Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasının “yasadışı ilhak” olduğu belirtilen açıklamada, Moskova’ya Kırım’ın kontrolünün Ukrayna’ya devredilmesi çağrısı yapıldı.
Moskova tavrını değiştirmediği sürece, Rusya ile ‘normal’ bir biçimde çalışmanın mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, “Rusya’nın bölgedeki saldırganlık modelinin bir parçası olarak Kırım’da devam eden büyük çaplı askeri güç artırımını kınıyoruz” denildi.
Kiev'de yaşanan iktidar değişikliğini tanımayan Kırım halkı, 16 Mart 2014'te bölgenin Rusya'ya bağlanması ya da daha genişletilmiş özerklikle Ukrayna'ya bağlı kalınması için referanduma gitti.
Referanduma katılanların yüzde 96'sı Rusya'yla birleşmeye 'evet' dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım ve Sivastopol'ü Rusya'ya bağlayan anlaşmayı 18 Mart'ta imzaladı. Böylece Kırım, Ukrayna'dan ayrılarak yeniden anavatanı Rusya'ya katıldı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin defalarca Kırım halkının demokratik bir şekilde, uluslararası hukuka ve BM Şartı’na uygun olarak Rusya’yla birleşme yönünde oy kullandıklarını ve Kırım meselesinin tamamen kapandığını söyledi.
Moskova, Kırım’da silahlı kuvvetlerini konuşlandırmanın Rusya’nın egemenlik hakkı olduğunu savundu.
Rusya son yıllarda, ülkenin batı sınırlarında daha önce görülmemiş düzeyde NATO faaliyeti tespit ettiklerini belirtti.