Türkiye neden IMF’den borç almak istemiyor?

Russia Today’e (RT) konuşan Rus uzmanlar, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krize rağmen IMF’den neden borç almak istemediğini yorumladı. Uzmanlara göre Ankara, IMF’nin kredi karşılığında sunacağı koşulları karşılamak istemediği ve krizden dışarıdan yardım almadan kurtulmayı başarabileceğini göstermek için bu tutumu sergiliyor.

Türkiye, yıl başından beri ciddi bir krizle karşı karşıya, Türk Lirası yüzde 40 değer kaybetti. Ankara ise IMF'den yardım almayı düşünmediklerini açıkladı. Russia Today'e (RT) konuşan Rus doğu bilimleri uzmanı Said Gafurov, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın IMF'nin politikalarının etkinliğine inanmadığı için yardım talep etmediği yorumunda bulundu.

Gavfurov "IMF açık bir şekilde borç göstergelerinin indirilmesini talep edebilir. Bu Türkiye Merkez Bankası'nın indirim oranına yönelik yaptığı değişikliklerle doğrudan bağlı hale getirilebilir. Erdoğan bunu istemiyor. Krizden her zamanki yöntemle çıkmak istemiyor. Bunun için belirli bir güç garantiniz olmalı. Görünüşe göre Erdoğan bu garantiye sahip olduğunu düşünüyor" dedi.

‘TÜRKİYE, ALTERNATİF YOLLAR ARIYOR OLABİLİR'

Valday Tartışma Kulübü Program Direktörü Yaroslav Lisovolik, Ankara'nın IMF'den yardım istememesinin sebebinin dışarıdan bir yardım olmadan krizden kurtulabileceğini göstermek istemesi olabileceğini kaydetti.

Lisovolik "Diğer yandan Ankara Türkiye, ABD'nin kilit rol oynadığı kuruluşların yeterince umut vaat etmediğini düşünüyor olabilir ve AB ve ABD'nin rolünün daha az olduğu başka alternatif kuruluşlar ya da ikili kanallar üzerinden yardım bulmaya çalışıyor olabilir" ifadelerini kullandı.

‘ENFLASYON SORUNU ÇÖZÜLMELİ'

Bu arada Türkiye, bu yıl son 15 yılın en büyük fiyat artışlarını yaşadı.

Konuya değinen Lisovolik "Enflasyon Türkiye için en sorunlu alanlardan biri. Bu sorunun hızlı bir şekilde giderilmesi önemli. Bu bağlamda Türkiye Merkez Bankası'nın gösterdiği faiz oranı politikası belirli sonuçlar verebilir" dedi.

‘FAİZ ORANI POLİTİKASI HATALI'

Gafurov'a göre ise Türkiye'deki düzenleyici tedbirlerin hata olduğu, düşük faiz oranı politikasının güdülmesi gerektiğini ifade etti.

Gafurov "Eğer büyük endüstriyel sermaye yapıcı hareket ediyorsa, enflasyon dizginlenebilir. Erdoğan'ın sermayenin yapıcı olmasını sağlama imkanı var. Faiz oranlarıyla sıçramalar yapmak hatalı bir tedbir. Zira para politikası ve faiz oranı politikaları söz konusu, bu tedbirler hassas ayarlamalar veriyor ve krizleri çözmüyor" dedi.

Türkiye'nin bir diğer sorunu ise Maliye Bakanlığı verilerine göre, 457 milyar dolarlık dış borç.

Lisovolik, yabancı fonların Türkiye ekonomisi için negatif durumda olduğunu, bunun da ABD Federal Rezerv Sistemi'nin faiz oranını yükseltmesinin ardından oluşan yüksek dalgalanma düzeyinden kaynaklı olduğunu ifade etti.

‘TÜRKİYE'YLE RUBLE İLE TAHIL TİCARETİ YEREL PARA BİRİMLERİNE GEÇİŞE OLUMLU ETKİ EDER'

Gafurov, Ankara'nın IMF'den kredi almadan da krizden kurtulabileceğini belirtti. Gafurov "Ağırlıklı olarak dış ticarete bağlı olan Türkiye'nin elinde fazla mal kategorisi yok. Sözgelimi tahıl, petrol ve gaz gibi enerji kaynakları konusunda dışa bağımlı. Başlıca sevkiyatçılar da Rusya ve İran. Bizim elimizde çok tahıl var, bunu Türkiye'ye satabiliriz. Ödemeler de ruble ile yapılabilir, bu ulusal para birimlerine geçişe oldukça katkı sunar" dedi.