Rusya Dışişleri Bakanlığı: ‘Açık kapı’ politikası NATO’nun çıkarlarına ters

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko, her türlü genişlemenin zafiyeti artırması nedeniyle ‘açık kapı’ politikasının NATO’nun çıkarlarına ters olduğunu belirtti.

Rus basınına konuşan Aleksandr Gruşko, “NATO’nun genişlemesi ne? ‘Açık kapı’ politikası. Ama artık sınırına ulaştı. Çünkü her şeyden önce NATO’nun çıkarlarına ters, çünkü her türlü genişleme ittifakın kendisinin zafiyetini artırıyor” ifadesini kullandı.

Gruşko, Rusya’nın güvenlik garantisi önerileriyle ilgili ABD’nin NATO içindeki duruşuyla ilgili soru üzerine, şu değerlendirmede bulundu:

“NATO’nun konsensüs temelinde çalıştığı göz önünde bulundurulursa elbette ABD’nin duruşu belirleyici olacak. Kilit unsur elbette ABD’yle olan stratejik diyalog. Bunu ilan ettik. Hatta müzakere ekibimizin hazır olduğunu duyurduk. Bu ekip, Amerikalılara ilettiğimiz anlaşma taslağıyla ilgili her an somut çalışmaları başlatmaya hazır. Söz konusu olan kilit öneme sahip ikili anlaşma. Bu, diğer anlaşmaların eklenebileceği bir eksen. Tabii, Başkan Biden ve Başkan Putin’in anlaştığı gibi, karşılıklı endişelerle ilgili tüm bu konularda diyalog başlatacağımızdan hareket ediyoruz.”

‘İmalar çalışmıyor, açık diyalog lazım’

Güvenlik garantisi önerisine NATO’dan yanıt almadıklarını belirten Rus diplomat, “Bir açıklama oldu. Bu kadar” dedi.

Önerinin tamamen anlaşılabilir olacak şekilde hazırlandığını anlatan Gruşko, “Önerinin çok açık olması nedeniyle bizi eleştiriyorlar. Ama şu anda uluslararası ilişkilerde öyle riskli ve belirleyici bir anda bulunuyoruz ki, imalar, öğütler, sinyaller, göz kırpmalar artık çalışmıyor. Sadece oturup konuşmamız lazım. İşte bizim çıkarlarımız” diye ekledi.

Avrupa tamamen NATO’ya bağımlı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’nun, Avrupa güvenliğini Rusya-NATO Konseyi ve Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı (AGİT) dahil var olan formatlar kapsamında değerlendirme önerisiyle ilgili soru üzerine Gruşko, şu yorumda bulundu:

“Bu tür açıklamalar sadece AB’nin asker güvenlik alanında tamamen NATO’nun kontrolü altında olduğu anlamına geliyor. Günümüzde, bağımsız askeri-politik rol oynama, ABD’den daha az bağımlı hale gelme iddiası uygulamayla hayata geçirilmiyor.”

--