Türkiye Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli ile dün koalisyon hükümeti konusunda görüştü.
Başbakan Davutoğlu, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Bahçeli’nin birçok vesileyle gündeme getirdiği şekliyle hükümet ortaklığında bulunmama tarzında bir yaklaşım içinde olduklarını bir kez daha teyiden ifade ettiğini, bununla birlikte iki parti arasındaki temaslara devam edileceğini söyledi.
Peki bayramdan sonra yapılacak olan görüşmelerden ne gibi bir sonuç çıkabilir? AK Parti-MHP koalisyonu mümkün mü? Erken seçim ne kadar gerçekçi bir senaryo?
Konuyla ilgili Sputnik Haber Ajansı’na konuşan Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) İç Politika ve Demokratikleşme Programı Koordinatörü Dr. Murat Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Devlet Bahçeli daha önce de pozisyonunu açıklamıştı: Hükümette yer almak istemiyor. Kamuoyuna aktarılan bilgilere göre de Devlet Bahçeli, 'Biz hükümette yer almayacağız, CHP ile deneyin, olmuyorsa erken seçime gidilmesi faydalı olur' şeklinde bir açıklama yapmış. Bayramdan sonra Cumhuriyet Halk Partisi ile AK Parti koalisyonu seçeneğinin deneneceği turlar var. O turlardan sonra ya hükümet kurulacak, ya da erken seçime gidilecek. Erken seçim şu anda belki de en gerçekçi senaryo."
Sputnik Haber Ajansı’na konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı ve Danıştay eski Başsavcısı Tansel Çölaşan ise konuyla ilgili şöyle düşünüyor:
"AKP, yüzde 40 oy aldığı için normal konjönktürde tabi ki 'koalisyonu kur' diye teklif edilmesi gereken bir parti. 13 yıllık AKP iktidarı % 57’lerden 52’lere, 49’lara, 47’lere gidip % 40’a dayanmış. Aslında bu, yüksek oy aldığı zamanda oluşturduğu yapılanmanın yanlış olduğunun ve halkın da bunu zaman içinde görmüş olduğunun göstergesi. Başta demokrasi söylemleri ağır basıyordu. Ben bu seçimlerde, AKP'yi devre dışı bırakılarak koalisyon kurulmasının Türkiye’nin önünü açacağını düşünüyorum.
Benim gibi, siyasi partiler, yani HDP, CHP, MHP de muhtemelen böyle olması gerektiğini düşünüyorlar. Tek tek bakıldığı zaman, HDP ister ki AKP ile beraber şartlar oluşsun ve eski hamam devam etsinler. Çünkü ikisi birlikte referanduma gidebilecek, Anayasa değiştirebilecek çoğunluğa sahipler; birlikte koalisyon kurarlarsa 338 çoğunlukları var. Ama seçim sırasında o kadar birbirine ayrı düştüler ki, HDP’nin AKP ile bir işbirliği kurmaları şu anda zor gözüküyor. Bu, Türkiye’yi kaosa götürecek bir yoldur.
'MHP SÖYLEMLERİNİN ARKASINDA DURMAK ZORUNDA'
Ama bunun dışında, MHP’nin tabanı ile AKP’nin tabanı çok yakın. MHP yıllarca yapmış olduğu genel kongrelerinde Türk bayrağı asamamıştır. Bu çok önemli. Milliyetçilik, Türklük diyor ama Alparslan Türkeş zamanında Türk bayrağını asamamıştır. Belki son bir-iki yıldır asıyorsa bilemem ama önce asamamıştır çünkü tabanı daha çok İslami yapıdadır. Onların içinde demokratik olan yapı azınlıktır, daha çok İslamidir. AKP ile daha yakın uyum da sağlar. Ama MHP, yapılacak bir koalisyonda kendi tabanını AKP’ye kaptıracağını düşündüğü için, yani kendisinin kaybolup gitmemesi için pek AKP’ye sıcak durmamaya bakıyor. Dolayısıyla MHP, tabanını kaptıracağını düşündüğü için söylemlerinin arkasında duruyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin ise bu şartlar altında bir yapılanmanın içine girmesi kendisine hiçbir artı getirmez. Sonuçta AKP kazanır. AKP, kaybettiği oyları geri getirecek her şey yapar, ama CHP’den giden hiçbir şey bir daha geri dönmez."
