Erdoğan: Kurdaki hareketlilik geçici bir durum
11:45 31.12.2021 (güncellendi: 16:02 31.12.2021)
© AACumhurbaşkanı Erdoğan
© AA
Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da ASKON Genel Kurulu'nda "Türkiye ekonomisini yüksek faizden kurtarıp yatırım yolu ile büyüme rotasına sokmanın mücadelesini veriyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Genel Kurulu'nda konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye ekonomisini yüksek faizden kurtarıp yatırım yolu ile büyüme rotasına sokmanın mücadelesini veriyoruz.
Dövizdeki dalgalanmayı kontrol altına aldık.
Kurun bugünlerde tekrar oynamaya başlaması geçici bir durumdur.
Yaşanan kayıplardan üzüntülüyüz ama ülkemizin selameti için doğru olanı yapmak boynumuzun borcu.
Faizin düşük, yatırımın artış gösterdiği bir ekonomik işleyiş inşa ediyoruz.
Vatandaşlarımızdan açıkladığımız pakete uygun şekilde tasarruflarını kendi paramızda tutmalarını, tüm işlerini kendi paramızla yürütmelerini istiyorum.
Kendi paramızı ölçü almadığımız sürece batmaya mahkumuz. Türk Lirası bizim paramız, onunla hareket edeceğiz.
Yastık altında tutulan altını ne kadar ekonomiye kazandırırsak enflasyonu ve fahiş fiyatları kontrol altına almada elimiz o kadar güçlenir.
Batı'nın kapitalist anlayışı ile hareket edemeyiz. ABD'de faiz nerede? Almanya'da faiz nerede? Hala bazı arkadaşlar faiz ile hareket etmeyi savunuyor. Bu can bu tende oldukça, iddia ile söylüyorum, faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur.
CHP'nin başındaki zat, terör örgütü ile kurduğu ilişki etkisiyle kamu kurumlarını basmayı bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı alışkanlık haline getirdi.
Dürüst değil, kalibresi bozuk, cibilliyet bozuk
TÜİK randevu vermedi, 'MB'de içerde başka dışarda başka hareket ettiniz' dedi.
Sosyal medyadan 'Yarın şuradayım.' diyerek, kapısına dayandığı kamu kurumlarına, emrivaki ile gittiği için tabii olarak kapıda kalıyor. Bunun son örneğini Milli Eğitim Bakanlığında yaşadık. Halbuki, aynı partinin TBMM Eğitim Komisyonu Üyesi olan milletvekilleri, davet edildikleri 20. Milli Eğitim Şurası'na katılma tenezzülünde bile bulunmadılar. Aynı şekilde Meclis açıldıktan sonra da eğitim meselelerini görüşmek üzere komisyon üyeleri, Bakanlığımıza davet edilmişlerdi. Bu davete de sadece CHP'li milletvekilleri iştirak etmedi. Milli Eğitim Bakanımız, çeşitli vesilelerle sık sık Meclis'e gidiyor. Kendisine orada da her zaman ulaşmak ve konuşmak mümkündür. CHP'nin amacının, Milli Eğitim Bakanlığına gidip orada Bakan'la ve Bakanlık bürokrasisiyle eğitimimizin meselelerini konuşmak, görüşmek olmadığını göstermeye sadece bu örnekler bile yeterlidir. Kendi evladının evine bile haber vermeden, karşı taraftan davet almadan gidemeyen CHP'nin başındaki zatın, bu eşkıyavari baskınlarla derdi, kamu kurumlarından bilgi almak değil, orada kaos ve kargaşa çıkarmaktır. Bay Kemal, bak devletin kurumlarını yozlaştırmak, yıpratmak asla mümkün değildir ve bundan sonra devletin kurumlarına da böyle rastgele gidemeyeceksin, bitti artık. Her şeyden önce, devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir. Sende bu dürüstlük yok. Sana bugüne kadar yeri geldi, Savunma Bakanlarımı gönderdim. Yeri geldi Dışişleri Bakanımı gönderdim. Gidin brife edin, bilgilendirin diye ama sen adam değilsin ya. Dürüst değilsin dürüst. Sana Dışişleri Bakanı'nı gönderen, sana Savunma Bakanı'nı gönderen bu Cumhurbaşkanı her noktada 'Merkez Bankası bağımsız değil.' diyordun. Hem Merkez Bankası da seni kabul etti, buyur demek ki bağımsız ama sen bağımsız değilsin. Ben senin ipinin kimlerin elinde olduğunu çok merak ediyorum. O da meydana çıkacak tabii. Bakanlarımız ve diğer kamu görevlilerimiz de bu kifayetsiz muhterise böyle bir fırsatı vermeyerek doğrusunu yapıyor.