Mazhar Bağlı: Operasyonları yaparken sonrası için yol haritası da belirlenmeli

AK Partili sosyolog Mazhar Bağlı, Güneydoğu'daki operasyonlar ve çatışma ortamında halkın sosyolojik durumunu RS FM'de değerlendirdi. 'Operasyonların altyapısının hazırlanması ve göç edenlerin gittikleri yere entegre olması için çalışma yapılması gerekir' diyen Bağlı, Türkiye'nin eksikliğinin PKK'nın stratejisini tanımamak olduğunu söyledi.

Güneydoğu yangın yeri. Operasyonlar ve çatışmalar sürerken öğretmenlerin bir kısmı bölgeden çekildi, halk yaşam yerlerini terk etti. Özellikle çocuklar geleceklerinden kaygılı.

Çatışmaları ve operasyonları sosyolojik boyutuyla ele alan AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve sosyolog Mazhar Bağlı'ya göre, Türkiye daha önceki çatışmalı dönemleri idare edemedi, şimdi ise göç edenlerin yeni yerlere alışabilmesi için alt yapı çalışmalarının yapılması gerekiyor.

RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında konuşan Bağlı, şunları söyledi: ​"Türkiye 90'lı yıllardaki yoğun yaşanan göç dalgasını çok iyi bir şekilde idare edemediğini pek çok alanda görüyoruz. Operasyonların alt yapısının iyi bir şekilde hazırlanması ve göç edeceklerin yeni gittikleri yerlere entegre olması için çalışma yapılması gerekir.  Göç geriye dönülebilir bir durum değil. Göçleri, örgüt daha çok örgüt stratejik olarak yürütüyor. Daha çok kendisiyle aynı çizgide olan insanlardan oluşan bir sosyoloji oluşturma isteği de var olduğu bilinmeli."

'HALK PKK'YA GÜVENMİYOR AMA…'

"Halk PKK'ya güvenmiyor ama hükümete güveniyor gibi düşünmemek lazım" diyen Bağlı, geçmişten günümüze Türkiye'de bu problemi çözecek bir aklın ve yol haritasının oluşmadığı yönünde de eleştiride de bulundu. Ama AK Parti iktidarının da konuyu konuşulmaya açtığını söyledi.

Bağlı, "Örgütün izlediği stratejiye halk inanmıyor. Halk birlikte hareket etmedi. Ama bunu halk kamuya güveniyor, hükümete güveniyor gibi de bakmamak gerek. Bu henüz tam olarak tespit edilebilmiş bir durum olduğunu düşünmüyorum. Bu gidişatı durdurabilecek bir yol haritası lazım. Mesele bugünün meselesi değil. Kökü 1940'lara dayanıyor. O tarihten bugüne kadar bir kurmay aklın bir devlet aklının çözeceği ve idare edeceği gibi bir vizyonun olmadığını görüyorum. Ama bugün nispeten birlikte konuşularak bir yere varılmaya çalışıldığını söyleyebilirim" diye konuştu.

'DEVLETİN EKSİĞİ ÖRGÜTÜ TANIMAMAK'

Bölgeden giden öğretmenleri için kırgınlık, gelecekleri için endişe duyan çocuklar içinse devletin bu operasyonları yaparken önceden hesabını da yapması gerekiyor diyen Mazhar Bağlı'nın bir eleştirisi de Türkiye'nin henüz  PKK'yı tanımadığı yönünde oldu. Bağlı şöyle konuştu:

"Toplumsal yaşa mı sağlıklı kıran en önemli parametre öngörülebilir gelecek ortaya koyabilmektir. Bu güvenceyi vermesi gereken kamu otoritesidir.  Devlet terör meselesini müzakerelerle çözmesi gerektiğini esas aldı. Kürt meselesini de bir demokrasi açığı olarak gördü ve bu açığı kapatmak için sivil siyaseti güçlendirdi. Burada Türkiye'nin bir eksiği varsa örgütü çok iyi tanımamış olmasından kaynaklanıyor. Bu meseleyi sadece Kürt meselesiyle irtibatlı bir terör sorunu gibi baktığımızda eksik bir okuma olur. Bu örgütün neyi nasıl planladığını bilmek gerekiyor."