'İmran Han, Hindistan'ın Keşmir hamlesini önceden biliyordu ama hiçbir şey yapmadı, çünkü çok zayıf'

Pakistan Başbakanı İmran Han’ın, Hindistan’ın Keşmir’in özerkliğini kaldıracağını önceden bildiği ve bu konuda bir anlaşma yapmaya çalıştığı öne sürüldü. İddianın sahibi ise Han’ın eski eşi Reham Han.

Pakistan Başbakanı İmran Han’ın eski eşi Reham Han, eşinin Hindistan’ın Keşmir’in özerkliğini kaldırmayı planladığını çok önceden bildiğini ve hatta Yeni Delhi ile anlaşmaya varmaya çalıştığını öne sürdü.

New Indian Express tarafından aktarılan habere göre Reham Han, “Keşmir’in ucuza gittiğini söyleyebilirim” dedi.

Habere göre Han şu ifadeleri kullandı; “Başbakanınız İmran Han, Keşmir ile ilgili açıklama yapacağı gün, ‘Onun (Hindistan Başbakanı Narendra Modi) bunu yapacağını biliyordum’ dedi. Imran, ‘Onunla Bişkek’te görüştüğümde (Haziran ayındaki Şangay İşbirliği Örgütü zirvesi sırasında) bunu biliyordum ve bana karşı çok kabaydı’ dedi. Tüm bunları bildiğiniz halde hiçbir şey yapmıyorsanız, herhangi bir şey yapma kapasiteniz yok ya da çok zayıfsınız demektir.”

İLK KEZ SUÇLAMIYOR

İngiltere kökenli Pakistanlı bir gazeteci ve yazar olan Reham Han ile İmran Han, 2015 yılında 10 ay boyunca evli kaldı.

Bu, Reham Han’ın eski eşine yönelik ilk eleştirisi değil. Haziran ayında verdiği bir röportajda İmran Han’ın ordu için ‘ideal bir kukla’ olduğunu söylemiş ve pek çok karmaşık mesele hakkında bilgisi olmadığını savunmuştu.

Geçen sene de İmran Han’ın siyasi ve özel hayatına ilişkin pek çok müstehcen iddiaya yer verdiği bir hatıra kitabı kaleme almıştı.

İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KRİZ: KEŞMİR

Keşmir bölgesi, iki nükleer güç olan Hindistan ve Pakistan’ı yıllardır karşı karşıya getiriyor.

Son olarak Hindistan'ın, nüfusunun çoğunu Müslümanların oluşturduğu tek eyalet olan Cammu Keşmir'in 70 yıldır sahip olduğu özel statüyü 5 Ağustos'ta kaldırmasıyla gerilim bir kez daha tırmandı.

Pakistan, Hindistan'ın tek taraflı adımının ardından ticari ilişkileri askıya aldı, Hindistan büyükelçisini de sınır dışı etti.

Pakistan, Hindistan’ı uluslararası hukuku ihlal etmekle ve etnik temizlikle suçluyor; Yeni Delhi ise bölgenin ‘eski ihtişamına kavuşacağını ve yeniden gelişeceğini’ savunuyor.