‘ABD, Ortadoğu’daki istikrarsızlığı önce Kırım’a, sonra Karadeniz ve Balkanlara taşımak istedi’

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ünver Sel “ABD Ortadoğu’daki istikrarsızlığın bir benzerini önce Kırım’a, oradan Karadeniz’e ve Balkanlara taşımak istedi. 2014’te bu engellendi. Eğer Kırım Rusya’ya katılmasaydı, Türkiye’yi de içine alacak bir çatışma ortamı Karadeniz’den Kafkaslara kadar yayılabilirdi” dedi.

Tahran’da Rusya, İran ve Türkiye arasında "Astana Formatında 7. Üçlü Zirve Toplantısı" düzenlendi. Bu toplantı kapsamında İran’a giden Rusya lideri Vladimir Putin, İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney ile bir görüşme gerçekleştirdi. Hamaney, Rus lider Vladimir Putin ile yaptığı görüşme sırasında NATO’nun ‘tehlikeli bir kuruluş’ olduğunu söyleyerek “Ukrayna örneğinde inisiyatif almamış olsaydınız, diğer taraf kendi girişimi ile savaşa neden olurdu. Batı da kesinlikle güçlü ve bağımsız Rusya'ya karşıdır. Eğer NATO için yol açıksa bu ittifak sınır tanımıyor ve eğer Ukrayna'da durdurulmasaydı, bir süre sonra (yani ittifak) Kırım bahanesiyle bu savaşın aynısını başlatacaktı” ifadelerini kullandı.

Ruhani lider Hamaney’in bu sözlerini Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu ve Kırım Dostları Derneği Başkanı Ünver Sel, Sputnik’e değerlendirdi.

‘Kırım Rusya’ya katılmasaydı, Türkiye’yi de içine alacak bir çatışma ortamı Karadeniz’den Kafkaslara kadar yayılabilirdi’

Hamaney’in sözlerinin ‘gerçekçi bir zemine’ oturduğunu belirten Sel, “Dünya düzeni yeniden kuruluyor. Türkiye ve Rusya’nın burada kilit rol oynadığını görüyoruz. Suriye’de bölgesel istikrarsızlığı kışkırtmak için NATO ve ABD terörü besliyor. Rusya ve Türkiye buna karşı ortak hareket ediyor. Astana süreci ile buna İran da dahil oldu. Burada İran’ın en güçlü siyasetçisi Ali Hamaney yalnız dini lider olarak görülmemeli, bu açıdan söyledikleri son derece gerçekçi bir zemine oturuyor. ABD Ortadoğu’daki istikrarsızlığın bir benzerini önce Kırım’a, oradan Karadeniz’e ve Balkanlara taşımak istedi. 2014’te bu engellendi. Eğer Kırım Rusya’ya katılmasaydı, Türkiye’yi de içine alacak bir çatışma ortamı Karadeniz’den Kafkaslara kadar yayılabilirdi. Bu durumda NATO müdahalesi gelecekti” dedi.

‘Kırım 2014’te Kosova gibi bir hale sokulmak istendi, neyse ki çatışma olmadan adada barış ortamı tesis edildi’

“2014 yılındaki gerçekleşen Maydan darbesi sonrası Kırım halkı eğer bir referandum düzenleyerek Rusya Federasyonu’na katılmasaydı, Batı’nın planı Kırım’ı Rusya’ya karşı bir NATO üssü haline getirmek olacaktı. Bu başlı başına savaş çıkarmak için bir hamle” ifadelerini kullanan Sel “Kırım o dönem, Kosova gibi bir hale sokulmak istendi. Amerikalılar Kırım halkının vatansever duygularını etkisiz hale getirmek için Kırım’a Kosova’nın kaderini yaşatmak istediler. Amerikalılara göre Kırım Tatarları Kosovalı Arnavutların rolünü oynayacak, egemenliklerini ilan ettikten sonra Rus kökenli vatandaşları Kırım’dan temizleyecekti. Neyse ki çatışma olmadan adada barış ortamı tesis edildi. NATO aynısını Ukrayna’da denedi. Fakat Rusya müdahale edince bu plan da bozuldu. Hatta şimdi Batı ittifakının içinde bir istikrarsızlık ortaya çıktı. İngiltere, İtalya, Almanya ve Fransa’da siyasi istikrarsızlıklar var” diye konuştu.

‘Rusya ile Ukrayna arasında uzun yıllardır süregelen ihtilaf zamanla aşılacaktır’

Sel “Rusya Federasyonu Ukrayna’da düzenlediği özel askeri operasyon neticesinde bugüne kadar ilerlediği alanların kontrolünü elinde bulundurmaya devam ederse Ukrayna’nın yüzde 20’sine ve önemli sanayi, tarım ve Karadeniz sahil şeridinin büyük bir kısmını elde etmiş olacak. Bu da NATO’nun uluslararası rolünün daha önce düşünüldüğü kadar belirleyici olmadığını gösterecek. Kaldı ki Rusya ile Ukrayna arasında uzun yıllardır süregelen ihtilafın zamanla aşılacağını düşünüyorum” şeklinde sözlerine son verdi.