Peki Halep’in Suriye ordusu tarafından alınması Suriye, Türkiye ve Rusya için ne anlama geliyor? Şam’da kısa süre öncesine kadar görev yapmış gazeteci ve yazar Musa Özuğurlu ile konuştuk.
'BUNDAN BÖYLE SAVAŞIN NİTELİĞİ DEĞİŞECEK'
'TÜRKİYE, HALEP'TE ISRARCI OLMAMASI GEREKTİĞİNİ ANLADI'
Rusya’nın Türkiye’nin hemen her manevrasına jestle karşılık verdiğini söyleyen Özuğurlu’ya göre, bu da aslında Rusya’nın bölge içerisinde, tüm küresel mücadele ilişkileri içerisinde Türkiye’yi bir kontrol altında tutma, daima kendisine yakın tutma stratejisinin bir sonucu. Bunun sadece Rusya’nın Türkiye’ye ihtiyacı olmasından kaynaklanmadığına vurgu yapan Özuğurlu, “Çünkü Halep içinde hatta bütün Suriye genelinde bakacak olursak, aslında bütün şartları saha belirliyor. Kim güçlüyse o ilerliyor. Bunun önüne de kimse geçemiyor. Dolayısıyla Rus ordusu girdikten sonra karar verdikten sonra Halep öyle ya da böyle alınacaktı. Aynı zamanda Türkiye’yi Rusya orada bir ortak olarak görmek ve göstermek istediği için bir jestte bulundu” değerlendirmesi yaptı.
'İDLİB'İ TEMİZLEMEYE KIRSALDAN BAŞLANACAK'
Türkiye’nin Hatay sınırının hemen öteki tarafında olarak gösterilebilecek İdlib bölgesine yönelik bir operasyonun Suriye ordusu ve Rusya tarafından gündemde tutulduğunu ifade eden Özuğurlu şöyle konuştu: “Savaş özelinde bakacak olursak ordu bir strateji ile silahlı gruplar taktikte hareket ettikleri için zaman zaman silahlı grupların ilerlediği ya da bir yerleri ele geçirdiğini görmek mümkün. Ama bu genel gidişatı bozan bir durum değil. Suriye için öncelikli olay: Halep’in batısından itibaren İdlib’i kırsalıyla birlikte tamamen içine alacak, aynı zamanda güneybatıya doğru bir sarkma olduğu zaman Lazkiye kırsalını da içine alacak, büyük bir bölge, Hama’ya da sınır olan bir bölge Nusra dahil olmak üzere bir takım örgütlerin elinde. Burasının öncelikle kırsalından başlanacak temizlenmesine. Daha sonrasında da sıra kesinlikle İdlib’e gelecek. Bu 2011’den beri Şam’da dile getirilen bir şey.”
'ŞAM'IN ÖNCELİĞİ ÜLKENİN DOĞUSU DEĞİL BATISI'
'TÜRKİYE SADECE YPG VE IŞİD'E KARŞI SAVAŞMIYOR'
Güvenli bölge isminin, Şam tarafından dile getirilen ‘Burası bizim egemenlik alanımızdır buna asla izin vermeyeceğiz’ söylemlerinin dışına çıkılması anlamına geldiği için mümkün olmadığını dile getiren Özuğurlu, böyle bir durumun ayrıca Moskova-Şam arasında söylem farkında neden olacağının altını çizdi. Buna karşın El Bab’a veya çerçevesindeki bir takım yerlere Türkiye’nin girişine vize verilebileceğini söyleyen Özuğurlu, “Şu ilan edilir: Biz hedefimiz olan IŞİD’i El Bab’dan çıkarttık.’ Ya da asıl sebep olan ‘Kürtlerin kantonlarını birleştirmelerine engel olduk’ denilebilir. Ondan sonra yavaş yavaş bir çekilme başlar gibi geliyor bana. Ama onun dışında Türkiye’nin çok daha somut uzun yıllar orada kalacak herhangi bir girişimini Rusya’nın da kabul edebileceğini zannetmiyorum. Türkiye’nin bu konuda çok istekli olduğunu da düşünmüyorum” değerlendirmesi yaptı.
'İDLİB SAVAŞI ZOR VE KANLI OLACAK'
“Halep’ten yansıyan görüntülerde var. Bunları ele geçirdikleri zaman Suriye ordusu bir soru soruyor: ‘Aranızda herhangi bir şekilde devlete dönmek isteyen varsa, hemen kararını versin dönsün’ diye. Yok eğer savaşmak üzere İdlib’e gitmek isteyen varsa, oraya gönderiliyorlar. Yani eğer oraya savaşmayaca gideceksiniz, ya öleceksiniz, ya kendi geldiğiniz ülkeye gideceksiniz ya da ülke dışına çıkacaksınız. Bu da sınır olduğu için tabii ki Türkiye. Dolayısıyla bunları bekleyen akıbet bu. Ama Suriye yönetimi yabancı cihatçılarla ilgili olarak kesinlikle bir acıması yok. Ele geçirildikleri anda bunlar infaz ediliyorlar. Artık binlerce oldu militan sayısı söz konusu İdlib’te. Bu çok ciddi bir takım çatışmaları beraberinde getirecek. İdlib çok zor olacak. Çünkü hem sayı olarak fazlalar orada, hem de siviller var. Hem de muhtemelen Türkiye çok büyük itirazları olacak. Bir yandan kendi güvenliğini de düşünmek zorunda çünkü. Suriye içinde de bir takım politikaları var. Belki de daha zor olacak. Ama kanlı olacak gibi gözüküyor."