Ülkenin güneydoğusunda yaşanan çatışmaları sonlandıran Türkiye, NATO üyesi olarak yerine getirmesi gereken görevler ile Ortadoğu bölgesine yönelik belirlediği yeni bağımsız ödevlere programlanmaya çalışıyor.
Türkiye'nin silahlanma alanında birkaç iddialı program başlattığını belirten Ortadoğu ve Kürt sorunu uzmanı Vadim Makarenko, şunları söyledi:
"Türkiye, NATO’da geçirdiği uzun süre içinde, seçimini eskimiş ithal silahlardan yana yapıyordu. Bu silahları da ömrünün sonuna kadar kullanıyor, hatta ömrünü onarım ve modernizasyon yoluyla uzatmaya çalışıyordu. Türkiye 1990’lı yılların sonlarından itibaren, Ortadoğu bölgesinde bağımsız oyuncu olarak silahlanma alanında birkaç iddialı program başlattı. 2000’li yılların başlarından itibaren yükselen ekonominin meyvelerini toplamaya başlayınca da bu programlara daha sıkı şekilde sarıldı."
"TÜRKİYE DAHA ÖLÇÜLÜ YAKLAŞIM SERGİLİYOR"
Silahlanma uzmanı, Strateji ve Teknoloji Analizi Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Konstantin Makiyenko ise şöyle konuştu:
“Özellikle son beş yılda Türkiye’de çok iddialı ulusal askeri programlar başlatılmıştı. Örneğin, ulusal tank Altay, hafif zırhlı araçlar, ulusal korvet ve firkateyn. En pahalı ve en iddialı programı ise kendi savaş uçağı. Üstelik beşinci nesil uçaklara yakın olması öngörülen bu uçağın, 2023’te Kemalist Devrimi’nin 100. yıldönümünde havalanması planlanıyordu. Tüm bunlar çok pahalı ve çok iddialı programlardı. Ancak şimdi askeri sanayi ve askeri teknik politikalarında, kendi programlarının hayata geçirilmesiyle ilgili değişiklikler yaşanıyor. Türkler ya kaynaklarını yeniden gözden geçirerek bu programların tümünün birden üstesinden gelemeyeceklerini anladı ya da henüz yeterli mühendislik okuluna sahip olmadıklarının farkına vardı. Muhtemelen, Türk savaş uçağının üretimi gibi öncelikli program dahil bazı programları kısacaklar, hatta iptal edecek veya askıya alacaklar. Türkiye, ulusal programların uygulanması konusunda daha ölçülü yaklaşım sergilemeye başladı.”
"HADDİNDEN FAZLA SİLAHLANDI"
Ortadoğu bir savaş arenasına dönüşmek üzere ve bölgesel eylemlerde bulunmak için Türkiye’nin bağımsız operasyon yürütme potansiyelini artırmaya ihtiyacı var. Çünkü sınırlarındaki savaş açısından Türkiye zaten haddinden fazla silahlandı.
Uzmanlara göre, bölgedeki eylemler için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin nakliye kapasitesini artırması gerekecek. Halihazırda Türkiye birkaç S-130 askeri nakliye uçağını modernize ediyor. Bu uçaklar, 2012’de Suudi Arabistan’dan satın alınmıştı.
Türkiye gibi bölge ülkeleri, uzun yıllar ya iç sorunlarını çözmeye çalıştı ya da başka bölgelere odaklanan askeri ve siyasi bloklara küçük ortaklar olarak katıldı. Ortadoğu'nun savaşın eşiğinde olduğu bu dönemde ise silahlı kuvvetlerin bölgesel sorunlar için yeniden programlanması gerekiyor.