Putin ve Biden'ın video konferans görüşmesinde öne çıkan 5 önemli konu

Rusya Devlet Başkanı Putin ile ABD'li mevkidaşı Biden arasındaki video konferans görüşmesinde Ukrayna konusu ağırlıktaydı, ancak Washington ile Moskova arasındaki ilişkilerle ilgili diğer önemli konulara da değinildi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Joe Biden arasında dün yapılan 2 saatlik video konferans görüşmesinde, özellikle siber güvenlik ve fidye yazılımlarının yanı sıra diplomatik ilişkilerde devam eden kriz, silah kontrolü müzakereleri ve Biden'ın selefi Donald Trump tarafından 2018'de askıya alınan İran nükleer anlaşmasını yeniden başlatma girişimleri de ele alındı.

Biden, Rusya'nın Ukrayna'ya saldıracağını öne sürdü

Biden, ABD'nin Rusya'nın ocak ayında Ukrayna'ya 'saldırma' planından duyduğu endişeleri dile getirdi. ABD Başkanı, böyle bir saldırı düzenlenmesi halinde Rusya'ya karşı yeni yaptırımlar uygulama tehdidinde bulundu.

Ancak toplantının ardından Beyaz Saray, Putin'in Ukrayna'ya saldırma kararı aldığını inanmadıklarını belirtti. ABD istihbarat servislerinin ortaya attığı bu iddia, Rusya tarafından defaatle ve kesin dille yalanlandı.

Putin, NATO'dan garanti istedi

Biden'a yanıtında Ukrayna topraklarında da olmak üzere Rusya'ya karşı saldırgan eylemlerde bulunan tarafın NATO olduğunu vurgulayan Putin, ABD öncülüğündeki İttifak'ın doğuya genişlemesi ve Ukrayna da dahil Rusya'ya komşu ülkelerin topraklarına saldırı silahlarının yerleştirilmesi olasılığını dışlayan güvenilir, hukuki olarak belgelenmiş garantiler almaya ilgi duyduklarını dile getirdi.

Rusya Devlet Başkanı, Kiev'in, Normandiya formatında varılan Minsk anlaşmasını tamamen yok etmeye yönelik yıkıcı politikasını somut örneklerle anlattı ve Kiev'in Donbass'a karşı kışkırtıcı eylemleriyle ilgili büyük tedirginliğini dile getirdi.

Putin ve Biden karşılıklı yaptırımları konuştu

Rus lider, büyükelçiliklerin ve konsoloslukların çalışmalarına yönelik olarak son yedi yılda uygulanan karşılıklı yaptırımların kaldırılmasını ve böylece diplomatik faaliyetlerin normalleştirilmesini önerdi.

ABD, bu alandaki ihtilafı 2016 sonunda Rus diplomatları sınır dışı ederek başlattı, o zamandan bu yana ardı arkasına alınan sınır dışı kararları birden fazla konsolosluğun kapanmasına ve her iki ülkedeki büyükelçiliklerin tam kapasiteyle hizmet veremez hale gelmesine neden oldu.

Rusya ve ABD, hackerlarla ve fidye yazılımlarla mücadele ediyor

Beyaz Saray, görüşmeler sırasında fidye yazılımlarının gündeme geldiğinden kısaca bahsederken, Kremlin, her iki tarafın da siber suçlarla mücadelede hem teknik hem de hukuki düzeylerde etkileşimi sürdürmeye hazır olduğunu ifade ettiğini aktardı.

'Rus hackerların' ABD'li politikacılara ve bu ülkenin altyapısına yönelik ihlallerde bulunduğuna dair iddialar, 2016'daki ABD seçimlerinden bu yana Washington-Moskova ilişkilerine zarar veriyor.

Moskova, ABD'yi siber suç iddialarıyla dünyanın dört bir yanındaki Rus vatandaşlarını 'avlamakla' suçlarken, Washington'a ABD'nin 'müşteri' ülkeleri tarafından yapılan hacker saldırılarını görmezden geldiği eleştirileri yöneltiyor.

2. Dünya Savaşı'ndaki müttefiklik hatırlandı

ABD'yi 2. Dünya Savaşı'na açık bir şekilde çeken Pearl Harbor saldırısının 80. yıldönümünde iki lider, zafer uğruna canlarını feda edenlerin unutulmaması gerektiği konusunda mutabık kaldı. Taraflar ayrıca savaş sırasında Washington ile Moskova arasında yürütülen müttefikliği hatırlatarak bunun günümüzde iki ülkenin işbirliği için örnek teşkil edebileceğini söyledi.