Dünyanın neresinde olursa olsun terörün bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Hangi etnik veya dini gruba mensup olursa olsun terör yapan insanlık suçu işlemiştir. Ama nasıl terör bir insanlık suçuysa terör yapanların adını koymadan ve ayrıştırmadan bir dini kitleyi, bir milleti, bir topluluğu topluca terör ithamı altında tutmak da bir insanlık suçudur" dedi.
'KATİL HER YERDE KATİLDİR, MAZLUM HER YERDE MAZLUM'
Ancak Fransa'daki olaydan sonra söz konusu gençlerin öldürülmesinin aynı yankıyı yapmadığını savunan Davutoğlu, Paris'teki saldırıdan sonra ben yürüyüşe katıldım. O saldırıyı protesto etmek, o saldırıya karşı Fransa halkıyla dayanışma için. Peki bu 3 masum Müslüman gencin cenazesinde hangi devlet adamları vardı? Neden o cenazeye aynı ölçüde sahip çıkılmadı? Bir insanın mağdur olması ya da katil olması bir dinle izafeten değerlendirilemez. Katil her yerde katildir, zalim her yerde zalimdir, mazlum her yerde mazlumdur" ifadesini kullandı.
'IRKÇILIK BULAŞICI BİR MİKROP GİBİDİR'
ABD'nin çoğulcu karakterini korumak istiyorsa ABD topraklarında bu tür dışlayıcı, ırkçı anlayışların zemin bulamamasının gerekliliğini vurgulaya Davutoğlu, "Sakın ola ki 'bunlar Suriyeli gence yapıldı bize dokunmaz' diye düşünmeyin. Irkçılık öyle bulaşıcı bir mikrop ve öylesine aşağılık bir tutumdur ki, geçmişte bu topraklarda görüldü bu ırkçılık, zencilere karşı. Bir kere yaygınlaştığı zaman bir AIDS virüsü gibi bütün toplumu kuşatır ve büyük zararlara sebebiyet verir" ifadeleriyle sözlerini sürdürdü.
'1915 OLAYLARININ 100. YILI BÜYÜK BİR FIRSAT'
Bu arada 1915 olaylarına da değinen Davutoğlu, milli davalarda görüş farklılıklarını bir kenara atarak ortak çalışmak gerektiğine işaret etti. Olayların 100. yılının bunun için önemli bir fırsat olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Bizim kültürümüzde nefret ve intikam hissi yoktur. Hiçbir şekilde burada karşılaştığınız Ermenilere art niyetle, ön yargıyla bakmaksızın onlarla dostluk ilişkisi kurarak Ermeni meselesinin çözümü konusunda gayret göstermeniz sizi ve milletimizi yüceltir. Ama haksız bir şekilde bizim milletimiz tahkir edilir, hakarete uğrar ise o zeminde hepinizin görevi bu hakarete karşı veya haksız suçlamalara karşı gerekli gayreti göstermenizdir" dedi.
Diğer taraftan yatırımcılarla saatlerce Türkiye'yi konuştuklarını ve kimsenin Türkiye'de kriz ülkesi diye bahsetmediğini anlatan Davutoğlu, Türkiye'nin, dünyada giderek daha etkin bir ülke haline geldiğine işaret etti:
"Türkiye 90'lı yıllarda olduğu gibi, Avrupa'nın hasta diye anılan bir ülkesi değil. Sizler ABD'de olduğunuz için daha da yakından takip ediyorsunuz, Türkiye artık IMF kapısında bekleyen ülke de değil. IMF'den gelecek küçük rakamlara ümit bağlayıp, krizleri bunlarla aşmaya çalışan ülke de değil, aksine geçen sene IMF'ye 5 milyar dolar borç vermiş ülke. (…) Düşünün, 20 sene, 30 sene önce İstanbul, Atina ile Kahire, Bağdat ile Şam ile Tahran ile Moskova ile karşılaştırıldığında eşit veya onların gerisinde görülebilirdi. Ama şimdi yepyeni ve güçlü bir ülkeden bahsediyoruz."
'YURT DIŞINDAKİ VATANDAŞLARIN HER BİRİ GÖNÜLLÜ BÜYÜKELÇİ'
Güçlü Türkiye'nin yurt dışındaki vatandaşlarının her birini yürüyen, gönüllü büyükelçi olarak kabul ettiklerini ifade eden Davutoğlu, ABD'deki Türk vatandaşlarının, Avrupa'da bulunan Türk vatandaşlarından farklı bir durumu olduğunu dile getirdi:
"ABD'deki vatandaşlarımız, bir emek gücüne duyulan ihtiyaç dolayısıyla gelmiş vatandaşlarımız ve sonra ikinci, üçüncü nesilde oraya intibak eden vatandaşlarımızdan değil, daha çok beyaz yakalı diyebileceğimiz kendi profesyonel tecrübesini yaşayabilmek için burada kalmış vatandaşlarımızdan oluşuyor.
'ABD'DE TÜRK RÜZGARI ESTİRMEK HİÇ DE ZOR DEĞİL'
Şimdi sizden Türk-Amerikan ilişkilerinin taşıdığı stratejik önem dolayısıyla önümüzdeki dönemde daha da fazla beklentilerimiz var. Neden? Çünkü ABD küresel bir güç ve bu küresel güç içinde etkin nüfus barındıran ve bu etkin nüfus üzerinden siyasete ağırlık koyan ülkelerin güçleri ve uluslararası alandaki etkinliği de artıyor. Lobisi olan, bu lobiye dayalı olarak kendini anlatan kamu diplomasisi yapan ülkeler sadece Amerika'da değil Amerika üzerinden dünyada da etkisini artırabiliyor. 198 bin rakamı az bir rakam değil, çok ciddi bir güç. Bu güçle hareket edecek olan dost ve akraba toplulukları da pekiştirdiğimizde ABD'de Türk rüzgarı estirmek hiç de zor değil. Sizden bu çerçevede gelişen Türk-ABD ilişkileri bağlamında çok büyük beklentilerimiz var."
ABD'deki Türk vatandaşlarından birlik ve beraberliklerini korumalarını isteyen Davutoğlu, gurbetçi vatandaşlardan, Türkiye'nin siyasetiyle ve kaderiyle olan ilişkilerini de kesmemelerini istedi. Türkiye ilişkilerinin yalnızca askerlik ile sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, oy kullanmanın öneminin altını çizdi ve randevu sistemi kalktığı için çok daha rahat oy kullanabileceklerini hatırlattı.