Boillon'a yöneltilen suçlamaların başında vergi kaçakçılığı ve sahtecilik geliyor.
Mart ayında ön duruşmaya çıkan Boillon, sessiz kalma hakkını kullanmayacağını ve paranın nereden geldiğini ve nereye gitmekte olduğunu açıklamak istediğini söylemişti.
Dün ise davası görülmeye başlanan Boillon mahkemede, ‘büyük bir spor hayranı' olduğunu dile getirdi.
'TEHLİKENİN İÇİNDE OLMAYI SEVİYORUM'
2012'de neden dışişleri bakanlığı görevini bıraktığına dair soruyu ise şöyle yanıtladı: "Rahat olduğum bölgeyi terk etmeyi seviyorum. Olayın içinde olmak istedim. ‘Eylem adamı' olarak görülebilirim."
Neden Irak'ı seçtiği sorusuna ise, "Benim en büyük farklılığım zor ve tehlikeli bölgelere gidiyor olmam" şeklinde karşılık verdi.
PARANIN KAYNAĞI TESPİT EDİLEMEDİ
46 yaşındaki Boillon, Temmuz 2013'te Paris'teki Kuzey Garı yetkilileri tarafından durdurulmuştu. Boillon bu esnada Belçika'ya giden trene binmek üzereydi.
Polis, Boillon'un çantasında plastik çanta ve kutulara saklanmış 350 bin euro ve 40 bin dolar bulmuştu.
Boillon, paranın Irak'taki bir stadyum inşaası için yaptığı danışmanlık hizmeti için ödendiğini ileri sürmüştü.
Fakat soruşturmacılar, paranın kaynağını hiçbir zaman tespit edemedi.
Guardian'ın haberine göre Boillon vergi kaçakçılığının yanısıra, Avrupa Birliği sınırları içinde taşımasına izin verilen para limitini aşmakla da suçlanıyor. Sahtecilik suçlamasının ise taşıdığı parayı aklamak için sunduğu belgelerle bağlantılı olduğu belirtiliyor.
L’homme qui voyageait avec 350 000 euros en liquide, Boris Boillon, en correctionnelle https://t.co/HQTmcwXoT0
— Le Monde (@lemondefr) May 22, 2017
855 BİN EURO PARA CEZASIYLA KARŞI KARŞIYA
4 ayrı suçtan yargılanan Boillon'un 855 bin euro para cezası ve 5 yıla kadar hapisle karşı karşıya olduğu kaydedildi.
2009'da Irak, 2011'de Tunus büyükelçisi olarak görev alan Boillon'un görevi, 2012'de François Hollande cumhurbaşkanı seçilene dek sürdü.
Haberde, Boillon'un 2010 yılında katıldığı bir televizyon kanalında Kaddafi'yi savunarak, "O bir teröristti, artık değil. Klişelere kapılmamalıyız. Hepimiz hayatta hatalar yaptık ve hepimizin affedilme hakkı olmalıdır" dediği hatıratıldı.