ABD araştırmaları uzmanı: Clinton'ın işi kolay değil

ABD eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton 2016 başkanlık seçimleri için adaylığını resmen ilan etti. Demokratların adayı olan Clinton'ın adaylık açıklamasını uzun süredir yapması bekleniyordu. Clinton, seçilmesi durumunda ABD'nin ilk kadın başkanı olacak.

ABD Başkanı Barack Obama, Clinton'ın adaylığıyla ilgili Panama'da yaptığı açıklamada, “Bence Hillary'den harika bir başkan olur” dedi. ABD Başkanı ayrıca, Clinton'ın ülkeyi ileriye taşıyacak bir vizyona sahip olduğunu söyledi.

Clinton'ın başkanlık seçimlerindeki şansı nedir? Eğer Clinton başkan seçilirse Türkiye-ABD ilişkileri bu durumdan nasıl etkilenir?

Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analiz Merkezi'nin (TÜRKSAM) ABD araştırmaları uzmanı Ahmet Gencehan Babiş, Radyo Sputnik'e verdiği demeçte konuyla ilgili şunları söyledi:

Hillary Clinton'ın ABD başkanlığı adaylığını iki evrede değerlendirmek gerekiyor. İlki, Clinton'ın başkanlık adaylığını alıp alamayacağı, diğeri ise aldığı takdirde seçilme şansı. Clinton'ın gerek 90'lı yıllarda eşi Bill Clinton'ın seçim kampanyalarında, gerekse 2008 yılında başkanlık için Obama ile girdiği yarışta büyük tecrübelere sahip olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında Clinton'ın diğer adaylara göre tecrübesi bir hayli fazla. 2008’de Obama gibi dişli bir rakibi vardı, şu anda karşısında Demokratlar içerisinde Obama kadar flaş bir rakip göze çarpmıyor. Öte yandan, Clinton’ın seçilmesi halinde ilk kadın başkan olması kendisini farklı kılan durumların başında geliyor. Clinton’ın adaylığını açıkladığı kısa filme bakıldığında sosyal politikalara ve ekonomiye ağırlık vereceği görülüyor. Demokratlar arasında ön seçimin en gözde adaylarından olan Clinton'ın işi kolay gözükmüyor. Önceki iki seçimde Demokratların arkasındaki desteğin artık Cumhuriyetçilerin tarafında daha fazla olduğunu görebiliyoruz. Yapılan en son senato seçimlerindeki veriler de bunun net bir göstergesi olarak karşımızda duruyor. Clinton, 2008’deki kampanyasında George Bush’un hatalarını eleştirerek bir strateji izlemişti, şimdi Obama’yı eleştirecek bir durumu yok. Kaldı ki,  Obama, Clinton’ın çok iyi bir başkan olacağını ifade etti.

Türkiye ile ilişkilere gelince; Clinton, seçilse de seçilmese de ABD’nin dış politika kararları sadece liderlere göre değil, uzun dönemli stratejilere göre alınır. Türkiye ile ABD arasında ilişkiler Clinton’un bakanlık dönemindeki kadar iyi değil. Örneğin, Cumhuriyetçilerin adaylarından Senatör Rand Paul’ün 'Kürdistan’ın sınırlarını ben çizeceğim' açıklaması tepki çekti. Ama şu anda Clinton için yerleşmiş bir önyargı yok. Clinton, kitabında Türkiye için 'önemli, ama sinir bozucu bir ortak' nitelemesi kullanmıştı. Clinton’ın Dışişleri Bakanlığı döneminde Türkiye-ABD ilişkileri için kullanılan 'model ortaklık' zamanını doldurdu. İkili ilişkiler nasıl tanımlanacak? Bunun için Clinton’ın dış politika vizyonunu daha detaylı olarak görmek gerekiyor.