Türkiye, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ve mizah tartışmaları eşliğinde ağırladı. Merkel'e eşlik eden Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın Urfa ve Nizip'i ziyareti, ilişkilerde son dönemdeki tüm sorunlara rağmen adeta bir 'gövde gösterisine' dönüştürüldü. Ancak bu durum da başta Almanya olmak üzere Avrupa medyasında eleştirileri engelleyemedi.
Türkiye ile yapılan sığınmacı anlaşmasının şimdilik Ege'deki sığınmacıların Avrupa'ya akışını engellemiş olsa da Almanya'da ‘müthiş rahatsızlık' yarattığını belirten Zaptçıoğlu, "Çünkü Türkiye'nin politik durumuyla bu yaptıkları anlaşmayı bağdaştıramıyorlar. Kendi değerleri açısından kötü bir anlaşma yaptıklarını düşünüyorlar. Bunun kendi değerlerinin erozyonuna sebep olduğunu düşünüyorlar" dedi.
'MÜLTECİ HAVUZU POLİTİKASI'
Merkel'in Hıristiyan Demokrat Parti'nin başkanı ve Almanya'yı 11 yıldır yöneten isim olarak 2017'deki seçimlere hazırlandığına dikkat çeken Zaptçıoğlu, kadın siyasetçinin AB üyeliğine karşı olduğu Türkiye'de son yıllarda neler olduğuyla ilgilenmediğine dikkat çekip şu görüşü dile getirdi:
'AB YAŞADIĞI KRİZDE İSLAMCILIKLA DA BAŞEDEMEZ'
Dilek Zaptçıoğlu, Batı'da Türkiye'deki siyasal İslamın yükselişiyle ilgilenilmediğini belirtirken, "Mülteciler bizi istila ediyor, eyvah barbarlar geldi, ne kadar kötü olursa olsun şu an çıkarlarımıza bakmak durumundayız" diye düşünüldüğünü aktardı.
Zaptçıoğlu'na göre taşları yerine oturtmaya çalışan bazı entelektüeller bulunsa da henüz umutlu olmak için bir sebep yok.
'ALMANLAR MÜSLÜMANLARLA HEP ÖZEL İLİŞKİ GELİŞTİRDİ'
Zaptçıoğlu, "Müttefikler, Hitler ile savaşırken, Hitler Kudüs'ten yardım alıyordu. Bunlar tesadüf değil. Anti-komünizm bağlamından Orta Asya'da, Sovyetler Birliği'ne karşı her zaman orada İslamcı kesimleri destekledi Almanya. Dolayısıyla aslında bugüne kadar hiçbir saldırıya, terör olayına maruz kalmamasını da bu bağlamda da değerlendirmek lazım. Birtakım ilişkileri olduğu Türkiye ile de kurduğu olumlu ilişkiler bana akılcı bir politika gibi görünüyor. Aslında tam cephe almıyorlar ve özel ilişkilerle mesela rehineleri kurtarma olaylarıyla ilgili İsrail, Filistin ve Alman arabulucular yani çok çeşitli mecralardan ilişkilerini kuruyorlar ve kendilerine zarar gelmesini önlemeye çalışıyorlar. Bu bağlamda Almanya'nın kendine yine ayrı bir yol çizdiğini düşünüyorum ben" diye konuştu.