Karayalçın’dan İBB’ye başlatılan ‘özel teftiş’ yorumu: Kayyum noktasına geleceğini sanmıyorum

Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Karayalçın, başlatılan İBB özel teftişi konusunda “Kayyum noktasına geleceğini sanmıyorum. Çok komik olur. Siyaset bunu ne Türkiye’ye anlatabilir ne dünyaya anlatabilir. Hiçbir yere varmaz, varamaz. Çünkü ortada herhangi bir suç yok” dedi.

Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin çalıştırıldığı iddiasıyla başlatılan özel teftişi ve bu konuda siyasetçiler tarafından yapılan açıklamaları Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.

Karayalçın, İBB çalışanları hakkındaki açıklamaları “Devlet ciddiyetinin ya da devletin kurallara dayalı işleyişinin olmadığı bir ortamda sorun yaşıyoruz. Aralık ayı başında Sayın İçişleri Bakanı bazı suçlamalarda bulundu. İBB’de terörist çalıştırıldığına dair iddiaları vardı. Buna belediye başkanımız bence çok doğru bir yanıt verdi: Böyle bir şey varsa üzerine birlikte gidelim. Uzunca bir süre bu konuda başka bir gelişme yaşanmamışken Sayın Cumhurbaşkanı’nın iki gün önce İstanbul’da AKP’nin İl Danışma Kurulu toplantısında bunu başka bir evreye ve sayısal büyüklüklere taşıdığını duyduk: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde terörle bağlantılı 45 bin kişi işe alındı. Bu dehşet bir şey, ülkenin Cumhurbaşkanı 89 bin kişinin çalıştığı belediyede çalışanların yarısının terörle bağlantılı olduğunu söylüyor. Bunun üzerine özel teftiş süreci devreye sokuldu. İçişleri Bakanlığı ihbara, şikayete ve tespite dayalı olarak 550 kişinin terörle bağlantısı olduğunu söyledi. Yani 45 bin kişilik sayı 550’ye indirildi. Bunların bir de şu kadarı PKK’lı, FETÖ’cü diye dağılımı verildi” diye aktardı.

‘Kamu yönetimi açısından akıl almaz bir durumla karşı karşıyayız’

Verilen sayılar arasındaki farka dikkat çeken Karayalçın, bu durumu “Birkaç şeyin üzerinde durmak gerekiyor. Bu sayısal farklılık nereden geliyor? Bir ülkenin Cumhurbaşkanı’na Sayın Belediye Başkanımızın da söylediği gibi bu kadar yanlış bir bilgi verilemez. Kendisinin doğrudan tespiti olamaz demek ki Cumhurbaşkanı’na böyle bir bilgi verildi. Kim veriyor bu bilgiyi? Muhtemelen Turizm Bakanlığı vermiyor. Ya İçişleri Bakanlığı ya da Adalet Bakanlığı’ndan geliyor. Eski bir Başbakan Yardımcısı olarak İçişleri Bakanlığı’ndan gelmesi gerektiğini düşünüyorum. O zaman bu nasıl oluyor? Kamu yönetimi açısından akıl almaz bir durumla karşı karşıyayız” diye yorumladı.

‘Bu kişilere devletin bir organı olan Adli Sicil tarafından temiz kağıdı verilmiş’

Karayalçın, “Bir başka açıdan da konuyu şöyle görmek gerekir. Kamuda çalışacak kişi, adli sicilden kendileri ile ilgili herhangi bir mahkumiyet kararı olmadığı ya da herhangi bir soruşturmanın olmadığına ilişkin temiz kağıdı dediğimiz bir belge almaları gerekir. Temiz kağıdı yoksa giremez, bu kadar açık. Bu kişilere devletin bir organı olan Adli Sicil tarafından temiz kağıdı verilmiş. O zaman bunun için de bir soruşturma açmak gerekir. Burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hiçbir suçu olamaz. Temiz kağıdı verilmemiş kişi işe alınmış olsa bu iddia dile getirilebilirdi ama Sayın Belediye Başkanımız ‘hepsinin temiz kağıdı var ama ayrıca terörist varsa soruşturalım ortaya çıkartalım’ diyor. Devletin işlemediğinin bir başka ifadesidir” diye ifade etti.

‘Kayyum noktasına geleceğini sanmıyorum, siyaset bunu ne Türkiye’ye ne dünyaya anlatabilir’

Karayalçın, soruşturmanın sonucu konusunda “Kayyum noktasına geleceğini sanmıyorum. Çok komik olur. Siyaset bunu ne Türkiye’ye anlatabilir ne dünyaya anlatabilir. Öyle bir noktaya gideceğini de sanmıyorum. Suç, çamur attılar. İzi kalır diye umuyorlar. Tam tersine yurttaşlarımızın hangi parti mensubu olurlarsa olsunlar Sayın Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkacaklarına bu konunun yanlışlığını içtenlikle değerlendireceklerine inanıyorum. Hiçbir yere varmaz, varamaz. Çünkü ortada herhangi bir suç yok” şeklinde konuştu.