New York Times, Zelenskiy'in baskısına rağmen AB'nin neden Ukrayna'yı üye yapamayacağını yazdı

Kiev'in hızlı kabul baskısına rağmen, Ukrayna veya Avrupa'nın eteklerindeki diğer ülkelerin ne NATO ne AB üyeliğinin uzun yıllar boyunca mümkün olduğunu belirten The New York Times, bunun nedenlerini irdeledi.

Rusya'nın demilitarizasyon ve denazifikasyon hedefiyle operasyon düzenlediği Ukrayna'nın AB ve NATO üyeliği emelleriyle ilgili bir değerlendirme yayımlayan The New York Times (NYT) gazetesi, Ukrayna'ya önemli askeri yardım sağlayıp Rusya'ya devasa yaptırımlar uygulayan AB'nin Ukrayna, Moldova ve Gürcistan'ı Avrupa'ya nasıl bağlayacağı konusunda daha zor bir soruyla karşı karşıya olduğunu yazdı.

'Ne NATO ne AB üyeliği uzun yıllar boyunca mümkün'

Bugün Brüksel’deki AB liderler zirvesinde gündeme gelecek meselenin Ukrayna'nın hızlı katılım müzakereleri talebiyle aciliyet kazandığını, ama haziran sonundaki zirveye dek karara bağlanmasının beklenmediğini belirten analizde "Kiev'in hızlı kabul baskısına rağmen, Ukrayna veya Avrupa'nın eteklerindeki diğer ülkelerin ne NATO ne AB üyeliği uzun yıllar boyunca mümkün. Ancak Avrupalı ​​liderler, onları yavaş yavaş entegre etmenin ve korumanın yollarını tartışmaya başladı" denildi.

What obligation do the EU and NATO have toward Ukraine? The moral answer may be obvious, with many governments vowing support for the country, but the practical answers are complicated. https://t.co/IH7cIRAx9p

— The New York Times (@nytimes) May 30, 2022

Macron'dan 'Avrupa siyasi topluluğu' formülü

Son haftalarda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Mario Draghi'nin AB içinde yeni bir konfederasyondan söz ettiğini belirten analizde, Macron'un 9 Mayıs Avrupa Günü'nde Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, muğlak da olsa, Ukrayna, Gürcistan, Moldova ve Britanya'ya yönelik AB ile bağlantılı ama AB'nin parçası olmayan şekilde 'Avrupa siyasi topluluğu' önerisini dillendirdiğini, bu sırada Ukrayna'nın AB üyeliğinin gerçekte birkaç yıl, büyük olasılıkla birkaç on yıl süreceğini itiraf ettiği hatırlatıldı.

Fransız bakan: Yalan söylememeliyiz

"Ancak Avrupalı ​​liderler Ukrayna ile müzakereleri başlatmaya karar verse bile, Polonya ve Baltık ülkelerinin hemen üyeliğe desteğine rağmen, süreç, uzun sürecek" vurgusu yapılarak, diğer itiraflara yer verildi:

22 Mayıs'ta Fransa'nın Avrupa Bakanı Clément Beaune Fransız radyosuna demecinde "Ukraynalılara herhangi bir yanılsama veya yalan sunmak istemiyorum. Dürüst olmak zorundayız. Ukrayna 6 ay veya 1-2 yıl içinde AB'ye girecek diyorsanız, yalan söylüyorsunuz. Muhtemelen 15 ya da 20 yıl sürer, uzun zaman alır" dedi.

Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg de benzer şekilde 'zorluklar gözönüne alındığında Ukrayna'ya Brüksel ile ilişkilerinde başka bir yol sunulması gerektiğini' söyledi.

'Zelenskiy'in talebi karşılanamaz'

"Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, hızlandırılmış şekilde AB'ye tam üyelikten başka yolları kesin dille reddetti. Ancak talebinin karşılanması pek olası değil" saptaması yapılarak, bunun nedenleri olarak Türkiye dahil sırada bekleyen çok ülkenin bulunması, AB üyeliğine kabul edilmek için yerine getirilmesi gereken Kopenhag Kriterleri'nin karşılanmasının çok zor olması, Romanya ve Bulgaristan'ın entegrasyonunda çok sorun çıkması, Macaristan ve Polonya'nın AB kriterlerine uymaktan çıkması, üye ülkelerin kendi ekonomik sorunlarını çözememesi sunuldu.

'Sırada bekleyen çok ülke var'

Ukrayna ile müzakerelerin başlamasının bile tartışmalı bir konu olduğu, zira Gürcistan ile Moldova'nın da aynı dönemde başvurduğu, 1987'de başvuran Türkiye, 2004'te başvuran Kuzey Makedonya, 2008'de başvuran Karadağ, 2009'da başvuran Arnavutluk ve Sırbistan'ın uzun zamandır sırada beklediği, bu grubun hepsinin üyelik müzakerelerinin başladığı belirtildi.

'Romanya ve Bulgaristan entegre olamadı'

Ayrıca Bosna-Hersek'in de başvurduğu ve Kosova'nın da üye olmak istediği eklenerek "Buna rağmen kısmen Romanya ve Bulgaristan gibi yoksul üyelerin entegrasyonunun yetersiz kalması ve katılım kriterlerinin çok meşakkatli olmasından ötürü 2013'ten (Hırvatistan'ın üyeliğinden) beri AB'de genişleme olmadı" diye devam edildi.

'Macaristan ve Polonya raydan çıktı'

"Mevcut 27 üye ülkenin Macaristan ve Polonya'yı Avrupa değerleri ve hukukun üstünlüğü hizasına getirme çabaları bir yana kendi başlarına yeterince ekonomik sıkıntıları var" denildi.

'Güvenlik garantisini AB'de aramasınlar'

NYT'ye konuşan Alman Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik İşleri Enstitüsü'nden savunma analisti Claudia Major, "Ukrayna, Gürcistan, Moldova gibi ülkeler kırılgan ve yakın gelecekte AB ve NATO üyeliği alamayacak" diye tasdik ederek ekledi: "Dürüst olmak gerekirse, onlara verecek güvenlik garantimiz yok. Bu ülkelere sunacağımız her türlü destek onları kurtarmaya yetmez. Onlara istedikleri hayat sigortasını sunamayız."

'Bu ülkelerin Brüksel ile eğitim, enerji, ticaret ve ekonomi gibi sektörel alanlarda üyeliğin alt düzeyindeki bir tür ortaklıkta daha yakın ilişkileri olabileceğini' söyleyen Major, diğer yandan AB üyesi İsveç ve Finlandiya'nın ABD'nin üye olması ve nükleer caydırıcılığının bulunmasından ötürü NATO'ya katılmak istediklerinden söz etti.

'Ukrayna'nın hızlı üyeliği Batı Balkanları küstürür'

Brüksel'deki Alman Marshall Fonu'ndan Julia De Clerck-Sachsse, "Ukrayna'nın hızlı üyeliği, yavaş ve hantal genişleme süreci yüzünden hayal kırıklığına uğrayan ve bu yüzden Rusya ve Çin'in etkisine açılan Batı Balkanlar'daki devletleri daha da yabancılaştırması muhtemel" öngörüsünde bulundu.

'Macron'un önerisinin daha ​​geniş bir tartışmayı başlatmaya yardımcı olabileceğini' söyleyen De Clerck-Sachsse, 'ancak bu tür fikirlerin tam üyelik özlemlerini baltalamak suretiyle zaten hayal kırıklığına uğramış ülkeleri daha da yabancılaştırmamasına dikkat etmek gerektiği' uyarısında bulundu.

'Kıyamet Günü'ne dek Brüksel Arafı'nda mı?'

NYT, 'Macron'un Brüksel'deki Fransız etkisini korumak için yeni adayları bekleme odasına kalıcı şekilde park etmeye çalıştığına' dair sivri bir görüş olduğunu da aktardı.

Örneğin Neue Zürcher Zeitung editörü Eric Gujer, "Bu amaçla, aday ülkelerin Kıyamet Günü'ne kadar içinde kalabilecekleri bir Brüksel Arafı fikrini ortaya attı. Buna Avrupa Birliği'nin bir tamamlayıcısı olarak 'Avrupa siyasi topluluğu' diyor. Bu kulağa sempatik ve yeterince muğlak geliyor ama nihai hedef belli" diye yazdı.

Carnegie Europe Direktörü Rosa Balfour, "Tartışma daha yeni başlıyor. Plan beklemeyin. Bu ülkeleri tek pazara giriş dahil olmak üzere aşamalı olarak veya sektör sektör entegre etmek için tartışmalar yürütülüyor" dedi.

'35 üyeli bir AB bu şekilde devam edemez'

NYT, 'bir miktar üyelik ışığı yakmanın, AB'nin katı üyelik kriterlerini karşılamak uğruna aday ülkelerin iç reformlara gitmesini sağlayan itici gücü baltalayarak bloğun yumuşak gücüne zarar vereceğine dair endişe' olduğunu da aktardı.

Bu yüzden Fransa'nın eski Washington Büyükelçisi, Carnegie Europe uzmanı Pierre Vimont, AB'yi isteyen herkese açmanın en iyisi olacağı görüşünü paylaştı. "Ama asıl mesele şu ki, 35 üyeli bir AB aynı şekilde devam edemez" ikazını yapan Vimont, 'birliğin işlemesi için ciddi kurumsal reform ve anlaşma değişikliği gerekeceğine' dikkat çekti. Kimsede buna verilecek cevap bulunmadığını belirten Fransız diplomat, "Bu soruyla açıkça yüzleşmeli ve yeni fikirler bulmalıyız" dedi.