Sarıkaya tarafından darp edilen muhabir Demir: O an karşılık vermeyerek ceza verdiğimi düşünüyorum

Gazeteci Sarıkaya’nın röportaj sırasında vurduğu İHA Gaziantep muhabiri Ahmet Demir “Yardım için yanına gidiyorum o da o hışımla ve sinirle neden yaptığını bilmediğim o hareketi yapıyor. ‘Ben de karşılık vermeliydim’ diye düşünüyorum sonra neden ona ben de karşılık vereyim? Ona hiçbir şey yapmayarak ceza verdiğimi düşünüyorum” dedi.

İhlas Haber Ajansı Gaziantep muhabiri ve kameramanı Ahmet Demir'i ses bağlantısını sağlamaya çalışırken darp ettiği görüntülerinin ortaya çıkması üzerine gazeteci Muharrem Sarıkaya, özür diledi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile röportaj yaptığı sırada gerçekleşen olayda ise Şahin, sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Çok yanlıştı” ifadelerini kullandı. Tüm bunların ardından, 2009’dan beri Ciner Medya Grubu Habertürk'te Ankara temsilciliği görevini yürüten Sarıkaya, istifa ettiğini açıkladı.

Ahmet Demir, programda yaşananları, Fatma Şahin’in tutumunu ve Sarıkaya’nın kendisi ile konuşmalarını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.

Demir, yayın öncesinde yapılan hazırlıkları ve sorun oluşmasının ardındaki sebebi “Yayının bir gün öncesinden yapılacağı alanda hazırlık yapmıştık. Saat 3-4’e kadar tüm hazırlıklarımızı bitirdik. Yayın yapacağımız kurumla da irtibata geçtik. Testimizi yaptık. Herhangi bir sorun yaşamadık. Sonra yayın günü geldi. Muharrem Bey’e kendi kurumu ile irtibata geçebilmesi için bir telefon verdik, rejiyi duyabilmesi ve komut alabilmesi için. Almak istemedi. Biz de kendisine durumu ikaz ettik. Telefonunda sorun olabileceğini bizimkini kullanmasını söyledik. Israrla kendisininkini kullanmak istedi ve yayın öyle başladı. Yayın başladıktan kısa bir süre sonra Muharrem Bey’in telefonu çekmedi. Şebeke sorunu yaşadığı için yayın esnasında ‘telefonum bozuldu. Yardımcı olun’ minvalinde hareketler yapıyordu. Ben de yayını aksamasın diye gittim. Daha önceden ayarlamış olduğumuz telefonu ona vermeye çalıştım. Telefonu değiştiriyorum, yardımcı oluyorum. Normalde kameramanım, kameramanın bunları yapmadığını siz de bilirsiniz ama ben yardımcı olmaya çalışıyorum” diye aktardı.

‘Kameranın başına geçtim ve sadece yere baktım’

Demir, Sarıkaya’nın darp ettiği anı ve ertesinde hissettiklerini “Yardım için yanına gidiyorum o da o hışımla ve sinirle neden yaptığını bilmediğim o hareketi yapıyor. Öyle şoka uğradım ki o an ne yapacağımı bilemedim. Ne yapacağımı bilemedim, yalnızca yere baktım. Kameranın başına geçtim ve sadece yere baktım. Bir sinir var, ‘Ben de karşılık vermeliydim’ diye düşünüyorum sonra neden ona ben de karşılık vereyim? Onun yaptığı saygısız hareketi derinleştireyim, haklı çıkarayım? Ona hiçbir şey yapmayarak ceza verdiğimi düşünüyorum” diye konuştu.

‘Yaşınıza hürmeten size bir şey demiyorum ama özrünüzü kabul etmiyorum’

Yayın sonrasında Sarıkaya’nın özür dilemeye çalıştığını söyleyen Demir, Fatma Şahin’in yayına tepki gösterdiğini “Yayının sonrasında Fatma Hanım’da şok oldu. Onun da şoka uğradığını düşünüyorum. Gerçekten profesyonel bir şekilde yayına devam etti. Hiç bozuntuya vermedi. Yayını izleyenler hiç böyle bir şey olduğunu tahmin dahi edemezler. Fatma Şahin’i de o konuda tebrik etmek lazım. Yayın aksamasın diye devam etti. Velhasıl yayın bittikten sonra Muharrem Bey beni yanına çağırmak istedi. ‘Canım, cicim gelir misin? Özür dilerim bilmem ne’ minvalinde konuştu ben de ‘yaşınıza hürmeten size bir şey demiyorum ama özrünüzü kabul etmiyorum’ dedim. Bunun hemen sonrasında Fatma Hanım kendi personeline bağırmaya başladı. Eksiklerden bahsetti, neden yerine getirmediklerini sordu. ‘Beni bu adamla karşı karşıya getirdiniz. Yanımda durmadan hareket yapan bir adamla yayın yapmamı istiyorsunuz’ dedi. O hışımla terk etti. Bana yapılan hamleden dolayı çok kızdığını düşünüyorum. Bu olaylar yaşandı, üzücü” diye söyledi.

‘Israrımıza rağmen kendi telefonunu kullanması ve buna rağmen gelip bizi darp etmesi zorumuza gitti’

Haksız olduğu bir durumda darp etmesinin zoruna gittiğini belirtenDemir, yayın ertesi Muharrem Sarıkaya ile telefon konuşmasını “Muharrem Bey, müdürümü aradı. Özür diledi. Konuştuk kendisiyle ‘Ankara’ya gel, özür dilerim. Sana bir yemek ısmarlayayım’ dedi. Daha da saçmalamaması için telefonu kapattım. Ben yayılmasını, ailemin görmesini, annemin bilmesini istemedim. Nasıl olduysa bir şekilde birileri paylaşmış. Bu hale geldi. Kurumum gerekli işlemleri yapacak. Ben de şahsi olarak gerekli işlemleri avukatım üzerinden yapacağım. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Keşke orada haksız biz olsaydık. Ses problemini çıkaran biz olsaydık ve bu adamın o kızması haklı olsaydı. En azından o yediğim tokadı bir şekilde sineye çekebilseydim ama suçun onda olması, ısrarımıza rağmen kendi telefonunu kullanması ve buna rağmen gelip bizi darp etmesi zorumuza gitti” diye ifade etti.