Zaharova: ABD, AB enerji piyasasının bir kısmını işgal etmeye çalışıyor

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD'nin AB enerji piyasasının bir kısmının kendisi için elverişli koşullarda işgal etmeye çalıştığını vurguladı.

Haftalık basın toplantısı düzenleyen Zaharova, ABD'nin Ukrayna'da yapay şekilde oluşturduğu durumu kullanarak AB'deki enerji planlarını hayata geçirmeye çalıştığının altını çizdi.

Zaharova, "ABD'liler, kendileri tarafından yapay olarak oluşturulan siyasi konjonktürü, adil olmayan, gerçeği yansıtmayan yöntemleri kullanarak AB enerji piyasasının bir bölümünü kendileri için yararlı olan, Avrupalılar çok yararlı ve elverişli olmayan koşullarda işgal etmek, AB'nin enerji politikası üzerinde azami nüfuza sahip bir koz elde etmek için kapsamlı bir girişimde bulunuyor" ifadelerini kullandı.

'Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırgan planları yok ancak ABD'nin olabilir'

Zaharova, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırgan planları bulunmadığını ancak ABD'nin bu tür planlara sahip olmasının olası olduğunu belirtti.

Zaharova, Ukrayna vatandaşlarının büyük bölümünün Rusya-Ukrayna ortak tarihine empati duyduğuna ve bu nedenle kiev rejiminin ve Ukrayna Devlet Başkanı'nın eleştirilerine maruz kaldığına dikkat çekerek Rusya'nın böyle bir ülkeye saldırgan eylemler, hatta tam teşekküllü askeri eylemler planladığına dair iddiaların absürd olduğunu vurguladı.

Rus sözcü, "ABD'nin Ukrayna'daki durumla ilgili ve Rusya'nın saldırgan planları olduğu yönündeki açıklamaları, Irak'ı istila etmeden önce verdikleri beyanatları anımsatıyor. Bizim bu tür saldırgan planlarımız yok, ancak içimde ABD'nin bu tür planları olduğuna dair bir his var" dedi.

'NATO, Kurucu Senedin hükümlerini unutmamalı'

Doğu Avrupa'daki askeri varlığını artıran NATO'ya uyarıda bulunan Zaharova, "Avrupa'nın doğusunda güçlenme planları geliştiren NATO, Rusya ile İttafak'ın ilişkileri hakkındaki Kurucu Senedin hükümlerini unutmamalı. Onların bu belgeden çekildiklerini veya feragat ettiklerini duymadık" diye konuştu.

Zaharova, bu belgenin de, Batılı ülkelerin kendileri için zorunlu görmeyi bıraktıkları diğer anlaşmalarla aynı kaderi paylaşma ihtimalini dışlamadıklarını ekledi.