Trump’ın bu hafta London Times ve Bild gazetelerine verdiği demeçte NATO ve Almanya üzerinden AB’yi suçlayan açıklamalarını, Rusya ile şimdiye dek götürdüğü yakın ilişkileri ve Türkiye’nin iki güç arasındaki konumunu TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi, Avrupa uzmanı Bahadır Kaleağası ile konuştuk.
'ALIŞILMIŞIN DIŞINDA BİR EKİP YÖNETİME GELECEK'
'AVRUPA, CUMHURİYETÇİ PARTİ'YE YAKIN ANALİSTLERİN ÇİZGİSİNDE'
'ÇİN SERT, AVRUPA SOĞUKKANLI TEPKİ VERDİ'
'TRANSATLANTİK'İN GERÇEKLERİ TRUMP-CLINTON AYIRT ETMEZ'
"Avrupa buna şöyle bakıyor: Transatlantik’in birtakım gerçekleri var. Bunlar Trump veya Clinton gelsin değişmeyen konular. Her şeyden önce, birbirlerinin dünya ekonomisindeki partneri durumundalar. Ticarette karşılıklı yatırım, birbirilerinde yarattıkları teknolojik artı değer ve istihdam olarak dünyada birbirine en yakın iki taraf belki de. Bugün ABD, Çin’e muazzam yatırım yapmaya devam ediyor ve Çin’deki en büyük yatırımcı ise Avrupa Birliği. Fakat ABD’nin Almanya’daki, Hollanda’daki, Fransa’daki, İngiltere, İrlanda’daki yatırımları kat be kat daha fazla. Aynı şekilde Avrupalı şirketlerin, Amerika’nın doğu kıyısındaki eyaletlerindeki, yatırımlarına baktığımızda Japonya’daki yatırımlarından fazla olduğunu görüyoruz. Bunlar, her iki tarafı birbirine yakın tutan, Atlantik okyanusunun her iki yakasında 2 milyar dolardan fazla malın gittiği, bir o kadar servisin gidip geri geldiği bir Transatlantik ekonomik gerçeği işaret ediyor.”
'RUSYA İLE İYİ İLİŞKİLER KURMAK, AB İLE İLİŞKİLERİN BOZULACAĞI ANLAMINA GELMEZ'
'TÜRKİYE NE ZAMAN AB'YLE İYİ İLİŞKİLER KURSA, DÜNYADA DEĞERİ ARTIYOR'
'YARININ AVRUPA'SI TÜRKİYE İÇİN FIRSAT PENCERESİ'
Türkiye’nin bugünün Avrupa’sına üye olmasının hiçbir zaman söz konusu olmadığını söyleyen Kaleağası, yarının Avrupa’sına bakmak gerektiğine dikkat çekerek “Yarının Avrupa’sının nereye gittiğine baktığımızda da; tüm bu anlattığımız konular artıları ve eksileriyle Türkiye için önemli bir fırsat penceresi yaratıyor. Yeter ki Türkiye zamanını, enerjisini, aklını ve sağduyusunu iyi kullansın. Çünkü Avrupa çok katmanlı ve çok çemberli bir yapıya doğru gidiyor. Bu; 90’lardan, Soğuk Savaş bittiğinden beri konuşulan ama bir türlü mühendisliği iyi yapılamamış bir konudur. Artık koşullar bunu gerekli kılıyor” analizini yaptı.