş oldu.

Ülkedeki Müslümanlara yönelik sert tutumu ve göçmen karşıtlığı ile bilinen eski İçişleri Bakanı, yeni Başbakan Nehammer'e karşı hem muhalefet hem de sivil toplum kuruluşlarından tepki gösterdi.

Bu arada başbakanlık görevinden alınan Alexander Schallenberg, yeniden dışişleri bakanlığı görevine getirildi.

Kurz'dan sonra maliye ve eğitim bakanları da istifa etmiş, dönemin Başbakanı Schallenberg de ÖVP'nin genel başkanlığı koltuğuna oturacak kişiye başbakanlık görevini devretmeye hazır olduğunu söylemişti.

Avusturya'da 6 Ekim'de aralarında Kurz'un da bulunduğu 10 kişi hakkında yolsuzluk, rüşvet ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla soruşturma başlatılmış, suçlamaları kabul etmeyen Kurz, koalisyon ortağı Yeşillerin baskısıyla istifa etmek zorunda kalmıştı.