ABD-Türkiye ilişkilerinde Rojava ve SDG çatlağının kapatılamadığı bu ortamda Votel'in ziyareti ve Suriye'nin kuzeyinde olası askeri hareketliliği Washington'dan gazeteci Amberin Zaman ve 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü'nden Doç. Dr. Serhat Erkmen ile konuştuk.
VOTEL'İN ÜÇ HEDEFİ…
"Ziyaretin üç ayağı var. Birincisi orada 300'e yakın Amerikan özel kuvvetleri bulunuyor. Dolayısıyla komutan öncelikle kendi kuvvetlerine moral ziyaretinde bulundu diyebiliriz. İkincisi, Suriye Demokratik Güçleri'yle (SDG) birlikte ve önünü YPG'nin ve Kürtlerin çektiği bu güçle yakında Mınbıc kasabasını almak üzere bir operasyona start verecek. Lojistik planlaması vs. onun da mutlak bir payı vardır. ABD'nin Suriye temsilcisi Brett McGurk'ün Kobani'ye gitmesi, Kürtlerin gönlünü alma payı da var bu ziyaretin çünkü Amerikalılar Kürtlere Mınbıc'i al derken, IŞİD'in elinden aldıktan sonra orada kalamazsın diyorlar, pazarlık bunun üzerinden."
OBAMA-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ
"Kürtlerin oraya yerleşip koridorlarını açma planlarından endişeleniyor Türkiye. Çok hassas bir denge gözetmeye çalışıyorlar. Bir yandan Erdoğan'a telefon açılıyor, Obama tarafından garanti veriliyor, Kürtler Mınbıc'te kalmayacak, çekilecekler. Mümkün mertebe yerel güçleri de katarak, elinde tutmak marifet. Mınbıc'te ağırlıklı olarak Arap var, dolayısıyla Mınbıc askeri konseyi dedikleri aslında orada aşiret liderliğinin oluşturduğu yapı ve SDG ile birlikte yürütecekler. Araplar ve Kürtleri bir araya getiren de ABD."
‘ABD'NİN BÜYÜK FANTAZİSİ'
‘OBAMA MINBIC İÇİN ONAY ALMASA DA YAPILACAKTI'
Herkesin YPG ile PKK'nın aynı yapı olduğunu bildiğini ve Türkiye topraklarındaki her sivil katliamın, helikopter düşürülmesinin ABD açısından YPG ile ilişkileri daha zor savunulur hale getirdiğini belirten Zaman, diğer yandan Washington'ın Türkiye'nin desteklediği grupların 'beceriksiz çıkmaları' nedeniyle elinin kolunun bağlı olduğuna dikkat çekti.
DOÇ. DR. SERHAT ERKMEN: DAHA BÜYÜK BİR ŞEY GELİYOR
Türkiye-Suriye sınırındaki bazı yerlerin Türkiye destekli gruplar tarafından yeniden ele geçirilmesi girişimlerinin geri tepmesine dikkat çeken Erkmen, "Burada da aynı şeyin olmaması için Mınbıc'te, bir şekilde ele geçirilebilir ama tutulabilmesi için farklı bir takım dengeler gerekiyor. Şu anda görüşülen şey o" vurgusu yaptı.
'ÖNÜNDE SONUNDA RAKKA'DAN ÇIKMAK ZORUNDALAR'
'BOŞLUĞU EL KAİDE DOLDURABİLİR'
IŞİD'in ortadan kalkmasıyla oluşacak boşluğun farklı güçler tarafından doldurulmasına çalışılacağını ekleyen Erkmen, "Fırtına derken kastım buydu. Mınbıc'ten bugün belki daha sonra Cerablus'tan bahsedeceğiz, adını duymadığımız köylerden ya da kasabalardan bahsedeceğiz ama daha büyük resme baktığımız zaman birtakım değişiklikler olması durumunda ortaya çıkan yeni çatışmalarında yeni kayışlara neden olduğunu görüyoruz. Bu yüzden herkes adım atarken ne olacağını kolluyorlar. O yüzden her şey ağır aksak, yayılmış biçimde inanılmaz maliyetli geçiyor ve bugün Ankara'da yapacağı görüşmeden sonra işin rengi belli olacaktır" diye konuştu.
'MINBIC OLURUNU BEKLEMEK LAZIM'
Erkmen Türkiye'nin temel güvenlik kaygısı ve karar dereceleri algılamasında büyük ölçüde kendi kontrolünün dışına çıkacak başka bir koridorun oluşması olduğunu belirterek Kobani-Afrin hattına dikkat çekerken de "Herhalde buna yönelik iktidar görüşmesi olacaktır. Ama Ankara'da ikna etmesi gereken yer herkesin Cumhurbaşkanlığı" dedi.
'TÜRKİYE İÇİYLE UĞRAŞIRKEN MÜDAHALE ZOR'
Peki Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine olası müdahaleye girişmesi mümkün mü?
Doç. Dr. Erkmen, "Türkiye'deki iç güvenlik operasyonları çok yoğun sürüyor. Sanılanın ötesinde daha başka alanlara da yayılacağı gözleniyor. Merkezden çıkıp kırsal kalmak zorunda kalacaklar. Aynı anda iki savaşı kaldırabilecek durumda mı bilmiyorum. Bu büyük bir soru işareti. Türkiye orada kendine büyük alan açacak kadar operasyona şu anda başlatabilecek, teknik olarak bu gücü olmasına rağmen siyasi irade anlamında, uluslararası destek anlamında böyle bir şey görmüyoruz" diye ekledi. Erkmen bunda da Türkiye'nin işin en başından hata yapması ve herkesin güvenini yitirmesinin rol oynadığını belirtti.