Türkiye ile İngiltere arasındaki Tatlı Dil Forumu’nun 6. toplantısına katılmak üzere Antalya’ya gelen İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson Hürriyet gazetesinden Serkan Demirtaş’a konuştu. Johnson’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
‘KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZ BAZI CİDDİ SORUNLARIN ÖN SAFLARINDA TÜRKİYE VAR’
- Benim de AB’den çıkmayı istememin nedenlerinden birisi, İngiltere’nin, dış politikamızın ufuklarını genişletmesini ve Türkiye dahil tüm dünyadaki dostlarımızla bağlarımızı güçlendirmesini istememdi. Bu bizim ‘Küresel Britanya’ dediğimiz şeyin esasını oluşturmaktadır. Daha fazla faal ve ilişki içinde olacağız. Türkiye, İngiltere’nin vazgeçilmez bir ortağı olmaya devam edecek. Karşı karşıya olduğumuz en ciddi sorunların bazılarının ön saflarında siz varsınız.
- Benim mesajım ilgili tarafların hızlı bir şekilde bu sorunları çözüme ulaştırmalarıdır. Türkiye ile AB’nin güçlü bir ortaklık sürdürmesi herkesin menfaatinedir. AB-Türkiye ilişkisinin zarar görmesine neden olabilecek söylemlerden uzak durulmasını teşvik etmeye devam edeceğiz.
‘REFERANDUM SÜRECİ, ADİL VE ŞEFFAF ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMELİ’
- İngiltere, 15 Temmuz’daki olayların Türk demokrasisi için şok edici bir saldırı olduğunu net bir şekilde ifade etti. Yasadışı, demokratik olmayan şekillerle ve şiddet kullanarak gücü ele geçirme çabalarına karşıyız. Aynı zamanda Türkiye’nin hukukun üstünlüğünü koruması ve uluslararası insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmesi de önemlidir. Anayasa reformu elbette Türk halkını ilgilendiren bir meseledir. Bu sürecin adil ve şeffaf bir yöntemle yürütülmesinin önem taşıdığını düşünüyoruz. Türkiye’nin, sonucun Türk halkının iradesini yansıttığını göstermek amacıyla, 16 Nisan’daki referandumu gözlemlemek üzere AGİT – Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu’nu davet etmesi umut vericidir.
- Öncelikle, Türkiye’nin Suriye’deki korkunç krize karşı yürüttüğümüz ortak mücadelemize yaptığı çok büyük katkının farkında olduğumuzu ifade etmek isterim… Türkiye 3 milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yaparak inanılmaz bir fedakârlık sergiledi. Askerleriniz Fırat Kalkanı Harekâtıyla IŞİD ile doğrudan çatışma içinde; diplomatlarınız ise Astana sürecinde ateşkes müzakerelerine destek verdi… Türkiye’de olduğu gibi, hem Suriye’de hem de Irak’ta toprak bütünlüğünün sürdürülmesini kesinlikle destekliyoruz.
‘LAPTOP YASAĞI TÜRKİYE’YE YÖNELİK DEĞİL, TİCARİ ÇIKARLARA DAYANMAMAKTA’
- Gördüğünüz gibi aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birkaç ülkeden yapılacak uçuşlarda kabine bazı elektronik araçların alınmasını kısıtlayan ilave güvenlik tedbirleri aldık. Tabii ki bu önlemler, yolcuların seyahatlerinde bazı aksamalar ve gecikmelere yol açabilecektir; ama nihayetinde güvenlik konusunu en önde tutmalıyız. Türkiye’yi hedef alan bir önlem olmadığı gibi ticari çıkarlara da dayanmamaktadır.