İzmir’deki HDP’liler saldırıyı anlattı

İzmir’de HDP İl Başkanlığına düzenlenen ve bir kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıyla ilgili HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve HDP İzmir İl Eş Başkanı Abdülkadir Baydur RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na açıklamalarda bulundu.

İzmir İl Başkanlığı’nda Deniz Poyraz’ın ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırıda Onur Gencer’in il binasına gelişi ve içeride yaşananları HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve HDP İzmir İl Eş Başkanı Abdülkadir Baydur RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na anlattı.

'Polisi defalarca uyarmıştı'

'Bu saldırı birden çok insanın öldürülmesi hedefiyle gerçekleşiyor' diyen HDP Milletvekili Serpil Kemalbay, şunları söyledi:

"Partimizin önünde her zaman sivil polisler olur ve her zaman gözetim altındadır. Polisler elinde silahlı içeriye birinin girdiğini görüyorlar ama müdahale etmiyorlar. Parti binası içerisinden 25 dakika boyunca sesler duyuluyor, silah ateşleniyor ama zamanında müdahale edilmiyor. 25 dakika sonra polisin müdahaleye hazırlandığı anlarda Onur Gencer de silahını çantasına koymuş aşağıya doğru inerken polis elindekileri bırakmasını istiyor ve o şekilde gözaltına alınıyor. Parti binamızın önünde nisan ayında bir çadır kuruldu. Çadır kurulduğu zaman MYK üyelerimiz ve il Eş Başkanlarımız emniyeti uyardılar. Eğer çadır buraya kurulursa burada provokasyona sebep olunabileceğini dile getirdiler hatta 'yukarıya eline kolunu sallayarak gelir bizi vurur' dediler. İzmir İl Emniyet Müdürü baş sağlığı için yanımıza geldi. Biz de, 'önceden yaptığımız uyarılarımızı dikkate almadınız' dedik."

'1 dakika önce gelsem içerde olacaktm'

HDP İzmir İl Eş Başkanı Baydur ise yaşananları şu sözlerle anlattı:

"15 gündür koronavirüsten dolayı evimde karantinadaydım ve o yüzden biraz evden geç çıktım. Parti binamızın kapısına geldiğimde 3 sivil polis vardı ve 'HDP'ye silahlı baskın var'' dediler. 'Niye müdahale etmiyorsunuz?' diye sorduğumda ise, 'çelik yelekli polisler gelecek, onlar müdahale edecek' dediler. Birkaç dakika sonra silah seslerini duymaya başladık. Öğleden sonra kitap imza günümüz olacaktı, çok daha kalabalık olacaktık. Ben 1 dakika önce gelmiş olsaydım ben de parti binasının içerisinde olacaktım. Deniz'in annesi parti çalışanımız, kendisi de parti üyemizdi. Arada bir partiye gelerek annesine yardım ediyordu. Parti binamızın önünde MOBESE kameraları var. Ama parti binamızın içerisinde bize ait kamera yok."