ABD'de başkanlık yarışında Cumhuriyetçilerde tek başına kalan Trump'ın, ABD'nin eski dışişleri bakanlarından ve Cumhuriyetçi Parti'nin önemli isimlerinden Kissinger ile görüşmesi, onun parti elitleriyle daha yakın ilişki kurma çabasının bir parçası olarak değerlendirildi.
Cumhuriyetçi başkanlardan Richard Nixon ve Gerald Ford dönemlerinde Dışişleri Bakanlığı yapan Kissinger'ı (1973-1977) evinde ziyaret eden Trump, çıkışta herhangi bir açıklama yapmadı. Trump'ın yardımcısı ise yüz yüze görüşme talebinin iş adamından geldiğini belirtti.
Başkan yardımcılığı koltuğuna 2008’de aday olan Sarah Palin de Kissinger ile görüşmesinden sonra kampanya sürecine hız vermişti.
Trump’ın geçen hafta da hem Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Paul Ryan hem de Cumhuriyetçilerin önemli isimlerinden ve eski dışişleri bakanlarından James Baker ile görüşmesi, ‘parti elitleriyle yakınlaşma’ şeklinde yorumlanıyor.
Diğer taraftan Kissinger görüşmesi ile gündemin üst sıralarında kendine yer bulan Trump'ın, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un için dün sarf ettiği, "Onunla konuşurdum" sözlerine ise farklı tepkiler gelmeye devam ediyor.
Cumhuriyetçilerin 15 Mart'ta yarıştan çekilen aday adaylarından Florida Senatörü Marco Rubio, Trump'ın dış politika konusundaki ‘bilgisizliğine’ gönderme yaparak, "Bu konu, onun uzun zamandır uğraştığı bir konu değil. Zannediyorum işlerini bu şekilde görüyor" dedi.