Yunanistan’da Yüksek Mahkeme’nin 15 Temmuz darbe girişiminin ertesi gününde Yunanistan'a sığınan sekiz darbeci askerin iade talebini reddetmesinin ardından Atina ile gerilen ilişkiler, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın Kardak kayalıklarında görüntü vermesiyle yeni bir aşamaya taşındı. Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos, Kardak’ı ziyaret edip çelenk bıraktı, Türkiye’nin tutumunu “Oryantal kovboy hareketleri Yunanistan’da işlemez” diye eleştirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Kammenos’u“aklını başına toplasın” sözleriyle uyardı. Yirmi bir yıl sonra iki ülkenin tekrar Kardak kayalıkları meselesi yüzünden kapışma olasılığı gerçekten var mı? Hürriyet Daily News gazetesi Ankara temsilcisi Serkan Demirtaş ile konuştuk.
'KRİZ HERKESİ ŞAŞIRTTI AMA GEÇİCİ'
Türkiye ile Yunanistan arasında son dönemdeki ilişkilerin ekonomi, turizm, ulaştırma gibi daha çok işbirliği konularında yoğunlaştığını söyleyen Demirtaş, iki ülke arasında işler yolundayken Kardak’ta yaşanan bu krizin herkesi şaşırttığını söyledi. Krizin geçici olduğu yorumunu yapan Demirtaş, “En önemli nedeni sekiz askerin iade edilmeme sürecinde, Yunan mahkemesinin Türkiye’deki adil yargılama ve demokratik bir takım sorunlarla işlememesinden kaynaklı ihlaller üzerine inşa ettiği bir karar. Neticesinde de iade etmeme konusunda aldığı karar” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin, Türk dış politikasına yansımalarını daha kapsamlı şekilde konuşmak gerektiğinin altını çizen Demirtaş, “Türkiye’nin neredeyse hemen hemen bütün ülkelerle, ABD’den Afrika ülkelerine dek, FETÖ’cülerin o ülkelerdeki pozisyonları, faaliyetleri ve bu kişilerin iadesi Türk dış politikasının en önemli unsurlarından biri haline geldi. Yunanistan’daki durum diğerlerinden biraz daha farklı. Çünkü bu sekiz Türk subayı üniformalarıyla bir Türk askeri helikopterini alarak o darbe girişiminin olduğu gece Türkiye’den havalanıp Yunanistan’a kaçıyor. Ve gerçekten üzerlerinde üniformalarıyla bu görüntüyü verdiler” değerlendirmesini yaptı.
'KARDAK ZİYARETİ YUNANİSTAN’A MESAJ AMAÇLIYDI'
O dönemde bu askerlerin hain olarak nitelendirildiğini ve açıklamaların nefretle yapıldığını hatırlatan Demirtaş şu değerlendirmeyi yaptı: “Yunanistan da biz ‘Size bunları iade etmiyoruz çünkü siz bunları doğru yargılamayacaksınız” dediğinde de, terörist veya hain olarak tanımlanan bu kişilerin, Türkiye’nin yakın bir komşusu NATO müttefiki bir ülke tarafından korunduğu gibi bir algı ortaya çıktı. Bunun iki boyutu var. İlk olarak hükümetten açıklama yapıldı. Dışişleri bakanı, başbakan gayet sert ifadelerle bunu eleştirdiler. Ama işin bir de TSK ayağı var. Çünkü bu kişiler askeri üniformayla gittiler. Bir anlamda Türk ordusuna ihanet etmiş kişiler. Ve benim anladığım kadarıyla bu olayın yaratmış olduğu kızgınlık ve hissiyatın Yunanistan’da daha iyi algılanması için bence bir mesaj niteliğinde, yirmi birinci yıl bahane edilerek Kardak’a ziyaret yapıldı. Çünkü ben beşinci ya da onuncu yıldönümünde böyle şeyler olmuş muydu hatırlamıyorum” tespitini yaptı.
Sorunun çözülmesi için Savunma Bakanı Fikri Işık’ın diyaloğun devam etmesi yönündeki mesajlarına bakmak gerektiğini söyleyen Demirtaş, “Bizim Yunanistan ile Ege’de yeniden bir tansiyon, bir gerginlik yaratma amacımız yok. İlk etaptaki hedefimiz Yunanistan ile ilişkimizi yapıcı bir seviyede devam ettirmek. Şimdi oraya Türk Genelkurmay Başkanı tüm kuvvet komutanlarıyla büyük bir görüntü verdiğinde bunun Yunanistan iç politikasında da bir hareketliliğe yol açacağını düşünmemiz lazım. Yunan Savunma Bakanı da geçen senelerde üzerinden helikopterle uçup çelenk atmıştı ve biz bunlara hiçbir zaman misilleme yapmadık. Onlar da herhalde kendi iç politikaları sebebiyle yaptılar. Ben bu Kardak mevzusunun geçici olduğunu ve asıl darbeci askerlerle ilgili sürecin bir yan unsuru olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada konuştuğumuz Türk yetkililer de Türkiye ile Yunanistan’ın Kardak gibi bir mesele yüzünden tekrar karşı karşıya gelmesinin kimseye bir yararının olmayacağının altını çiziyorlar” dedi.
Türkiye’nin uzun süreden bu yana Ege’deki bazı adacıkların silahlandırıldığıyla ilgili eleştirileri olduğunu ifade eden Demirtaş, Genelkurmay Başkanı Akar'ın Kardak’ta görüntü vermesini de bu çerçevede görmek gerektiğini belirtti. Olumsuz senaryoların gerçekleşmemesi dileğini dile getiren Demirtaş, “Bir kurşun attığınızda o küçük kalacak, kontrollü kalacak diye düşünmek mümkün olmayabiliyor. Umut ediyorum ki, Yunanistan ile Türkiye arasındaki bu gerginlik başka bir boyuta geçmez” temennisinde bulundu.
'GERİ KABUL ANLAŞMASININ BİTMESİ GÜNDEME GELDİ'
Türkiye ile Yunanistan arasında, Avrupa’yı daha çok etkileyebilecek olan durumun geri kabul anlaşmasının sona ermesi olduğuna vurgu yapan Demirtaş, “İade edilmeme kararı çıktığı zaman dışişleri bakanı Yunanistan ile Türkiye arasında işlemekte olan geri kabul anlaşmasının da iptal edilebileceğini söyledi. Şimdi tabi Avrupa’yı ilgilendiren kısmı o. Geri kabulün alınabilmesi için Türkiye’nin Yunan adalarından bir mülteciyi kabul etmesi, Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmaya uygun şekilde yapılıyor. Türkiye bu anlaşmayı iptal ediyorsa 18 Mart’taki o anlaşmanın uygulanmasını sağlayan en önemli hukuki çerçevede ortadan kalkmış olacak” tespitini yaptı.