RS FM'de yayımlanan Burası Türkiye programında Murat Erdin bunun neden önemli olduğunu sordu.
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, ortaya çıkartılmaya çalışılan fiili durumun bir Kürt koridoru yaratmak olduğunu, Türkiye'nin bunun farkında olduğunu söyledi. Mahmut Övür gelinen son noktayı şu sözlerle değerlendirdi:
"Son 4-5 yıllık süreçte Türkiye'ye yönelik Suriye üzerinden ciddi bir kuşatma yaşandı. Suriye'nin iç savaş meselesinin durdurulmamasında bölgeyi dizayn etmeye çalışan bir akım var. Bu büyük bir biçimde DAİŞ'in ortaya çıkmasını da sağladı. Bir biçimde bölge yüz yıl sonra yeniden şekillenecekti. Suriye meselesi buna bir olanak sağladı. Buradaki en büyük olay da Türkiye'nin dizayn edilmesiydi. Irak'ta 2003 yılında, Suriye'de 2011'de başlayan sürecin asıl hedefi Türkiye'ydi. Suriye'yi Türkiye'ye taşımak istediler. Kullanılan manevralardan birisi DAİŞ birisi de PKK'ydı."
Övür, bölgede farklı grupların bulunduğunu Kürtlerin bile yekpare olmadığını kaydetti:
"PKK'nın batıya geçmesi üst akıl dediğimiz aklın bölgeyi dizayn etmede kullanabileceği bir yapı ortaya çıkardı o da Kürdistan denilen isim ama bu tüm Kürtleri kapsamıyor. Sadece Kürt koridoru değil burası, PKK üzerinden başka bir dizayn. Bir yanda da Barzani var mesela ama Barzani Türkiye'yi rahatsız etmiyor ama burada rahatsız etmesinin nedeni ülkeyi bölmeye yönelik bir çabanın olması."
SURİYE POLİTİKASI DEĞİŞTİ Mİ?
Övür, Türkiye'nin bugüne kadarki Suriye politikasında değişmesi gereken noktalar bulunduğunu ancak genel siyasetin doğru olduğunu savundu:
"Türkiye'nin Suriye politikasında değişmesi gereken yerler var ama Türkiye'nin ana politikası doğrudur diye düşünüyorum. Oradaki halka zulüm eden yapının değişmesi gerekiyor kimdi bu, Esad rejimi. Orada terör estiren yapı kimdi DAİŞ bunun da üzerine sağlıklı, doğru gitmek gerekiyor ama bunların hiçbirisi yapılmadı kim yapmadı küresel güçler. Çünkü yapmak istemediler. Türkiye'yi sıkıntıya sokan bunu görememektir, bunun değişmesi gerekiyor."
Programa bağlanan bir başka gazeteci olan Hürriyet Daily News ve Şalom Gazetesi Yazarı Selin Nasi ise Türkiye'nin Suriye politikasının değiştiğinin artık görüldüğünü söyledi. Nasi şunları aktardı:
"Türkiye'nin Suriye politikasına baktığımız zaman savaşın başlangıcından itibaren değişik evrelerde önceliklerin değiştiğini fark ediyorum. İlk başlangıçta yola çıkarken camide namaz kılıp Esad'ın yerinden edilmesi, iktidardan düşürülmesi ana hedefti fakat zaman içerisinde Esad'ın tahmin edilenden dirençli çıkmasıyla ve sahadaki başka aktörlerin güç kazanması etkinlik alanlarını genişletmesiyle birlikte Türkiye'nin de tehdit algıları değişti."
‘AMAÇ KÜRDİSTAN'I ENGELLEMEK'
Gelinen noktada Ankara için hem bölgedeki Kürtlerin hem de IŞİD'in tehdit unsuru olarak görüldüğünü anlatan Nasi şöyle devam etti:
"IŞİD'e karşı mücadele ederken Suriyeli Kürtlerin etkinlik alanının genişlemesi ve bizdeki iç siyasi kararlarla çözüm sürecinin sonlandırılması ve Türkiye içerisinde yaşanan çatışmaların tekrardan alevlenmesiyle birlikte birtakım sorunların başlaması ve Türkiye'nin hedefleri de Suriye politikasındaki hedefleri değişti. Geldiğimiz noktada Menbiç boşluğunun Kürtlere bırakılmaması sınırda federasyonun daha büyük bir Afrin ve Kobani kantonunun sonra da Cizire ile de birleşerek doğacak bir Kürdistan'ın oluşmasını Türkiye istemiyor. Bunu engellemek Türkiye'nin şu anda Suriye kapsamında öncelikli hedefi."