Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu için gittiği New York’ta bu görüşünü paylaştı. ÖSO’dan ‘milli ordu’ yaratmak ne anlama geliyor? ‘Rakka hedefinin arkasında ne var? Cumhurbaşkanı’nın son çıkışını gazeteci ve yazar Mehmet Ali Güller ile konuştuk.
'SURİYE’NİN BİR MİLLİ ORDUSU VAR'
Erdoğan’ın milli ordu fikri için "Türkiye’nin Suriye’yi parçalayıp Esad rejimi devirmek için organize ettiği çeşitli terör örgütlerini tek çatı altında birleştirme planının adı" diyen Güller, bunun bir plan ve zihniyet olarak var olsa da şu aşamada tutmasının zor gözüktüğünün altını çizdi. Ancak açıklamanın Erdoğan’ın hedefini beyan etmesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Güller şu değerlendirmeyi yaptı:"Suriye’nin bir ordusu var. Milli bir ordusu var. Suriye’de ikinci bir milli ordu inşa etme hedefi açıklıyorsanız, bu Suriye’yi bölmek istediğiniz anlamına gelir. Bunu yaptığınızda da dünya kamuoyuna ‘Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için’ diye anlattığınız Fırat Kalkanı operasyonu hakkında yalan söylediğiniz de ortaya çıkmış olur. Zira bu Suriye’yi parçalamak anlamına geliyor.”
'İKİLİ OYNANIYOR'
'NEO-ABDÜLHAMİTÇİ DENGELERLE SÜREÇ GÖTÜRÜLMEYE ÇALIŞILIYOR'
Erdoğan’ın Neo-Abdülhamitçi dengeler gözeterek süreci götürmeye, fırsatlardan yararlanarak yeni alanlar açmaya ve iktidarını konsolide etmeye çalışan bir tarz izlediğini söyleyen Güller, "Türkiye’deki iç kamuyounda normalleşmeye ilişkin açıklamalar yapılıyor. Ama Esad karşıtlığının bitmediğini görüyoruz. Periyodik olarak, normalleşmeye çalışan bir ülkenin yapmayacağı şekilde, Esad’ı katil ilan eden, onunla devam edilemeyeceğini söyleyen açıklamalar yapılıyor. Bunlardan yola çıkarak bu operasyonun birden fazla hedefinin olduğunu bir kez daha söyleyebiliriz" dedi.
'ABD ANKARA’YI İKİ HEDEF ARASINA SIKIŞTIRIYOR'
Türkiye’nin TSK’yı IŞİD’in kalesi Rakka’ya kadar yürütecek derinliğe inme amacının olamayacağını söyleyen Güller, ABD’nin Irak’tan bu yana Ankara’yı iki hedef arasına sıkıştıran ve kendi mecrasına doğru kanalize eden bir politika izlediğini ifade etti. Rakka’ya kadar ilerlemeyi ‘tuzak’ olarak değerlendiren Güller, Erdoğan’ın da bu tuzağa düşmeye açık konumda olduğunu belirtti.Erdoğan’ın New York dönüşü yaptığı açıklamalarına dikkat çeken Güller, "Rakka konusunda Biden ile yaptığı görüşmeler sonrası YPG ile ÖSO’nun kara gücü, Ankara ve Washington’un hava desteğiyle Rakka operasyonuna yeşil ışık yakılabileceği izlenimi var. Bu konuda gelen bir soruya net olarak ‘Hayır’ cevabı da verilmiyor. Ama YPG’nin bulunduğu bir Rakka operasyonunda kara gücü olarak bulunmayacaklarını söylemişlerdi" dedi.
'ANKARA BİR TUZAĞA DOĞRU İLERLİYOR'
Olası bir Rakka operasyonunda kara gücü olması konuşulan PYD/YPG’ye Ankara’nın hava desteği vermesinin, onu tanıyacağı anlamına geleceğini söyleyen Güller, "ABD bunun aynısını Irak’ta uyguladı. Türkiye bu tuzağa yabancı değil asında. İtiraz ede ede IKBY’yi en sonunda tanıdı. Ayrıca şu var ki Mınbiç gibi kritik bir hedefle başlayan Ankara, ABD’nin operasyonu üzerinden yönünü değiştirip el Bab’ı hedeflemek zorunda kaldı. Rakka operasyonunun G20’de pişirilip, New York’taki BM Genel Kurulu’nda kıvama getirilmesi ve hükümete yakın kaynakların ekim ortasında Musul ve Rakka operasyonlarının başlayabileceği yönünde açıklamalar da Ankara’nın bu tuzağa doğru yol aldığını gösteriyor" değerlendirmesi yaptı.'TÜRKİYE RUSYA’NIN ABD İLE PAZARLIĞINDA BİR DENGE UNSURU'
Rusya’nın önümüzdeki süreçte tavrını belirleyecek olanın Halep’teki çatışmalar olduğunu söyleyen Güller şöyle konuştu: "Çatışmaların nasıl sonuç vereceği önemli. Rusya avantajlı. Bölgede üs bulundurmaya da başladı. Önümüzdeki ayda da galiba uçak gemisi varacak. Moskova doğrudan Türkiye’nin ABD’nin yanında olmasındansa, Ankara ile biraz mesafeli, biraz didişen, Ankara’nın ABD ile sıkıntılarını biraz daha kaşıyarak karşı karşıya gelmesini hedefleyen bir çizgide gidiyor. Türkiye böylece ABD ile yürüttüğü pazarlıkta, terazinin Atlantik tarafından olmayan bir denge unsuru olarak yer alıyor."
Tüm yorumlar
Yeni yorumları göster (0)
Cevaben(Yorumu gösterYorumu gizle)