Londra'daki ziyareti hakkında bilgi veren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bazı basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin dondurulmasına dair yaptığı oylama sonucunun ardından Türkiye'nin alacağı tavırla ilgili olarak şunları söyledi: ''Son derece hassas bir noktadayız. Geri Kabul Anlaşması ile Vize Serbestisi anlaşması konusunda kararlı olduğumuz ayan beyan ortaya çıkmış oldu. Müzakerelerin eş zamanlı yürümesi gerekir. Maalesef AB tarafının özellikle vize serbestisi konusunda hala verilen sözün tutmaması Türkiye açısından bir aldatılmışlık duygusu oluşturdu.
Buradakilere de aktardık. Geri Kabul Anlaşması’na Türkiye harfiyen uydu. Verilen sözlerin tutulmasını bekliyoruz. Ciddi bir hayal kırıklığı içindeyiz. Bu düzeltilmesi gereken bir husustur. Avrupa Birliği'nin temel prensiplerinden birisi de demokrasinin genel kurallarına uyulmasıdır. Türkiye 15 Temmuz'da darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı, uçurumun kıyısından döndü. Biz Türkiye'nin Avrupalı dostlarından bu darbe girişimini kınasınlar. Sadece birkaç siyasetçiden çoğu da kez cılız ses duyduk. Avrupa kendi değerlerini korumak bakımından Türkiye demokrasisini korumalı, Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu belirtmeli ve darbenin arkasından olan FETÖ'yü kınamalıdır ancak bunu göremiyoruz. İngiliz hükümeti ise darbeyi kınayı ve Türkiye demokrasisini destekleyen bir tavrı sergiledi."
AB'nin bundan sonra Türkiye ile ilişkilerinde kararın Avrupa'ya ait olduğunu dile getiren Kurtulmuş şöyle konuştu: ''Tercih yapacak olan Avrupa'dır. Avrupa için Türkiye için gözden çıkarmak bir lüks olamaz. Türkiye bir settir, paravandır. Bu kararın arkasında temel güdü önyargılı davranışlardır. Bu bize bir zarar vermez ancak Avrupa ya da bir yarar sağlamaz. Bu konuda karar verecek olan onlardır. Kusura bakmasınlar Türkiye, terbiye salonunda terbiye etmek için bekletilecek bir ülke değildir. Şu önyargılarını bırakacaklar ve Türkiye ile doğru bir ilişki kuracaklar. Bunun alternatifi Avrupa için hazindir. Çok bir maliyettir.''
