ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Kiev'deki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Ukrayna'nın 'özgürlük ve demokrasi için mücadele ettiğini' öne süren Pompeo, "Ukrayna, sadece coğrafi olarak Avrupa'nın kalbi değil aslında Doğu Avrupa ve otoriterlik arasında bir kaledir" ifadelerini kullandı.
Pompeo, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini sağlama yönündeki çabalarına önem verdiklerini vurgulayarak, "Ukrayna'nın NATO'ya üye olma ve AB ile yakınlaşma yönündeki çabalarını destekliyoruz" dedi.
Zelenskiy de Pompeo'nun Ukrayna'ya gerçekleştirdiği ziyaretin önemine işaret ederek, "ABD, ülkemizin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması konusunda kilit müttefikimiz ve bu hep böyle olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin 2020'de Ukrayna'da çeşitli alanlarda yardım programlarını uygulayacağını aktaran Zelenskiy, "ABD, Ukrayna'ya güvenlik alanında 365 milyon dolar olmak üzere yaklaşık 700 milyon dolarlık yardım yapacak" ifadelerini kullandı.
Ukrayna'nın ABD ile savunma alanında işbirliği yaptığına dikkati çeken Zelenskiy, 'Ada' sınıfı devriye botlarını satın almaya hazır olduklarını vurguladı.
Zelenskiy, ABD'nin Ukrayna'nın doğusundaki krizi ve Kırım'ın ilhakı meselesinde daha aktif olması gerektiğini kaydetti.
Eylül ayında basına sızan ve 25 Temmuz'da yaptıkları telefon görüşmesinde Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'e, rakibi Joe Biden ve ailesini soruşturması durumunda ABD'nin ülkesine yardım edeceğini söylediğini iddia eden muhbir raporu azil soruşturmasının fitilini ateşledi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, 24 Eylül'de, 'ABD'nin ulusal güvenliğine zarar verdiği' ve 'Başkanlık yeminine ihanet ettiği' gerekçesiyle Trump'a yönelik azil soruşturması başlatıldığını açıkladı.
Beyaz Saray ise 25 Eylül'de Trump-Zelenskiy görüşmesinin dökümünü yayımlayarak Ukrayna'ya yardımlar ile görüşme arasında ilişki olmadığını savundu. Buna rağmen, Trump'ın ağustos ayında Ukrayna'ya yardımları askıya almış olması tartışmaları körükledi.
Trump, ilk günden bu yana azil soruşturmasını, 'Rusya soruşturmasında umduklarını bulamayan Demokratların bir cadı avı' olarak nitelendirdi ve suçsuz olduğunu savundu.