Dera bölgesindeki militanlar Ürdün sınırına sıkıştırıldı

Suriye ordusu, Dera'da militanlar karşısında büyük ilerleme kaydetti.

Üç tank, birkaç zırhlı piyade aracı, iki uçaksavar top, bomba atarlar, tüfekler ve yaklaşık bin 500 kutu mühimmat: yasadışı silahlı oluşumların, Dera Bölgesi'ndeki İzra şehrinden kaçarken Suriye ordusuna bıraktığı cephane. RIA Novosti yazarı Andrey Kats, ülkenin güneyi üzerinde elde edilen kontrolün Suriye ordusuna ne kazandıracağını ve yeni hedefin ne olduğunu öğrenmeye çalıştı.

'MİLİTANLAR, ÜRDÜN SINIRI ÜZERİNDEN SİLAH, MÜHİMMAT ALIYOR'

Suriye ordusunun büyük çaba göstermeden aldığı İzra, Dera şehrinin 30 kilometre kuzeyinde bulunuyor. Bu bölgenin büyük bir kısmı, içinde Nusra ve Ahrar uş-Şam dahil yasadışı silahlı grupların kontrolü altında kalıyor. Militanların Ürdün sınırı üzerinden silah, mühimmat, takviye aldığını belirten Suriyeli general İzar İsmail, ordunun Dera'daki operasyonunun temel amacının sınır kapıları üzerinde kontrol sağlamak olduğunu kaydetti. Dün Suveyde bölgesi ile El-Summakiyat yerleşimi arasındaki 6 km'lik bölüm ele geçirilerek bu amaca kısmen ulaşılmış oldu. Ama Suriye ordusu bununla yetinme niyetinde değil.

'RUSYA ATEŞKESİ İZLEME MERKEZİ, 27 YERLEŞİM BİRİMİ SAKİNLERİNİ ATEŞKESE KATILMAYA İKNA ETTİ'

Rusya'nın Suriye'deki Ateşkes İzleme Merkezi, geçtiğimiz hafta Kuneytra, Suveyda ve Dera bölgelerindeki 27 yerleşim biriminin sakinlerini ateşkese katılmaya ve Suriye hükümetinin tarafına geçmeye ikna etti. Halihazırda bu yerleşimlerde devlet kurumlarını yeniden faaliyete geçti, sosyal altyapıyı eski hale getirme çalışmaları başladı, bu yerleşimlere insani yardım ulaştırılıyor. Bu bir nevi ‘ödül'. Ama uzlaşmak istemeyenler için Suriye ordusunun ‘cezası' da var.

Ülkenin güneyindeki birçok yerleşime yerleşen militanlar şiddetli direniş göstermeye devam ediyor. Ordu, bölgeye büyük güçler takviye etmeyi başardı. Askerler, uzlaşmaya yanaşmayanlara hoşgörü göstermiyor, gayet sert hareket ediyor. 5 Temmuz'da şiddetli çatışmalar sonucu stratejik öneme sahip Sayda şehri özgürleştirildi. Bu şehir ele geçirilerek bir taşla iki kuş vurulmuş oldu, zira şehir 109 ve M5 karayolları üzerinde duruyor. İlki Dera şehrine, diğeri Ürdün sınırındaki Caber sınır kapısına gidiyor.

Kaybeden militan gruplar, elindeki son kaynaklar için birbiriyle çatışıyor. Bu çatışmalardan da ipine kadar soyulan siviller acı çekiyor. Yerel sakinlerin gıda, su ve ilaç kıtlığı çektiğini bildiren Rusya'nın Suriye'deki ateşkes izleme merkezi, Rus askerlerin sivillere yardım etmeye çalıştığını kaydetti. Merkez Başkanı Aleksey Tsigankov, son bir günde Güneybatı çatışmasızlık bölgeden 3 bin 800 sivilin tahliye edildiğini açıkladı. Aynı zamanda en sorunlu yerlere insani yardım malzemeleri gönderiliyor. Misal, Suveyda bölgesinin El-Karak yerleşimine 4.5 ton gıda yardımı ulaştırıldı.

Ancak militanların kontrolündeki bölgelere yardımın ulaştırılması, onların eylemleri yüzünden mümkün görünmüyor. BM'nin talebine rağmen Ürdün'ün sınırını sığınmacılara açmaması mevcut durumu daha da zorlaştırıyor. Ürdün Medya Bakanı Cuman Gunaymat, "Bu, kraliyetimizin çıkarlarına ters" dedi.

'DERA VE KOMŞU BÖLGELERİN KURTARILMASI SADECE ZAMAN MESELESİ'

Yine de Dera ve komşu bölgelerin kurtarılması sadece zaman meselesi. Buna sadece dış müdahale engel olabilir. Örneğin, ABD ve müttefiklerinin yeni ‘kimyasal saldırı' bahanesi altında ‘insani bombardımanları'. Gerçi, bir müdahale olursa daha önce olduğu gibi sembolik öneme sahip olacak. ABD, geniş kapsamlı işgali göze alamaz.

Elbette Suriye'nin güneyini kurtarmak, ülke genelindeki aktif operasyonların son bulacağı anlamına gelmiyor. Misal, IŞİD ve diğer terörist gruplardan 30 bin militanın bulunduğu İdlib bölgesinin geleceğinin ne olacağı belli değil. Bölgede, Nusra'nın da içinde olduğu Hayat Tahrir eş-Şam ve Cebhat Tahrir es-Suriya arasında çatışmalar sürüyor. Her iki örgüt, insanlara ve mühimmata kıymayarak etki alanlarını bölüşüyor. Suriye ordusunun er ya da geç bu yönde saldırıya geçmesi gerekeceği ortada.

Ama eğer Suriye hükümeti barışçıl ya da askeri yolla İdlib sorununu çözerse de ülkenin doğusu ve kuzeyinde, ABD ve müttefiklerinin destek verdiği YPG'nin kontrolündeki büyük alanlar var. Bu toprakları silah yoluyla Şam'ın kontrolüne geri almak mümkün değil. Yani Suriye savaşı muhtemelen diplomatik araçlarla devam edecek.