Kılıçdaroğlu: Bu ülkede demokrasi olacaksa bunun yolu Diyarbakır’dan geçer

CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu hafta Diyarbakır'a gideceğini belirterek, "Bu ülkede demokrasi olacaksa, bu ülkede herkes kimliğinden ötürü ötekileştirilmeyecekse, inancından ötürü ötekileştirilmeyecekse bunun yolu Diyarbakır’dan geçer" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etti. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na, Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı ve Muharrem Erkek eşlik etti.

İki lider ziyaret sonrasında DEVA Partisi Genel Merkezi'nde yaptıkları ortak basın açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu da görüşmenin verimli geçtiğini belirterek Babacan’ın ‘geçiş süreci’ne ilişkin öneriler yaptığını söyledi. Bu sürecin önemli olduğunu vurgulayan CHP lideri, anayasa çalışmalarının sonuçlarının kamuoyuna açıklanacağını dile getirdi.

27 Ocak’ta Diyarbakır'a gideceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Diyarbakırlılara buradan selam gönderiyorum. Şuna kesinlikle inanıyorum, bu ülkeye demokrasi gelecekse, bu ülkede demokrasi olacaksa, bu ülkede herkes kimliğinden ötürü ötekileştirilmeyecekse, inancından ötürü ötekileştirilmeyecekse bunun yolu Diyarbakır’dan geçer. Diyarbakırlılara bunu anlatacağım, bunu söyleyeceğim. Düşüncelerimi aktaracağım. Onların sorularını da ayrıca büyük bir samimiyetle yanıtlayacağım" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "Devleti yöneten kişi, irade şunu görmek zorunda, bu kışın doğalgaz kesilirse ne olacak? Var olan depolar doldurulmuyor niçin doldurulmuyor, neden sanayi üretiminde bu kadar ciddi bir aksaklığın ortay acıkmasına izin veriliyor. Bu Türkiye’nin yönetilmediğini gösteriyor. Böyle bir acı tablo var" diye konuştu.

Babacan: Uygulamak istediğimiz en önemli konu tabi ilk seçimle parlamenter sisteme geçiş arasındaki o geçiş sürecinin yol haritası

"Ülkemizin çok çok yoğun bir gündemi var. Her alanda sorunlar var ve bu sorunların hepsi büyüyor. Son dönemde de çözüm üretilen bir sorun maalesef yok" diyen Babacan, şöyle konuştu:

"Her alanda sıkıntılar büyüyor, her alanda krizler çoğalıyor, derinleşiyor ve şuanda ülkeyi yönetenlerin de artık bu ülkenin sorunlarına çare üretme, bu ülkenin sorunlarına çözüm üretme kapasitesi kalmadı. İşte böyle bir dönemde Türkiye’nin gerçekten bu büyük potansiyelini, bu güçlü ülkenin büyük potansiyelini açığa çıkaracak ve bu ülkenin demokraside de, ekonomide de hak ettiği yere gelmesini sağlayacak büyük değişime ihtiyaç var. Bu değişimin en önemli alanlarından bir tanesi sistem yani güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş."

28 Ocak 2021 tarihinde CHP lideri Kılıçdaroğlu’yla görüştüğünü ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin ikili bir işbirliğini ilan ettiklerini hatırlatan Babacan, "Türkiye’nin siyaset tarihinde herhalde çok önemli bir noktadır bu. Güçlendirilmiş parlamenter sistemle alakalı oldukça güzel ve detaylı bir çalışmanın 6 siyasi partinin mutabakatıyla belli bir noktaya getirilmesi son derece önemli bir başarıdır. Bundan sonraki süreçte de artık bunun uygulanmasıyla alakalı konuları yine beraberce çalışmaya başlamamız gerekecek. Uygulamak istediğimiz en önemli konu tabi ilk seçimle parlamenter sisteme geçiş arasındaki o geçiş sürecinin yol haritası. O geçiş sürecinin nasıl çalışacağı. Bu konuyla ilgili de yine ortak bir çalışma başlatmanın önemli olacağını düşündük. Bu konuda da bugünkü görüşmemizde mutabık kaldık. Tabi ki, tüm siyasi partilerle yani 6 siyasi partiyle de bu konunun görüşülmesi ve geçiş süreciyle ilgili de yine 6 partinin beraberce çalışacağı bir sürecin başlatılmasının önemli olacağı konusunda görüş birliğine vardık. Ve önümüzdeki süreçte, süreç nasıl işleyecek adım adım bunun takibini yine ilgili arkadaşlarımızla beraber yapacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu: Türkiye’ye yeni bir ufuk açma konusunda kararlılığımızı gösteriyor

Babacan ile verimli görüşme gerçekleştirdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu ise, "Sayın Genel Başkan az önce ifade etti, güçlendirilmiş parlamenter sistem dolayısıyla 6 siyasi partinin bir araya gelip Türkiye’nin ufkunu açması, yeni bir yol haritası, ciddi bir yol haritası açması son derece değerli. Bizim siyaset tarihimiz açısından da son derece değerli bir çalışma. Bu çalışmayı önümüzdeki süreç içinde kamuoyuyla paylaşacağız. O konuda da liderler olarak bir araya gelip bunu kamuoyuyla paylaşacağız ve bizim içinde son derece değerli, toplum için son derece değerli, bizleri dinleyen vatandaşlarımız için son derece değerli. Dolayısıyla Türkiye’ye yeni bir ufuk açma konusunda kararlılığımızı gösteriyor" diye konuştu.

DEVA Partisi lideri Babacan’ın iktidar olunduğunda geçiş süreciyle ilgili ne yapılması noktasında önerisinin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim açımızdan da diğer bileşen partiler açısından da son derece değerli. Neyi, nasıl yapacağımızı bugünden düşünmek ve toplumun önüne sağlıklı bir yol haritası koymak aslında bir anlamda bizim sorumluluğumuz. Bu sorumluluğun gereğini önümüzdeki süreçte güçlendirilmiş parlamenter sistemde nasıl bir başarı sağladıysak ve önümüzdeki süreçte kamuoyuyla paylaşacaksak, yol haritasında da ciddi ve tutarlı bir çalışmayı umarım bütün siyasi partiler bir araya gelerek yapacaklardır. Sayın genel başkan ile ekonomiyi de konuştuk. Diğer konuları da konuştuk. Ekonomideki tabloyu da konuştuk. Özellikle enerji konusu, elektrik fiyatları, doğalgaz fiyatları, bu fiyatların sanayiye getirdiği maliyet, maliyetin vatandaşa getirdiği yansıması da elbette görüşüldü.”

Kılıçdaroğlu ve Babacan açıklamalarının arından gazetecilerin sorularına yanıt verdi. İki lidere, İran kaynaklı elektrik ve doğalgazda yaşanacak kesintiyi nasıl değerlendirdikleri sorusu yöneltildi.

"İran hükümetinin yaptığı resmi açıklamaya inanmak zorundayız. Bir devlet bir açıklama yapıyorsa o açıklamanın doğru olduğuna inanmak zorundayız" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Burada sorun yeni bir sorun değil. Geçmişte de zaman zaman doğalgaz kesintileri olurdu. Ama depolarımız doluydu. Sorun var olan depoların doldurulmaması. Düşünün 2018 Ocak’ında var olan depolardaki gaz yüzde 73 oranında dolu. Şimdi yüzde 30 seviyesinde. O dönemin iradesiyle şimdiki dönemin iradesi arasında fark var. O dönem kısmen ülke yönetilebiliyor muydu diye, en azından liyakatli kadrolar vardı. Şimdi kimse yok. Fatura kime çıkıyor? Sanayiciye çıkıyor. Sonuçta hepimize çıkıyor."

DEVA lideri Babacan ise, “Bu gerçekten doğalgaz depoları varken bu depoların tam kapasiteyle kullanılmamış olması affedilebilir bir hata değil. Şu andaki sistemin yürümediği, bu zihniyetin bu ülkeyi yönetemediğinin bir örneği daha” ifadeleriyle soruyu yanıtladı.

Gazeteciler güçlendirilmiş parlamenter sisteme dair altı siyasi partinin çalışmasının tamamlandığını hatırlattı. Ocak ayı başında yapılması beklenen genel başkanların ortak açıklamasının nasıl olacağı sorusuna Kılıçdaroğlu, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili çalışmalar yeni sonuçlandı. Büyük bir uyum var. Önümüzdeki süreç içerisinde diğer genel başkanlarla da konuşacağız. Umarım bütün genel başkanların katılımıyla sonucu kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.

Altı siyasi partinin oluşturduğu komisyonun çarşamba günü yeniden bir araya geleceğini belirten Babacan ise, “Altılı komisyon bir araya gelecek. Bu komisyonda iletişim takvimi beraberce konuşup karara varacaklar. Biz arkadaşlarımıza yetki devrini yapmış durumdayız. Komisyon ne karar verirse uyarız” dedi.

"Efendim Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin hafta sonu bazı açıklamaları olmuştu. Merkez Bankasını ve politika faizini önemsizleştirdik. Merkez Bankasının bağımsızlığı yok öyle bir şey siyasetçi olarak biz sorumluyuz dedi. Hem bu açıklamaları, hem de enflasyonla ilgilide bir açıklaması oldu. 2022 sonuna kadar yüzde 30’un altına enflasyonun inme potansiyeli yok dedi. Her iki lidere de olacak değerlendirmeniz?" sorusuna, Kılıçdaroğlıu, “Sayın Nebati hepimizin bildiği gerçekleri dile getiriyor. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı yok diyor. Ben ne talimat verirsem Merkez Bankası onu yapar diyor. Ama yasası öyle değil. Politika faizi sorumlu olmaktan çıktıysa… Faiz doğru değil diyorlardı. O zaman talimat versinler faizi sıfırlasınlar, mesele de bitmiş olur” yanıtını verdi.

Babacan ise bu soruyu, “Merkez Bankası’nın politika faizi önemsiz de eylülden bu yana yüzde 19’dan yüzde 14’e düşmesiyle vatandaşın faizi ne oldu ona bakmak gerekir. Ticari krediler in faizi altı puan yedi puan arttı. Hazinenin borçlanma faizi arttı. Merkez Bankası’nın uyguladığı faiz önemsiz de eylül ayında döviz kuru 8 liraydı da bugün 13,5 civarında dolaşıyor. Yanlış zamanda yanlış iş yapmanın bedelini toplum çok ağır ödüyor. Bu bedeli şu anda inanılmaz elektrik faturası olarak her hane halkı ödüyor. Bir tek kişinin yanlış tezinin inatla ülkeye dayatılmasının sonucunda 84 milyon bedel ödüyor. Vatandaşlarımız seçim gelecek diye sabrediyor” ifadeleriyle yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, TELE1 ve Fox Tv’ye ceza kesen RTÜK’le ilgili soruya şu yanıtı verdi:

“RTÜK infaz kurumu haline geldi. Yaptığı uygulamalar bu görüşümüzü haklı kılıyor. İktidarı eleştiren kanallara bu yaptırımın uygulanması orayı bir infaz kurumuna dönüştürmüş durumda. Başındaki kişi alınan talimatı yerine getiriyor. Gazetecilerin evleri basılmamalı.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Muharrem İnce’nin dile getirdiği “Muhalefet TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na cumhurbaşkanı adaylığı teklif etti” iddiası hatırlatıldı. İnce’nin yaptığı açıklamayı bilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sayın İnce’nin yaptığı açıklamayı bilmiyorum hangi haber kaynağına dayanıyor onu da bilmiyorum, herhangi bir bilgim yok. Dolayısıyla yorum yapma şansımda yok. Çünkü böyle bir olayda yok” dedi.