Ekonomist Bal: Kontrolden çıkan bir enflasyon verisi ile karşı karşıyayız

Ekonomist Onurcan Bal, “Özellikle son 4-5 senede kur cephesindeki hareketlere baktığımız zaman, kurda dönem dönem çok sert ataklar yaşandı. Hem maliyet yönlü enflasyonu hem de talep enflasyonun artış kaydettiği bir süreci gördük. Bu durumda da kontrolden çıkan bir enflasyon verisi ile karşı karşıya kaldık açıkçası” dedi.

Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programının konuğu olan Gedik Menkul Değerler Yatırım Danışmanı Müdür Yardımcısı Onurcan Bal, TÜİK verilerine göre yüzde 78.62 olarak açıklanan Haziran ayı yıllık enflasyon oranını değerlendirdi.

‘Enflasyonun Kasım’a kadar yüzde 85’e çıkacağını tahmin ediyoruz’

Enflasyonun, piyasa beklentilerinin paralelinde gerçekleştiğinin altını çizen Bal, “Burada yükselişin süreceğini bekliyorduk zaten. Özellikle Haziran ayında elektrik ve doğalgaza yapılan zamlarla birlikte enflasyonda bir yükselişin olması bekleniyordu. Ama gelinen seviyeler neticesinde bu kadar yüksek seyreden enflasyon tabi ki yaşam koşulları açısından zorlayıcı bir görünüme işaret ettiğini söyleyebiliriz. Ekim itibarı ile yukarı yönlü seyrin sürmesini bekliyoruz. Hatta Kasım ayına kadar enflasyonun yüzde 85’lere kadar çıkabileceğini tahmin ediyoruz. Aralık ayında ise bir düşüş görebiliriz. Yine de buna rağmen bu yılı yüzde 70 civarında kapatıyor olacağız muhtemelen” değerlendirmesini yaptı.

G20 ülkeleri içerisinde Türkiye’nin enflasyonda en önde olduğunu vurgulayan Bal, “Arjantin’in bile üzerinde bir enflasyona sahibiz şu durumda. İlk sırada Lübnan yer alıyor yüzde 200’lük bir oranla. Onu Sudan, Venezuela ve Suriye izliyor. Ondan sonra da Türkiye geliyor. Yani küresel bir enflasyondan bahsediyoruz, doğru. Ama gelinen bu seviyeler sadece küresel anlamda artan enflasyon ile açıklamak çok da doğru olmaz” şeklinde konuştu.

‘Türkiye dolarizasyonun yüksek olduğu bir ülke, böyle ülkelerde kurun yükselmesi enflasyonist bir baskı oluşturur’

Türkiye’nin ekonomi yönetiminde nerede hata yapıldığı sorusuna yanıt aranırken Bal, “Döviz kurunda yaşanılan gelişmeler, enflasyon tarafındaki yükselişe sebep oldu. Çünkü Türkiye dolarizasyonun yüksek olduğu bir ülke ne yazık ki. Özellikle son 4-5 senede kur cephesindeki hareketlere baktığımız zaman, kurda dönem dönem çok sert ataklar yaşandı. Hal böyle olunca tabi ki vatandaş kendi satın alma gücünü koruyabilmek adına biraz daha dövize yöneliyor. Buna bağlı olarak da dolarizasyon artıyor. Dolarizasyonun arttığı bir ülkede kurların bu denli yükselmesi enflasyonist bir baskı oluşturur. Öte yandan Türkiye ekonomisi, evet ihracat arttı diyoruz ve dış ticarette de hedefler konuyor, ama gerek ham maddede olsun gerek ara ürünlerde olsun; ithalata dayalı bir ekonomi. Bu da kaçınılmaz olarak maliyet yönlü bir enflasyonu beraberinde getirdiğini görüyoruz. Tabi buna küresel çapta artan gıda, enerji fiyatları; bir de bu enflasyon döneminde insanlar haliyle harcamalarını öne çekiyor çünkü örneğin bugün 5 bin liraya aldıkları bir ürünü belki 2 ay sonra 6 bin liraya alamayacaklar. Hal böyle olunca hem maliyet yönlü enflasyonu hem de talep enflasyonu; (faizler de düşük tutulunca) krediye yönelimin artış kaydettiği bir süreci gördük. Bu durumda da kontrolden çıkan bir enflasyon verisi ile karşı karşıya kaldık açıkçası” dedi.