Rus Dışişleri: Ülkemiz, Ortadoğu’daki ihtilafların çözümüne aktif katkıda bulunuyor

Rusya’nın, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki çatışmaların çözümüne aktif katkısını sürdürme niyetinde olduğunu kaydeden Dışişleri Bakanlığı, Rusya’yı Filistin-İsrail, Suriye ve diğer krizleri çözme sürecinden uzaklaştırma girişimlerinin siyasi ‘saçmalık’ olduğunu belirtti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, “Rusya ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri arasında, Batı’yı karakterize eden sömürge mirasının gölgesinde kalmayan derin tarihsel bağlar istikrarlı ve ayrılmazdır. Ülkemiz, dünyanın bu bölgesindeki şiddetli çatışmaların çözümüne aktif katkısını sürdürmeyi ve çok kutuplu dünyanın en önemli unsurlarından biri olan bu bölgenin ülkeleriyle karşılıklı yarara dayalı ilişkileri güçlendirmeyi amaçlamaktadır” dendi.

Açıklamada, Belçika’nın başkenti Brüksel’de, 10-11 Mayıs’ta, Norveç ve Avrupa Birliği’nin başkanlığında, Filistin’e yapılan uluslararası yardımın koordinasyonundan sorumlu Geçici İrtibat Komitesi’nin toplantısının yapıldığına dikkat çekildi. Komitenin kurulduğu 1993’ten beri Rusya’nın bu komitenin faaliyetlerinde aktif rol aldığı ve “iki devlet” (Filistin ve İsrail) formülünün hayata geçirilmesi için sağlam temelin oluşturulmasına herkesin takdirini toplayan katkıda bulunduğu anımsatılırken şu ifadeye yer verildi:

“Fakat bu yıl organizatörler, Rus karşıtı tutumlarını nedeniyle ülkemizi bu etkinliğe davet etme zahmetinde bulunmadı. Batılı yetkililerin bu kararı Moskova’da üzüntü ve şaşkınlığa yol açtı. Rus düşmanlığına dalmış NATO yetkililerinin izlediği çizginin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki çatışmalara gerçek çözüm arayışlarıyla hiçbir ilgisi olmadığı ortada.”

Seçilen yaklaşımın sadece Batı toplumu içindeki tüm pozisyonları dikkate almakla kalmadığını, aynı zamanda bölge ülkeleri tarafından da reddedildiğini ve Ortadoğu çözümünün ilerletilmesi anlamında zarar verici olduğunu kaydeden Rusya Dışişleri Bakanlığı, şu değerlendirmede bulundu:

“Rusya'yı Filistin-İsrail, Suriye veya başka herhangi bir Ortadoğu krizini çözme sürecinden uzaklaştırmaya yönelik her türlü girişim siyasi ‘saçmalıktır’. Batı, neo-sömürgeci küstahlığıyla, bölge ülkelerini dış politika bağımsızlığından vazgeçirmek için onlara yoğun baskı uygulama amacıyla tüm İslam Alemi için merkezi öneme sahip ‘Filistin sorununu’ sömürme noktasına geldi.”

Bu tür manipülasyonların “istenen sonuç vermeyeceği ve başarısızlığa mahkum” olduğu vurgulandı.