Turizm hukukçusu Ünsever: Türkiye turist deyince aklına ‘döviz’ gelmediğinde gelişmiş olacak

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Turizm hukukçusu İlker Ünsever, “Turizm, Türkiye’nin ihracatının içinde cari açığı yüzde 94.5 kapatan bir sektör. Geliri sağlamak için dışarıya ödediğimiz bir döviz yok. Ne zaman ki bizim turist deyince aklımıza hemen döviz gelmeyecek, o durumda biz kendimizi gelişmiş bir ülke olarak konumlandıracağız” dedi.

Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programına konuk olan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Turizm hukukçusu İlker Ünsever, Türkiye’nin önemli bir gelir kalemini oluşturan turizm sektöründe yapılan hataları ve bu hataların yenilenmemesi için yapılması gerekenleri anlattı.

Turizmin Türkiye’nin ihracatının içinde, cari açığın önemli ölçüde kapanmasını sağlayan sektörlerin başında geldiğini vurgulayan Ünsever, “Dünyada gelişmiş ülkelerin aksine, bizim ülkemizde turist deyince aklımıza dışardan döviz getirecek kişiler ve organizasyonlar geliyor. Ne zaman ki, bizim turist deyince aklımıza bireysel olarak, turizm faaliyetindeki katılımımız ve bu katılımımızda başımıza gelenler ve beklentilerimiz gelecek öncelikle ve turist deyince hemen döviz miktarı aklımıza gelmeyecek; o durumda biz, kendimizi gelişmiş bir ülke olarak konumlandıracağız” sözlerini dile getirdi.

‘Turizm, Türkiye’nin ihracatının içinde cari açığı yüzde 94.5 kapatan bir sektör’

Ünsever, “Turizm, Türkiye’nin ihracatının içinde cari açığı yüzde 94.5 kapatan bir sektör. Zira başka ihracat kalemlerinde, malum önce ithal ara mallar girdilerinin giderleri var, ithalat giderlerinin ihracat giderlerinden düştüğünde, ortaya çıkan rakamlar turizmdeki gibi değil. Turizmde, bizim turizm hizmet ihracatımızla elde ettiğimiz geliri sağlamak için dışarıya ödediğimiz bir döviz yok. Tamamı kendi üretimimiz olan hizmetlerden oluşuyor. Hem yerli ve milli hem de insan odaklı. Ürettiğimiz ürün topraktan bitmiyor, gökten yağmıyor; gönülden çıkıyor” ifadelerini kullandı.

‘Gelişmekte olan bir ülke miyiz?’ sorusuna yanıt arayan Ünsever, “Gelişmek isteyen, gelişme yolunda yürüyen bir ülkeyiz ama yolun neresindeyiz; onun takdirini önce sizlere, ekonomistlere ve bu konuda daha ehil insanlara bırakmayı tercih ederim. Örneğin, Kahire herhalde dünyanın en çok merak edilen, herkesin gitmekle ilgili en çok plan yaptığı yerlendendir. Ama Mısır’ın turizm ile kalkınacağını iddia etmemiz çok kolay değil. Turizm, kalkınmada çok önemli bir lokomotif sektör, özellikle cari açığı kapatmada. Ama bir ülke geliştikçe, turizm de atbaşı, onunla birlikte gelişecek. Bizler de sadece başkasına hizmet satan değil, başkasından hizmet satın alan turistler durumuna da geleceğiz. Hedefimiz bu olmalı” şeklinde konuştu.

Turizm politikasında yapılması gereken iyileştirmeleri de gündemine alan Ünsever, “Biz niye olaya, ‘Türk tüketiciler yabancı turist tüketiciler kadar para kazanmıyor’dan bakmıyoruz ki? Onlara satılan hizmeti burada da aynı fiyatla satınca, o zaman bir sorundan söz edemiyor olacağız. Yani buradaki sorun aslında ürünün fiyatının aynı olmasından kaynaklanıyor, değil mi? Bir ürün var, biz o ürünü aynı fiyata satıyoruz. Burada demek ki asıl değişken, alıcıların durumu. Türk tüketicisinin zayıf olmasından kaynaklanan bir durum. Türkiye’deki turizm ürünlerine ilişkin yetersiz bütçe ayırmak. Gelişmiş ülkenin veya büyük devletin, kendi tüketicileri için turizm sektörüne harcayacağı fonlarla kendi vatandaşlarının da tatil yapabilmesine destek olması lazım. Buradan alınacak KDV’yi, bununla ilgili sözleşmelerden alınan damga vergisini, bu alanda kullanılan başka kamu enstrümanlarını devreye sokarak kendi insanının da tatil yapmasını daha kolay hale getirmesi lazım” dedi.