‘Kuzey Kore lideri Kim sonuna kadar direnecek’

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in'in sınırda yaptıkları tarihi zirveyi değerlendiren Rus uzmanlar, iki ülkenin birbirine yönelik temkinli adımlar attığını,fakat henüz birleşmeden bahsetmenin doğru olmadığını belirtti.

Sputnik'e konuşan Rusya Bilimler Akademisi Uzakdoğu Enstitüsü Kore Araştırmaları Merkezi'nden Konstantin Asmolov, Kuzey Kore'nin eskiden de diyaloga hazır olduğunu açıkladığına dikkat çekerek, "Bu açıdan Pyongyan'ın söylemi değişmedi. Yeni olan tek şey şimdi şunu söylemeleri: elimizde tamamlanmış stratejik nükleer güç programı var. Bu program dengeyi değiştirdi, şimdi Kuzey'in ‘B' planı var. Oysa bugüne kadar Kuzey'in tüm diyalog açıklamaları Washington'un itirazlarına takılıyordu. ABD, Pyongyang'ın diyalog çağrılara, ‘biz yeterince samimiyet görmüyoruz, bu kurnaz bir plan, zaman kazanmak ve Seul'ü Washington'dan uzaklaştırmak istiyorlar' yönünde açıklamalarla yanıt veriyordu" dedi.

'PYONYANG'IN ELİ GÜÇLENDİ'

Zirvede kabul edilen sonuç bildirgesinin, ‘taraflar aralarında uzlaşı arama yönünde anlaştı' ifadesine indirgendiğine işaret eden Asmolov, "Peki somut işler nerde, somut sonuç nerde? Peki ya birleşme? Hangi birleşme söz konusu olabilir ki? Birleşmeye karşı olduğunu söylemek, özellikle Güney'de intihar olur. Ancak Kore Yardımadası'nda herkesin birleşme yönünde çaba sarf ettiğini söylemek dezenformasyon olur. Evet, Pyongyang'ın müzakerede eli güçlendi, bu görüşme de gerilimi azaltmaya yardımcı oldu. Ama taktik ısınma daha büyük bir şeye dönüşür mü, yanıtı zor bir soru. Kore Yarımadası'ndaki durumun özelliği şu;  uzun vadeli gelişme senaryoları yok" yorumunda bulundu.

'EKONOMİ GURURA ÜSTÜN GELDİ'

Moskova Politik Teknolojiler Merkezi Direktör Yardımcısı Aleksey Makarkin ise Çin'in baskısı sonucu Kuzey Kore'nin farklı konuşmaya başladığını belirterek, "Çin, (BM Güvenlik Konseyi'nde) gerçek yaptırımlardan yana oy kullandı ve bu yaptırımlara uyuyor. Kim Jong-un, iktidara geldiğinde, Çin'in otorite olmadığını, kendisinin büyük ülkenin lideri olduğunu göstermeye başlamıştı. Koreliler bu bağlamda tarihsel olarak çok zor durumdalar, Çin ile Japonya arasında yer alıyorlar. 19. yüzyıl sonlarında Kore Kralı, Çin'de imparator var, Japonya'da imparator var, biz de de olsun diye kendini imparator ilan etmişti. İşte iddiaları bu düzeyde. Kim de aynı biçimde kendini eşit, büyük ülkenin lideri göstermek istedi ama ekonomi gurura üstün geldi" ifadelerini kullandı.

'KUZEY KORE'NİN PARAYA İHTİYACI VAR'

Kuzey Kore'nin dış politikada oradan oraya savrulduğunu dile getiren Makarkin, ancak bu savrulmanın bilinçli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu zikzaklar arkasında belli bir fikir var. Rasyonel bir fikir. Pyongyang, ‘her yeri patlatırım' tehdidiyle ‘belki taviz verirler' diye bir yokladı. Ama olmadı. 180 derece döndüler. Şimdi barış ve dostluğun en büyük taraftarı oldular. Kim'in şimdi barışçıl bir  askeri imaja ihtiyacı var. (ABD Başkanı) Donald Trump'la görüşme öncesinde, dünyayı korkutan değil büyüleyen bir insan olarak görünmeye ihtiyacı var. Burada ince hesap söz konusu; yaptırımları kaldırabilirler, ya da finansman sağlarlar. Kuzey Kore'nin paraya ihtiyacı var."

'KİM JONG-UN, GORBAÇOV VE HONECKER'İ HATIRLATIYOR'

Pyongyang'ın politikasını aniden değiştirmesinin bir taktik olduğunu kaydeden Makarkin, "Strateji aynı: hayatta kalmak. Her ne pahasına olursa olsun hayatta kalmak, ya şantajla ya barışla. Birleşme sadece lafta kalıyor. Kuzey Kore bunu ciddi ciddi düşünmüyor. Kim Jong-un, Gorbaçov ve Honecker gibi isimleri hatırlıyor. Gülümsemeler,  sıcak sözler olacak, (eski Güney Kore Devlet Başkanı) Kim Dae-jung'a Nobel Barış Ödülü getiren ‘Günışığı Politikası'na geri dönülecek. Ancak Pyongyang, bu günışığının Kim Jong-un'u yakmaması için kontrol edecek" yorumunda bulundu.

'İLERLEME KAPLUMBAĞA HIZINDA OLACAK'

Kuzey ve Güney arasındaki ilişkilerde ilerlemenin mümkün olduğunu söyleyen Makarkin, "Ancak bu ilerleme kaplumbağa hızında olacak. Bu zirve, Kim Jong-un'un Trump'la görüşmesinin proloğu niteliğinde. Oldukça başarılı bir prolog. Kuzey Kore lideri, Güney Kore topraklarına girdi ve 1 dakika orada durdu. Ancak tarafların ‘tüm sorunlarını çözümleceğini, sınırların açılacağını ve silahsızlanacaklarını düşünenlere bir uyarım var: Kim Jong-un, özellikle açıklık, daha doğrusu ülkenin kapalılığı konusunda sonuna kadar direnecek" dedi.