ABD’nin İran’a askeri müdahalesi: '2018 mi 2026 mı?'

Avustralya’nın ABC televizyonu, hükümetteki anonim kaynaklara dayandırdığı haberinde, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere saldırının kaçınılmaz olduğunu ve bu ağustos ayında gerçekleşebileceğini ileri sürdü. Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull ise bu iddiaları yalanlayarak ABC televizyonunun sözlerine inanmama çağrısında bulundu.

ABD merkezli The National Interest dergisi, ‘Iranian Freedom’ kod adıyla İran’a askeri müdahalenin senaryosunu yazdı. Dergiye göre bu müdahale 2026’da gerçekleşmeli. Senaryoyu yazanlar arasında ABD istihbarat ve ordu yetkilileri var.

Senaryoya göre:

— Askeri operasyonun nedeni İran’ın aktif olarak nükleer silah geliştirmesi olacak. ABD, İran’ın nükleer silah için uranyum zenginleştirdiği yönündeki reddedilemez delilleri tam da 2026’da elde etmiş olacak.

- ABD’nin İran’a karşı askeri operasyonu Körfez’deki uçak gemilerinden saldırılarla değil, ABD’nin çabalarıyla 2021 yılına kadar birkaç devlete bölünecek Irak’taki kara güçlerinin saldırısıyla başlayacak. Senaryoyu yazanların fikrine göre, Irak topraklarının bölünmesi bölgedeki güç dengesi için ciddi sonuçlar doğuracak. ABD, Felucce ve Ramadi bölgelerine konuşlanacak.

İranlı Ortadoğu uzmanı, eski diplomat Sayid Hadi Afgahi, Sputnik’e açıklamasında, bölgedeki gelişmeler ışığında, sunulan senaryonun ne kadar gerçekçi olabileceğini ve Irak’ın bölünmesi ve İran’a potansiyel saldırı için platform olarak kullanılması ihtimalinin ne kadar olduğunu şu ifadelerle değerlendirdi:

'BÖLGEDEKİ KOŞULLAR UYGUN DEĞİL'

- Öncelikle bu askeri müdahale senaryosu sadece belgesel kanıta sahip olamayan yazarların fantezisi. İkincisi, böyle bir senaryonun hayata geçirilmesi için bölgedeki koşullar henüz uygun değil. Ayrıca ne ABD ne de Avrupa ülkeleri, bugün İran’a saldırırlarsa kontrol altına alabileceğini, bastırabileceğini ya da onların tabiriyle “İran'ın bölgedeki stratejik rolünü sıfıra indirgemek için yerine koyabileceğini” düşünmüyor.

'KÖRFEZDE PETROL KRİZİ BAŞLADI BİLE'

— Üçüncüsü, çok daha önemli sorun var. (ABD Başkanı) Donald Trump, İran petrolü ihracatına son verme tehdidinde bulunduğunda, aynı tehditle karşı karşıya kaldı. Bizim politik ve askeri yönetimimiz, bu petrol ambargosu başlamadan Hürmüz Boğazı’nı kapatacağımızı ortaya koydu. Ayrıca Körfez’de petrol krizi başladı bile. Geçenlerde Suudi Arabistan, Yemen’in Suudi petrol gemilerine füze fırlatması nedeniyle Bab'ül Mendep üzerinden petrol ihracatını askıya aldı.

'ÇATIŞMA OLURSA İRAN İLE ABD ARASINDA SINIRLI KALMAZ'

- Bu, ABD’nin İran’a karşı petrol ambargosu ve Hürmüz’ün kapanmasından önce yaşanıyor. Bu, tüm bölgeyi savaşın içine çekebilecek ve ABD’ye hiçbir yarar sağlamayacak çok hassas bir konu. Eğer böyle bir şey olursa tek sorumlusu ABD olacak. Başka bir kıtadan gelerek Hürmüz’de karışıklık yaratmaya çalışıyorlar. Eğer çatışma olursa bu İran ile ABD arasında çarpışmayla sınırlı kalmayacak. Birçok ülke ve farklı ülkelerden cihatçı gruplar savaşın içine dahil olacak.

'İRAN HER KOŞULDA SAYICA ÜSTÜN OLAN GÜÇLERİ PÜSKÜRTMEYE HAZIR'

“Bu yüzden savaş yarın mı, 2026’da mı olacak, o kadar önemli değil” diyen Afgahi, “İran her koşulda, sayıca üstün olan güçleri püskürmeye hazır” diye ekledi.

İran’a saldırı için bir nevi platforma dönüştürmek istediği Irak’ı bölme meselesinin ABD için önemli olduğunu kaydeden Afgahi şöyle konuştu:

— Onlar bunu dikkatli bir şekilde yapmaya çalıştı ama henüz başaramadı. Önce IŞİD’i yarattılar. IŞİD, 2 yılda çöktü, Irak ve İran ordu güçleri ile Haşdi Şabi tarafından bozguna uğradı.

'BARZANİ GERİ ADIM ATMAK ZORUNDA KALDI, ABD'NİN IRAK'IN BÖLÜNMESİ PLANI İMKANSIZLAŞTI'

— Ardından Amerikalılar, Kürtleri kullanarak şansını demek istediler. Henüz IŞİD bozguna uğratılmadan ve Musul teröristlerden temizlenmeden Mesut Barzani, Kürt bölgesinin Irak’tan bağımsızlığını ilan etme kararını aldı, referandum yapıldı. Ancak Bağdat’taki merkezi yönetim, İran, Suriye ve Türkiye bu bağımsızlığa karşı çıktı. Çünkü bu, tüm 4 ülkenin toprak bütünlüğünü ilgilenen karmaşık ve tehlikeli olayların başlangıcı olur. Ancak Irak ordusu ve Haşdi Şabi, petrol ve doğalgaz zengini Kerkük’ü kontrol altına aldı. Kürt lider Barzani geri adım attı. Bu yüzden Amerikalıların istediği Irak’ın bölünmesi de imkansız hale geldi.

'ABD, IRAK'I İÇTEN ZAYIFLATMAK İSTİYOR'

Ancak ABD’nin, İran’a saldırı için kara platformu olarak kullanmak istediği Irak’ı bölme planını koruduğunu kaydeden Afgahi, “Bu yüzden tüm bu psikolojik savaşları yürütüyorlar. Onlar Irak’ı içten maksimum zayıflatmak istiyor, ekonomi ve güvenlik açısından bölgedeki önemini kaybetmesi için. Irak’taki meclis seçimlerinde en fazla oyu direniş cephesini oluşturan güçler aldı. Bu da Amerikalıların işine gelmiyor. Sonra oyun kurallarını değiştirme kararını aldılar. Seçim Komisyonu Başkanı halen seçim sonuçlarının doğruluğunu teyit etmedi. Bu ne anlama geliyor? Bu teyit olmadan yeni vekillerin olduğu meclis toplanamaz, dolayısıyla meclis başkanı, cumhurbaşkanı ve başbakan seçilemez. Bu yüzden Amerikalıların planı, Irak’ın karanlık tünele girmesi, hükümetin cumhurbaşkanı ve bakanlar olmadan felç olması yönünde. ABD ise İran’a saldırı için hazırlıkları başlatacak. Ama henüz top onların ayağında değil çünkü hükümet ordusu ve Haşd eş-Şabi, Suriye ve Ürdün ile sınır bölgede IŞİD’in saldırılarını püskürmenin yanında Amerikan işgalcilerinin sinsi ve şeytanca eylemlerine direniyor” ifadelerini kullandı.