Şüphelilerin ifadeleri ortaya çıktı: 'Halil Falyalı cinayeti aylar önce planlandı'

Halil Falyalı cinayetinde tetikçilerin ifadeleri, suikastın aylar öncesinden planlandığını ortaya koydu. Zanlıların baz sinyalleri Şişli’deki Söylemezler Hukuk Bürosu’na yakın mesafelerde tespit edildi.

İş insanı Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş'ın yaşamını yitirdiği silahlı saldırıya ilişkin yeni ayrıntılar ortaya çıktı.

Sabah gazetesinden Atakan Irmak'ın haberine göre tetikçi Mustafa Söylemez, diğer tetikçi Ömer Tunç ve Söylemez'i olay yerine götüren şoför Veysel Sare ve gözcülük yapan Musa Çiçek'in ifadelerinden, cinayetin aylar öncesinden planlanıp uygulamaya sokulduğu öğrenildi.

Mehmet Faysal Söylemez'in ise Abdurrahim Çelik, Ömer Tunç, Cengiz Şener, Musa Çiçek, Yusuf Çiçek, Veysel Sare, Cemil Önal ile çok yakın mesafede ve ortak bazda sinyal bilgileri bulundu.

Bazların çoğu Şişli'de bulunan Söylemezler Hukuk Bürosu'na yakın mesafelerde tespit edildi. Bu tespitler üzerine emniyet birimleri, suikastın Söylemezler Hukuk Bürosu'nda planlandığı ihtimali üzerinde durmaya başladı.

Cengiz Şener'in de Kuzey Kıbrıs'ta tutuklu bulunan Veysel Sare'yi Kıbrıs'a gönderen, sahte sürücü belgesi temin eden ve kaçak yollarla Kıbrıs'a gitmesini sağlayan kişi olduğu ortaya çıkarıldı. Sare, Nesim Malki cinayetinde adı geçen Erol Evcil'in yakın koruması olarak biliniyor.

Cinayet şebekesine de Sare'nin "Cengiz abi beni bir konuyu görüşmek için çağırdı. Seni Kıbrıs'a göndermek istiyorum. Erol abin için gider misin?" diyen isim. Şener aynı zamanda, Sare'ye para verip kasten öldürmeye yardım etme suçunu işledi.

Şüphelilerden Abdurrahim Çelik ise cinayette farklı bir rol oynadı. Çelik, Falyalı'nın aracının olay yerine yaklaştığını tetikçilere ileten gözcü Musa Çiçek'in keşif yaparken kullandığı cep telefonu ve eylemi gerçekleştiren Ömer Tunç'un hattının çıkarılması için kimliğini kullandırdı.

Şüpheli Ender Yıldız ise Musa Çiçek'in keşif yaparken kullandığı ve cinayet mahallinin en uygun yer olduğunu bildirdiği telefon hattını ve suikastı gerçekleştiren Ömer Tunç'un hattını, Abdurrahim Çelik'in kimliğini kullanarak çıkarttırdı ve Tunç'a teslim etti.

Eldivende DNA'sı bulundu

Tetikçi Ömer Tunç ise suikastta kullanılan iki Kıbrıs plakalı aracı kiralayan isimdi. Tunç, ZLZ 6... plakalı araçla cinayetten sonra Girne'de Lord Palace Hotel bölgesine gitti.

Tunç otelin gazinosuna girdi ve buradaki görevlilerce yakalandı. Yapılan incelemelerde otele park ettiği yerde bulunan çöp kutusuna bir şey attığı saptandı. Çöp kutusunda bulunan eldivendeki DNA izleri Tunç'unkiyle eşleşti. Eldivende aynı zamanda atış artık (swap) izlerine rastlandı.

İzler, Söylemez'i ele verdi

Mustafa Söylemez, uzun namlulu silah kullanarak bu eylemi gerçekleştiren iki kişiden biriydi. Olay günü Söylemez'in kullandığı ZSZ 2... plakalı araçta parmak izi ile birlikte kullandığı eldivende atış artıklarına rastlandı.

Aracın sol ön koltuğunda 1 litrelik bir su şişesi bulundu. Şişedeki 4 adet parmak izinden ikisinin Söylemez'e ait olduğu belirlendi. Şişenin ağız kısmından alınan sürüntü örneği de Mustafa Söylemez'le uyumlu çıktı.

Yine aynı araçta beyaz renk peçete paketinden de Söylemez'in 11 adet parmak izi çıktı.