‘Rusya Türkiye işbirliğinin felsefesini geliştirmek lazım’

Geçen haftada Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademisi'nde ‘Türkiye dış politikasına’ bağlı ilk öğrenci yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru da toplantıya katıldı.

Yuvarlak masa toplantısı 22 Nisan'da yapılacak olan  ‘Rusya Türkiye İlişkileri: Tarihten Günümüze’  konferansın hazırlık aşaması olarak yapıldı. Konferansa Türkiye Büyükelçisi Ümit Yardım'ın da katılması bekleniyor. 

Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Arslambek Mozloyev,  Radyo Sputnik’e verdiği demeçte şunları söyledi.

 

Geçen haftada Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademisinde  ‘Türkiye dış politikasına’ bağlı   ilk öğrenci yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Toplantıya Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru da katıldı. Nasıl değerlendiriyorsunuz bunu?

Genelde Rusya ve Türkiye arasında son zamanlarda siyasi istişareler kurumsal açıdan oldukça fal çalışıyor.  Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı  Naci Kuru'nun akademimize gelmesi önemeli  bir olaydır. Bu yaz Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan beş altı kişi Diplomasi Akademisi'nde Rusça ağırlıklı eğitim görmüştü. Sanıyorum bu iki diplomasi akademisi arasında bir tohum olarak atılmıştı. Naci Kuru da bizimle ve rektörle görüşmesi sırasında bunun gibi hamlelerin devam edilebileceğinden bahsetmişti.

Naci Kuru'nun akademimize gelerek öğrencilerimizin çalıştayına katılması ve konuşmasında bu gibi olayların iki ülke  ilişkiler açısından fevkalade önemli olduğuna vurgu yapması hepimizi sevindirdi. Türkiye’nin siyasi elit  içerisinde Rusya’daki karar alıcıları gibi Rusya ile ilişkilere olumlu bakılması bizi çok memnun etti.

22 Nisan Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademisinde  ‘Rusya Türkiye İlişkileri: Tarihten Günümüze’  adlı bir konferans düzenlenecek. Türkiye Büyükelçisi Ümit Yardım da katılmayı planlıyor.  Bu konuyu kısaca özetler mısınız?

Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığına bağlı Diplomasi Akademisinin Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği ile beraber bilimsel pratik konferansları programı bir anlamda gelenekselleşmeye başlamıştır diyebilirim. Geçen seneki konferans bir anlamda olağanüstü bir adım iken, çünkü alışıla gelmiş bir olay değildi, bu sefer bakıyoruz ki yeni oluşum olan konferans artık kök  salmaya başlamıştır. Bu seneki konferansın  ikili ilişkilerin tarihi, bugünü ve  geleceği açısından değerlendirilmesi sanıyorum önemli olacaktır. 

İkili ilişkilerine nasıl bakıyorsunuz? Eksik olan ne?

İiktisadi ilişkilerin gelişmesi belli sınırlara, siyasi iradeye, siyasi olarak alınacak kararlara dayanıyor. Onun için ilişkilerimizin sadece iktisadi değil, politik, ideoloji, kültürel, ekonomik ilişki olarak yekpare bir şekilde ele almakta yarar  vardır. Konferansların bu açıdan önemi vardır.  Biz ikstisat alanında çalışanlardan farklı olarak toplumsal hayatın diğer alanlarında ele alabilriz.