Minsk Anlaşması çerçevesinde Donbass'ta 15 Şubat'ta ateşkes süreci başlamasına rağmen, bölgede çatışmalar devam ediyor. Donetsk Halk Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı, son 24 saatte 60 Ukrayna askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Milislerden ise 2 kişi hayatını kaybetti, 21 kişi yaralandı.
Çatışmalar özellikle Donetsk ve Lugansk arasında kalan Debaltsevo'da yoğunlaştı. Milis güçlerinin kuşatması altında bulunan yaklaşık 7 bin Ukrayna askerinin durumu ateşkesi zorlaştırırken, Kiev yönetimi, askerlerin bölgeden çıkmasına izin verilmesini istiyor. Donetsk yönetimi ise askerlere güvenli koridor açmaya hazır ancak askerlerin bölgeyi terk edebilmeleri için silah bırakmalarını şart koşuyor.
Donbass'taki durumun nedenlerini Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'ndan (USAK) Kerim Has ile konuştuk.
"DEBALTSEVO'DA SINIR KONUSUNDAKİ ANLAŞMAZLIK ATEŞKESİ ENGELLİYOR"
Kerim Has, Debaltsevo'daki durumun önemine dikkat çekerek, tarafların sınır konusunda anlaşmazlık yaşadığı için bölgede ateşkes sağlanamadığını belirtti ve şöyle konuştu: "Son bir ayda önemli demiryollarından bir tanesi olan Debaltsevo'da önemli çatışmalar yaşandı. Moskova'dan Ukrayna'ya giden trenler de oradan geçiyor. Ateşkes'in 15 Şubat'a alınmasının bir nedeni de bağımsızlık yanlılarının buradaki kuşatmayı tamamen sonlandırmak istemeleri ve ona göre bir sınırın çizilmesiydi. Ondan dolayı Mins'teki görüşmelerde Ateşkes imzalanırken Debaltsevo hakkında bir soru işareti söz konusuydu. Genelkurmay Başkanları bir çalışma grubu belirleyip oradaki durumu teşhis edeceklerdi. Sanıyorum orada bir sıkıntı var. Debaltsevo meselesinin muallakta bırakılması çatışmaların devam etmesine sebep oluyor.""KUŞATMA ALTINDAKİ UKRAYNALI ASKERLERİN DURUMU SIKINTI YARATIYOR"
Has, çatışmaların artması halinde özellikle Kiev yönetiminin çok daha ciddi sıkıntı yaşayacağını düşünüyor. Debaltsevo'da 6 ile 8 bin civarında Ukrayna askerinin kuşatıldığını belirten Has, "Nasıl oradan çıkacaklar? Yeşil koridor açılması nasıl söz konusu olacak? Bunlar belirsizliği koruyor. Özellikle Debaltsevo üzerinde yoğunlaşılması bağımsızlıkçıların mümkün olduğunca az taviz vermek istediklerini gösteriyor. Umarım bir sonuca varılır ancak çok kolay olmayacak gibi görülüyor" dedi.
"AB'NİN BÖYLE DÖNEMDE YAPTIRIM UYGULAMASI UYGUN DEĞİL"
"En son kasım ayında AB yaptırım paketini açıklamıştı. Sonrasında bağımsızlıkçı bölgelerde yerel seçimler gerçekleştirilmişti. Kasım sonrası, çatışmalar artmasına rağmen yeni yaptırım paketi kabul edilmemişti. Bu bağlamda Kasım ayından beri gelinen süreç olumluydu. Ancak AB'nin yine Eylül ayındaki pozisyonunu takındığını görüyoruz. Eylül'de Minsk'teki ateşkes anlaşmaları imzalandıktan sonra bir yaptırım paketi kabul etmişti. Rusya ciddi manada tepki göstermişti.
Bir taraftan ateşkes imzalanırken diğer taraftan niye yaptırım paketinin kabul edilmesi süreci olumsuz etkileyecek denilmişti. Ben de bu konuda hemfikirim. Bir tarafta ateşkes imzalanırken, bir taraftan yaptırım paketleri uygulamak uygun değil."
"PUTİN, RUSYA'NIN AB'DE YALNIZ OLMADIĞINI GÖSTERİYOR"
Putin'in Macaristan ziyaretinde Türk Akımı projesinin önemli gündem maddelerinden biri olacağı açıklandı.Türk Akımı'nın bölgedeki ülkeler açısından önemini vurgulayan USAK uzmanı, Rus liderin kritik dönemde gerçekleşen ziyaretinin AB'ye yönelik bir mesaj taşıdığını da belirtti. Has, konuya ilişkin olarak "Türk Akımı, Ukrayna'dan geçecek transit gazın Yunanistan- Türkiye sınırında kurulacak bir ağ ile dağıtılmasını öngörüyordu. Dolayısıyla Macaristan, Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya gibi ülkelerin gazı Türk Akımı'ndan almaları gerekiyor. Macaristan'la olan ziyaretin ana konusu bence enerji güvenliği olacak. Netice itibariyle Rusya yaptırımlardan dolayı yalnız kalmadığına dair AB'yebir mesaj da vermiş olacak" dedi.
Tüm yorumlar
Yeni yorumları göster (0)
Cevaben(Yorumu gösterYorumu gizle)