Güneydoğu'daki çatışmaların sebebi Rojava'daki ‘kırmızı çizgi' siyaseti mi?

Güneydoğu'da uygulanan sokağa çıkma yasakları, operasyonlar, sivil ölümlerinin artması ve dokunulmazlık tartışmaları pek çok kesimi harekete geçirdi. RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programına katılan Barış Grubun'dan Tarık Çelenk ve eski DEP Milletvekili Sedat Yurttaş, sorunun çözümü için atılacak adımları yorumladılar.

Türkiye'nin pek çok kesimi Güneydoğu'da yaşanan çatışmalara çözüm aramak için girişimlerde bulunuyor. Barış çağrıları art arda dile getirilirken çeşitli siyasiler STK'lar ve aydınlar inceleme heyetleriyle bölgedeki gözlemlerini paylaşıyor. O heyetlerden biri, kendilerine Barış Grubu adını verdi ve bölgeye gidip incelemeler yaptı, sonra gözlemlerini siyasi parti liderlerine iletti. Heyette yer alan Ekolpolitik Kurucusu Tarık Çelenk, "Bu görüşmelerin yapılabilmesi bile önemli" dedi.

Çelenk, "Randevuları kabul etmeleri çok önemli. Eskiden bu kadar çabuk randevu alamıyordunuz. Girişimlere sempati duyduklarını ifade etmeleri ve izlenimlerimizi almak istemeleri güzel şeyler. Umut duymak lazım. Bu süreçte psikolojik durumlar politikanın çok daha önünde" diye konuştu.

​'DEMİRTAŞ YAPICI, DAVUTOĞLU İKNA EDİCİYDİ'

Yaptıkları görüşmelerde muhalefetin tutumuna da değinen Tarık Çelenk, HDP EşBaşkanı Selahattin Demirtaş'ın olumlu yaklaştığını, elini taşın altına koymaktan çekinmediğini söyledi.

Devlet ile PKK arasındaki gerilimin Rojova üzerinden şiddetlendiğini söyleyen Çelenk, devlet Rojava üzerindeki çekincesini kaldırırsa Kandil bile boşalır dedi. Çelenk, şöyle devam etti:

"Demirtaş yapıcı olmaya çalışıyor. Kendisini dil konusunda eleştirilerimiz oldu. Kabul ediyor. Özellikle politik dili bırakıp insani dile dönmesini, orada yaşananları politik sunni sağ kesimle paylaşması gerektiğini, bunu ön plana geçirdiği zaman etkili olacağını söyledim. Kürt hareketi sol ve liberal kesimden Türkiyelileşmeyi ön plana koydu, doğru tarafları olsa da bu yanlış bir proje. Türkiyelileşmek istiyorsanız yüzde 60'ı yok sayamazsınız. Bölgede yaşananları fotoğraflarla anlattı, bundan sonra da elinden gelen her şeyi yapacağını söyledi. PKK içinse Rojava üzerindeki kırmızı çizgi kalkarsa süreçlerin çözüleceği, terörün ortadan kalkabileceği konusunda dolaylı bir mesaj aldık."

'BAŞBAKAN ÖZYÖNETİMİ TARTIŞMAYA KARŞI DEĞİL'

Hükümet kanadının görüşmelerdeki tutumunu da olumlu bulan Çelenk, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bölgedeki tablonun katlanılamaz olduğuna kendisini ikna ettiğini söyledi. Peki uygulanan güvenlikçi politika sonuç getirdi mi? Çelenk Davutoğlu'na yönelttiği soruya dikkat çekti.

Çelenk, "Davutoğlu yaşananların gerekçesini anlatamaya çalıştı, ikna da etti. O bölgenin silah deposu olmasında yerel ve merkez siyasetçilerin networklarını örnekleriyle açıkladı. Başbakan özyönetimi tartışmaya karşı değil. Ama anayasaya bakmadan ‘ben burada özyönetim ilan ettim' demenin hiçbir devlet tarafından kabul edilemeyeceğini söyledi. Yaşanan sivil ölümleri konusunda  da hasas. Davutoğlu'na şu soruyu sordum: ‘Uguladığınız politika hedeflerinizin yüzde kaçını karşıladı. Süreci ileriye mi geriye mi götürdü? Sorduğum soruya net bir cevap alamadım" diye konuştu.

Tarık Çelenk, Cumhurbaşkanı ile görüşme taleplerini Numan Kurtulmuş ile paylaştıklarını ama daha erken cevabı aldıklarını da söyledi. Grubun MHP ile de görüşme talepleri var.

SEDAT YURTTAŞ: 90'LARDAN DAHA VAHİM DURUMDAYIZ

Türkiye'nin içene girdiği bu savaş hali ve dokunulmazlık tartışmaları 1990'lı yılları gündeme getiriyor. O dönemin aktörlerinden ve 1994 yılında dokunulmazlığı kaldırılan eski DEP Milletvekili Sedat Yurttaş, yaşananların 1990'lardan çok daha korkutucu olduğunu söyledi.

​"1994'te dokunulmazlıkları kaldırdılar. Sorunu çözmek yerine çok daha ağırlaşmış şekilde karşımızda gördük" diyen Yurttaş, şöyle konuştu:

"Bu dönem hatalar çözümsüzlükler bakımından benzese de çatışmaların ve kayıpların büyüklüğü bölgesel düzeydi değişimler anlamında çok daha sıkıntılı. Türkiye yanlış yapmak zorunda mı? 1994'te dokunulmazlıkları kaldırdılar. Sorunu çözmek yerine çok daha ağırlaşmış şekilde karşımızda gördük. Bu hatayı tekrar etmek yerine çözüm odaklı yaklaşım gerçekleştirilmeli."

'SÜREÇ YANLIŞ POLİTİKALARLA TIKANDI'

Yurttaş, yaşanan çatışmalı süreci Tarık Çelenk ile paralel şekilde, Rojava üzerinden açıkladı. Krizin çözümünün her kesimin bulunduğu yerden birkaç adım geri gitmesi ile mümkün olduğunu söyleyen Yurtdaş, "Kuzey Irak'ta yanlış politika uygulanmıştı, uygulayan da o politikadan dönen de AK Parti. Şimdi burada da yanlış politikalarla süreç tıkandı" dedi.

Yurttaş, "AK Parti, bu sorunu Ortadoğu ve dünya üzerinden geniş bir açıdan değerlendirmezse, sadece hendeklerin kaldırılması ve militanların öldürülmesi noktasını öne çıkarırsa büyük açmaza davetiye çıkarır. Çok uzun aradan sonra failli meçhul cinayetler işleniyor. Çatışma atmosferi olmazsa bu tür cinayetler de işlenmez. Çözüm için herkesin bulunduğu yerden bir değil bir kaç adım geri çekilmesi lazım. Devletin Rojava'da izlediği kırmızı çizgi politikası tıkanmaya neden oldu. Benzer şekilde Kuzey Irak'ta uygulanan politika vardı. Yanlıştı, üstelik o yanşlıştan dönen de AK Parti hükümeti olmuştu. Şimdi burada da yanlış yorumlayan politikalarla süreç tıkandı."